PKK ve uzantası, siyasi parti ne edip yapıp, PKK’yı siyasi platformda kabul ettirme çabalarını sürdürüyorlar.

“Akil Adamlar” dedikleri, uluslararası terör yandaşları da Türkiye’ye akıl vermeye çalışıyorlar.

“Akil Adamlar” olarak da bilinen Bağımsız Türkiye Komisyonu üyeleri, PKK tarafından ilan edilen ateşkesin koşulsuz olarak uzatılmasını ve uluslararası denetim altına alınmasını istediler.

Eski Finlandiye Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari başkanlığındaki komisyon üyeleri, Türkiye’nin açılmamış fasıllarda bile hazırlık yapmasının Avrupa Birliği açısından olumlu olduğunu da vurguladılar.

Açık Toplum Vakfı ve British Council işbirliğiyle kurulan, temel fonksiyonu Türkiye’nin AB üyelik sürecine destek vermek olan Bağımsız Türkiye Komisyonu, bir haftadır sürdürdüğü görüşmelerle ilgili İstanbul’da basın toplantısı düzenledi.

Akil Adamlar’ın toplantısında, Diyarbakır’daki görüşmeler, terör ve ateşkes ön plana çıktı.

2008 Nobel Barış Ödülü sahibi, eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari’nin başkanlık ettiği toplantıda şu 5 görüş netlik kazandı:

• Biz kesinlikle arabuluculuk amacıyla gelmedik. Bu konuda çıkan haberler tamamen spekülasyondur.

• Bölgedeki temel sorun terördür. Görüştüğümüz herkese teröre mutlaka son verilmesi gerektiğini söyledik. Bir kez daha tekrarlıyoruz: Terörist saldırılar hiçbir şekilde mazur gösterilemez.

• Bölgede görüştüğümüz herkese ateşkesin koşulsuz olarak uzatılması gerektiğini söyledik. Ateşkesin sürdürülmesi ve kalıcı olması için uluslararası bir denetim gerekir. Ayrıca sivil halka karşı yapılan katliamların sorumluları da mutlaka ortaya çıkarılmalıdır.

• Diyarbakır’da şiddetin sürdürülmesinden yana olan bir tek kişi bile görmedik. Onlara ‘Ne isterseniz isteyin ama silaha başvurmayın’ dedik. Bölgesel yönetim, özerklik gibi konulara ise Avrupa Birliği karışmaz. Buna her ülke kendi tarihsel şartlarına göre karar verir.

• Türkiye açılmamış fasıllarda bile bir hayli mesafe kat etmiş durumda. Bu son derece sevindirici bir gelişme. Ama Kıbrıs sorunu çözülmezse Türkiye, Avrupa Birliği üyesi olamaz. Avrupalı, akıl tüccarları olayı döndürüp Kıbrıs’a getiriyor ve Rumların isteğini kabul etmezseniz Avrupa Birliği’ne giremezsiniz diyor. Türk Milleti’ne bir sorsanız iyi olur. Bize muhtaç Avrupa Birliği’ne neden girelim?