ANTALYA - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Önce bu birbirimize düşüren siyasetçi takımını ve onların bu düzen üzerinden kurdukları bu harami düzeni birlikte yıkacağız. Neyle yıkacağız, sandıkta, helal oylarınızla, demokrasiyle yıkacağız" dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, il ve esnaf ziyaretleri için dün gece Antalya'ya geldi. Akşener, Antalya Havalimanı'ndaki karşılamanın ardından gittiği otelde, bir sürprizle karşılaştı. Akşener, kendisini ziyarete gelen ilkokul öğretmeni, eşi ve oğluyla bir süre sohbet etti. Akşener bu buluşmaya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Bu akşam Antalya'da ilk ilham kaynağım, ilkokul öğretmenim Ali Hocam, değerli eşi Fatma Hanım ve oğulları Barış ile görüştük. İyi ki varsınız kıymetli hocam" ifadelerini kullandı.

Meral Akşener'in bugün kentteki ilk durağı ise Kapalıyol oldu. Ziyaret alanına seçim otobüsüyle gelen Akşener'i yoğun bir kalabalık karşıladı. Esnaf ziyareti öncesinde otobüsten inerek vatandaşlara seslenen Meral Akşener, 20 Ocak 2020'den beri ilkini Antalya'dan başlattığı, il il, ilçe ilçe, dükkan dükkan esnaf gezdiğini belirterek, şöyle konuştu:

“Bu yolculuğa çıkış ve Antalya'yı ilk durak olarak tercih etme nedenim şuydu; Antalya hem turizmin hem tarımın, hem çiftçinin, hem köylünün, hem şehirlinin, bir ölçüde sanayinin bir arada bulunduğu nadir şehirlerimizden biriydi. Ve oradan başladık, çiftçiyi dinledik, esnaf dükkanlarının içinde herkesi dinledik. İşsiz genci, 92 puanla atanamayan genci dinledik. Ama enteresan biçimde 58 puan alan atanmış. Çünkü 92 puan alan gencin ayısı, dayısı yoktu. Ama 58 puan alan gencin ayısı da dayısı da vardı. Büyük bir haksızlıkla karşı karşıya olduğumuzu gördük. Şimdi enteresan bir şey var. Ne güzel hayat, şuculuk buculuk üzerinden bizi birbirimize düşürüp, birileri de alengirli bir şekilde cebellezi yaptı. Bunun önüne geçmek için, gerçek derdi Türkiye'yle, kamuoyuyla paylaşıp siyasetçiyi sizin dertlerinizle ilgilenmeye, çözüm üretmeye mecbur tutmak için benim gibi herkesin aranıza gelip, şuculuktan buculuktan kurtulup, seçmenin velinimet olması için çıktım bu yola."

'BU HARAMİ DÜZENİ BİRLİKTE YIKACAĞIZ'

Bir vatandaştan yüzük alıp eliyle gösteren Akşener, “Bundan yıllar evvel şu yüzükle yola çıktılar. 'Bendeki bu yüzükten fazlası olursa bilin ki ben yanlış işler yapmışım.' Şimdi bu yüzüğün yanında neler oldu, gemicikler, beşli çeteler, 24 milyar lirayı sizin cebinizden alıp aile dostları Hariri'nin cebine koydular bir yüzük sonrasında. Nisan ayında gübre atamadı çiftçi, tarım, besicilik, süt inekçiliği, süt üreticiliği ölüyor. Sizin işleriniz can çekişiyor. Gençler umutsuz, bu ülkeden gitmek istiyor. Hep beraber el ele vereceğiz. Önce bu birbirimize düşüren siyasetçi takımını ve onların bu düzen üzerinden kurdukları bu harami düzeni birlikte yıkacağız. Neyle yıkacağız, sandıkta, helal oylarınızla, demokrasiyle yıkacağız. Ne diyoruz, kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet diyoruz ve demokrasi" dedi.

'HARAM OLSUN, ZIKKIM OLSUN'

Konuşmasında mikrofonu dinleyicilere de vererek dertlerini dinleyen Akşener, şöyle devam etti:

“Kadın kardeşimiz dedi ki 'Beni bu enkazdan, bu gariplikten kurtarın, sesime ses olun' dedi. Sesine ses olacak mıyız, nasıl? İlk seçimde ister önce ister zamanında bir yıl kaldı. En geç bir yıl sonra az kaldı. Bu harami düzeni birlikte yıkacağız. Şimdi aziz Türk Milleti bu yüzükle geldiler, sizleri umutsuzluğa mahkum ettiler, beş maaş alan danışmanlar ürettiler. O beş maaş alan, yan gelip yatan danışmanlar garibanı sokakta tekmeledi. Bir yüzükle geldiler, bakan yardımcılarının maaşları 314 bin lira oldu. Bir yüzükle geldiler, 11 maaş alan müdürler oldu. Haram olsun, zıkkım olsun. Ama artık seçmen velinimettir, velinimetin sesini duyacaklar" diye konuştu.

'SEÇMENE BİR FARE TUZAĞI VAR'

Antalya'nın Kepez ilçesi Kültür Mahallesi'nde üniversite öğrencilerinin yoğun olduğu Kafeler Caddesi'ne seçim otobüsüyle gelen Meral Akşener, esnafı ziyaret ederek sorunlarını dinledi. Akşener, esnafa birer zeytin fidanı hediye etti. Kepez'de de önce kalabalığa seslenen Akşener, Türkiye'nin gerçeklerini görmek için yola çıktığını söyledi.

Gezilere ilk başladığında, yaptığı bir konuşma sonrası gazetecilerin kendisine yönelttiği bir soruyu hatırlatan Akşener, “Gazeteciler konuşmamla ilgili soru soracaklar zannettim. 'Sayın Erdoğan Sayın Kılıçdaroğlu'na şöyle dedi, Kılıçdaroğlu Erdoğan'a şöyle dedi, sen ne diyorsun' diye sordular. İlk aklıma gelen 'Elinin körü' oldu ama sonra ayıp olacak diye 'Banane' deyip çıktım. Türkiye'de bir orta oyunu, seçmene bir fare tuzağı var. Biz siyasetçilerin bir yün yumağıyla birbirine dolaştığını gördüm. Ama buna karşılık, 'şu şunu, bu bunu deyip', manevi değerlerimiz üzerinden ne kadar kutuplaştırmaya müsait konu varsa yapıldığını gördüm ve fare tuzağına mahkum edilmiş bir seçmenin varlığına 'hayır' demek için yola çıktım" dedi.

'UMUDUNU KAYBETMİŞ GENÇLER GÖRDÜM'

Umudunu kaybetmiş, iş aramaktan bitap düşmüş, 'Abla biz ne yapacağız' diyen gençler gördüğünü anlatan Akşener, üniversite mezunu olup, harıl harıl çalışıp 92 puan alıp mülakatta elenenleri gördüğünü de dile getirdi. 'Evimdeki tencereyi nasıl kaynatacağım' diyen, 'Ne pişirdin kardeşim' diye sorduğunda, 'Makarna, bulgur, kış için söylüyorum çorba' diyen kadınlar gördüğünü anlatan Akşener, “Kucağıma aldığımda 'Kaç yaşındasın çocuğum' dediğimde, 11-12 yaşında, ama 5-6 yaşındaymış gibi kemikleri elime değen çocuklar gördüm. Emekli ama '1500 lira maaşla nasıl geçineceğim' diyen emekliler gördüm. 'En düşük emekli maaşını asgari ücret kadar yapın' dedik, ağaların elinden çıka çıka 2 bin 500 lira çıktı. 2 bin 500 lira bir emekliyi geçindirir mi kardeşim ? Muratpaşa'da döner satan bir lokantanın önünde 61 yaşında emekli maaşı 1500 lira olan, döner işinde buram buram terleyen ve ağlayarak, 'bu reva mı' diyen emekli kardeşimi gördüm" diye konuştu.

'UTANIN BE UTANIN'

Kayseri'de bir besicinin sözlerini hatırlatan Akşener, şöyle devam etti:

“Ağlarsınız, dedi ki 'Abla ben ineklerime oruç tutmayı öğretiyorum.' Yem o kadar pahalı ki, gebe ineklerini mezbahaya gönderen, süt ineğini kestiren üretici gördüm. Nisan ayında gübre atamayan, saldım çayıra mevlam kayıra ekin ekmiş çiftçiler gördüm. Hariri'nin cebine 24 milyar lira koyanlar utanın be utanın. Çiftçinin cebine koysanız çiftçi, esnaf, Türkiye kazanırdı. Savaş halindeki Ukrayna'dan ayçiçeği ithal etmekle övünenler utanın. 5 maaş alan danışmanlar, 500 milyon dolarla uçaklarla gezenler, 13 uçakla gezenler, 'itibardan tasarruf olmaz' diyenler, geceyi aç geçiren milletimizin karşısında utanın be utanın. Ama biz el ele vereceğiz, önce seçmen velinimetimiz olacak. İddia ediyorum bu harami düzeni helal oylarınızla yerle yeksan edeceğiz. Çünkü demokrasiyle, seçmen, millet iradesiyle yenilemeyecek hiçbir istibdat yoktur."