Bakan Çavuşoğlu, Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto ile bakanlıkta bir araya geldi. Çavuşoğlu ve Haavisto, buradaki görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu, ziyareti içim Haavisto'ya teşekkür ederek, "Bugünkü ziyarette, ikili ilişkilerimizi ele aldık. Ekonomik ilişkilerimizi nasıl geliştirebiliriz, 5 milyar dolarlık hedefe ulaşmak için birlikte çalışacağız. Türk Hava Yolları'nın Helsinki-İstanbul arasındaki uçuş sayısı 7'den 9'a çıktı, gelecek hafta itibarıyla 10'a çıkacak. Finlandiya'dan daha fazla turisti ülkemizde ağırlamak istiyoruz. Bugün Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerini de değerlendirdik. Finlandiya'nın başından beri bu sürece verdiği destekten dolayı teşekkür diyorum. Siyasi engeller olmadan, teknik konuları AB ile müzakere edip üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu söylemek isterim. İki ülkeyi ve bölgelerimizi ilgilendiren diğer konuları da ele aldık, göç konularını, güvenlik meselesini değerlendirdik. Savunma sanayi alanındaki engellerin kalkmasını da dostuma bir kez daha hatırlattım" diye konuştu. 

'YUNANİSTAN KADAR AB'NİN DE SUÇU VAR'

Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, Yunanistan'ın mültecileri geri itmelerine ilişkin şunları kaydetti:

"Yunanistan uluslararası hukuka aykırı şekilde insan haklarını ihlal ederek geri itme politikasını devam ettiriyor. Çok sayıda göçmen, geri itmeler, Yunanistan'ın botları delmesi yüzünden hayatını kaybetti. Bu yaptığım eleştirileri sakın kimse yanlış anlamasın. Yunanistan ile bazı konularda görüş ayrılığımız olduğundan söylemiyorum, bu bir insani mesele fakat bu bir devlet politikası haline geldi. Bunun birinci nedeni Frontex'in (Avrupa Birliği Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı) bile Yunanistan'a yardımcı olması. Bunu gören AB Parlamentosu, Frontex'e karşı bir soruşturma başlattı; fakat bundan da bir sonuç çıkmadı. Yunanistan kadar AB'nin de suçu var çünkü Türkiye bunun onda birini yasa Türkiye'nin nasıl eleştirileceğini en iyi bizler biliyoruz. Yunanistan tam tersi, bu konuda destek görüyor. Şöyle de bir mazeretleri var; neymiş Yunanistan Avrupa'nın sınırlarını koruyormuş. Avrupa'nın sınırları, doğuda ve güneyde Türkiye'den başlar. Burada Avrupa’nın sınırlarını koruyorsa bizler koruyoruz, özellikle göçmen konusunda Türkiye koruyor. 'Sınırı koruyor' diye insanlık dışı eylemleri görmezden gelmek ya da desteklemek AB'nin savunmaya çalıştığı değerler ile kökten çelişiyor. Kim 'dur' diyecek buna, insan hakları savunucuları nerede ki insan hakları savunucularının da başında Finlandiya geliyor. Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias'ın, Finlandiya'ya geleceğini söylediniz, umarım ona bir uyarı yaparsınız ama bunun bir müeyyidesinin olması lazım. Yeni bir hayata başlamak için risk alıp yollara düşen insanların karşılaştığı muamele böyle olmamalı. Biz Türkiye olarak, İran'dan gelenlere böyle bir muamele yapmıyoruz. Yunanistan'ın yaptığı ne hukuka ne vicdana ne de ahlaka sığar. 19 masum insanın soğuğa terk edilerek ölmesinin sorumlusu Yunanistan'dır. Yunanistan kadar, artarak devam eden ihlalleri görmezden gelen AB ve bu konuda önde gelen ülkelerdir."

'BUNA, DUR, DEMEK LAZIM'

Bakan Çavuşoğlu, göçmenlere yardımcı olunması gerektiğine vurgu yaparak, "Göçmenler nerede yaşarsa yaşasın, ister dönmek istesin ister farklı bir yerde yaşasın yardımcı olmak lazım. Burada insanlık dışı bir şey olunca kim yaparsa yapsın buna 'dur' demek lazım. Frontex Yunanistan'ın uluslararası hukuka aykırı geri itmesini desteklemiştir. Biz bunun belgelerini, videolarını AB ile paylaştık. Sadece Türkiye'deki göçmenler değil, bu problem ile karşı karşıya kalınınca biz hemen tepki verdik, o ülkeler ile iş birliği yaptık. Macaristan sınırlarına tel örgü inşa ederken AB, Macaristan'ı ağır eleştirdi, Yunanistan'ın yaptığının doğru bulmasını ben çelişki olarak görüyorum. Dönmek isteyenlere, entegre olmak isteyenlere beraber yardımcı olalım fakat insanları bile bile ölüme gönderen muameleleri de görmezden gelmeyelim" diye konuştu.

Bakan Haavisto ise koronavirüse yakalanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a 'geçmiş olsun' dileklerini ileterek, "Umarım ki bu süreci bir an önce geride bırakırız. 'Bazen görüş farklılığımız olabiliyor' dediniz; ama iyi niyet ruhu ile ikili diyalog içinde her zaman çözüme ulaşıyoruz. Türkiye, NATO üyesi bir ülke, NATO bizim için çok önemli bir ortak. Türkiye'nin NATO'da oynadığı rolü takdir ile karşılıyoruz. Ukrayna-Rusya gerilimini biz de yakından takip ediyoruz. Diplomatik çözüm istiyoruz biz de" dedi. 

Haavisto, düzensiz göçmen konusuna ilişkin ise "Yunanistan ile şunu belirmek gerekiyor; Yunanistan ve İtalya’ya gelen göçmen sayısını düşününce onlar da çok baskı altında. Akdeniz rotasına gelen göçmen yükünü birlikte taşımamız gerekiyor" diye konuştu.

İSRAİL CUMHURBAŞKANI'NIN TÜRKİYE ZİYARETİ

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto ile bakanlıkta düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Çavuşoğlu, İsrail Cumhurbaşkanı Yitzak Herzog'un Türkiye'ye yapacağı ziyaret ve atanacak özel temsilcilere ilişkin, "Olası ziyaretin hazırlıklarını yapmak üzere özel temsilciler karşılıklı ziyaretler yapacaklar. İlişkileri bundan sonraki süreçte sürdürmek için değil de ziyaretlerin hazırlığını yapmak için çünkü yıllar sonra yapılacak bir ziyaretten bahsediyoruz" dedi.

Bakan Çavuşoğlu, ziyaretin resmi mi yoksa çalışma ziyareti mi olacağıyla ilgili ise "Antalya Diplomasi Forumu kapsamında olmayacak. Resmi mi, çalışma mı; tam bir şey söyleyemeyeceğim. Çalışma da olabilir illa resmi ziyaret olması şart değil. Prensip olarak ziyaret konusunda mutabıkız. Resmi açıklaması, netleşince yapılır. Karşılıklı özel temsilciler gidince bunların detayları konuşulur" diye konuştu.

'NORMALLEŞME BAZI ÜLKELERİN YAPTIĞI GİBİ FİLİSTİN PAHASINA OLMAZ'

Bakan Çavuşoğlu, büyükelçi atanmadan ziyaretin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine ilişkin soru üzerine de "Büyükelçilikler zaten açık, maslahatgüzarlar düzeyinde. İlla ziyaret için büyükelçi atanması şart değil. Ziyaret neden yapılır; ilişkileri belli noktaya getirmek için yapılır. İsrail ile ilişkilerimizde atılacak bir adım, normalleşme bazı ülkelerin yaptığı gibi Filistin davası pahasına olmaz. Oradaki pozisyonumuz nettir, en net olan ülkeyiz. Bu ilişkilerin daha normalleşmesi belki iki devletli çözüm konusunda Türkiye'nin rolünü daha da arttırır. İki taraf ile de temas halinde ülke olarak ama iki devletli çözüm dahil temel prensiplerimizden biz hiçbir zaman vazgeçmeyiz. Tarih önerisinde henüz bulunmadık" dedi. 

AGİT TOPLANTILARININ TARİHİ

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ziyareti konusunda henüz tarih önerisinde bulunulmadığını kaydeden Bakan Çavuşoğlu, Rusya-Ukrayna gerilimi nedeniyle yeniden başlayacak Ukrayna-Rusya-Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) toplantılarının tarihinin belli olmadığını da belirterek, "Biz taraf değiliz sadece ev sahipliği yapacağız. Yer gelip baktılar, nerelerde kalınır, bizden beklentilerini söylediler. Biz de o beklentiler için olumlu cevaplar verdik. Gerek lojistik bakımdan gerek ise gelecek gidecek insanların bir problemle karşılaşmaması bakımından. Bunlardan bazıları Donbass bölgesindeki 'ayrılıkçı' dediğimiz gruplar. Sonuçta biz ev sahibi olarak üzerimize düşeni yapacağımızı söyledik. Kendileri ne zaman gelmek isterlerse biz hazırız" diye konuştu. 

ANTALYA DİPLOMASİ FORUMU

Bakan Çavuşoğlu, Ermenistan'ın Antalya Diplomasi durumuna hangi seviyede katılacağına ilişkin, "Biz özel temsilci ve dışişleri bakanına davetiye gönderdik. Liderlere Cumhurbaşkanı'mız gönderiyor. Bakan düzeyindeki katılımcı sayısı 60'a yaklaştı. İsrail’den dışişleri, enerji bakanını davet ettik, henüz teyit yok daha bir aydan fazla süre var" dedi.  

AFGANİSTAN ZİYARETİ

Afganistan ziyareti tarihinin, Taliban ile ortak şirket arasındaki varılacak nihai anlaşmaya bağlı olduğunu söyleyen Bakan Çavuşoğlu, "Belki o anlaşmaların bakanlar nezdinde imzalanması gerekir. Bu marjda bize katılmak isteyen arkadaşları da davet etmeyi düşünüyoruz. Prensip anlaşmaları var fakat hangi havaalanları? 4 tane havalimanı olacak. Detayları var onlar görüşülüyor. Mutabakat sağlanırsa anlaşmanın imzalanması için gideriz" diye konuştu.