Nuh Peygamber zamanında insanlar uyarılmıştı. Nuh AS. İnsanları azgınlık yapmamak için son defa uyarmış doğru yola davet etmişti. Ama iş işten geçmişti, felaket yaklaşıyordu. İlahi vahiy olarak Nuh peygambere dev bir gemi inşa etmesi emredilmişti. İnanmayanlar alay ediyorlardı.Derken beklenen son geldi çattı. Onlar damların tepelerine çıktılar, buna rağmen evleri yıkıldı. Ağaçlara çıktılar, ağaçlar sırtlarından onları savurdu yere attı. İnsanlar her alanda insanlıktan çıkmış bir birini öldürmeye başlamış, sapıklık artmış, masum insanların ve inananların kanını döküyorlardı. Günümüzdeki gibi Ortadoğu gibi dünya tam bir kargaşa ve kaos halinde idi. İşte tam bu sırada ilahi azap yalayıverdi insanları ve kendi çapında adeta dünyanın kıyameti koptu (Nuh Tufanı) İnsanlığın bir yok oluşu  idi.
  
Nuh’un gemisinde kalanlar bu özel olaylardan ders almışlardı.ve bu olayları nesiller boyu aktarmayı düşnmüşler,adeta biz ettik siz etmeyin derecesine geleceğe.kendileri uyguarlıkları ve yaşadıklarıyla ilgili vesikalar bırakmaya çalıştılar.Dünyanın her yanına dev şekiller,(Nazca Düzlükleri). Ayrıca Dünyanın her yanına “Zaman Kapsülleri“ gömüldü. Piramitler ve Koni tepeler. Bunlar gelecek nesillere Tufan’ı ve o medeniyetten arta kalan bir nevi kriptolardı. En azından zaman ve yeryüzündeki taibat şartları Yüce Allah’ın izniyle onları yeterince gizemli hale getirdi. Bu kapsüllerin çoğu asırlarca ayakta kalabilcek dev anıtlar içine şifreler halinde gömüldü. Bunlar çeşitli türde yapıldı ki kimisi Piramitler kimisi Zigguratlar olarak inşa edildi.

Ziggurat. Mezapotamya’ya özgü bi terimdir. Tanrıdağı anlamındadır. İlkçağ’da Sümerler, Keldanlılar, Babiller ve Asurlular tarafından yapılan, tabandan başlayarak tepeye doğru kat kat yükselen, giderek küçülen teraslardan oluşan, zirvesinde bir tapınak bulunan ve yanlarında merdiven sistemi yer alan kadehi metinlerde Ziggurat, Zigura ve Ziggurak gibi çeşitli yazılışlarla görülür. Zigguratların ik olarak Sümerlerce İnşa edildiği düşünesi yaygındır. Mezapotamya halklarının en önemli faaliyetleri,tapınakları Tanrı’ya ithaf etmeleridir. Sadece antropolojik değil edebi içerikli kalıntılara dayanarakta Sümerlerden’den önce başlamak kaydıyla Mezapotamya düşünce tarzına aydınlık getiren tez şudur: Politik açıdan Sümerler’de şehir devleti söz konusu idi ve her merkezin bir tanrsı olduğu gibi her tanrının da yeryüzünde kendini temsil eden bir hükümdarı vardı. Bu hükümdarın birinci görevi, Tanrı’nın evini inşa ettirmekti.

Çünkü böylece Tanrı,onlardan hoşnut kalacak, bunun karşılığında da onların o bölgedeki yaşamlarını temin edecek suyu gönderecekti. Bilinen 32 ziggurat vardır. Bunlardan 4’ ü İran’da gerisi Irakda’dır En son keşfedilen ziggurat İran’ın merkezi Sialk’da bulunmuştur. Günümüzde eski halini en iyi korıyan zigguratlardan biride İran’ın batısında Koka Zanbilde’dir İran-Irak Savaşında birçok arkeolojik yer kasıtlı olarak tarihin işlerine gelmeyen sıları orataya çıkmasın diye yok olsada burası ayakta kalmıştır. Sialk ise günümüzde mevcut olan en eski ziggurat olduğu tahmin edilmektedir ve M.Ö. 3000’li yıllardan kalmaktadır. Ziggurat tasarımları basit bir tepe üzerine oturtulmuş mimariden matematiği ve inşaatın mucizesine kadar ulaşılabilen birçok çeşittedir.Herodot’a göre,her zigguratın tepesi bir türbe idi,ancak bu türbelerden hiçbiri günümüzde mevcut değildir. Buranın pratik bir kullanımı da,zigguratların yüksek bir yer olması sayesinde rahiplerin yükselen sulardan ve sellerden kaçabilmesini sağlıyordu.

Şifreler o şekilde yapıldı ki ancak uygarlık yeniden onların teknolojik düzeyine ulaştığında çözülebilcekti. Bu zaman kapsüllerinde ve piramitlerde Dünyanın sonunun yaklaştığını hesaplayan rakamlar (Zoll ölçü birimiyle) hesaplandığında 2045 ten sonra ki yıldatakvim firavunun odasında bitiyordu İnsanlık yediği ilahi tokadın etkisiyle girdiği ilkel primitzmden zamanla yine gelişim göstererek normal düzeyine ulaştı Yani uygarlığı ayak uyduranlarla uyduramayanlar ayrıldı.Çeşitli yaşam türleri meydana geldi.Kimi yerlerde atalarının izlerini yani arta kalan teknolojik bilgilerini sürdürdüler. Kimi yerde sürdürmediler. İşte karanlık çağlar adı bunun için verilmiştir.Zigguratlar bu zaman kapsüllerinden biri idi ve yerle göğün birleşitiği yerde (Etemenanki/Marduk) de ve diğerleri yer le bir edildi. Böylece atalarımızdan bize kalan miras ne yazık ki tahrip edilmiş oldu. Körfez harbinin yapıldığı anımsanırsa kötülüğün ordusu, Irak Ordusu yok edilmiş. Büyücü Şvasrkop (Çöl Ayısı) adıyla maruf komutan savaştan dönünce Sanjroc (en üstün şövalye payasiyle) ödüllendi her halde bu hikayeyi ciddiye almışlar.”İslam ordusunu mağlup ettik” demek gafletinde bulunmuştur.

Bu arada “Sami” dilleriyle büyük benzerlikler ve arkeoloji bulgular da dikkat çekicidir Babil Kulesinin “ZİGGURAT” ismi ile Amerikadaki “zacuali” gibi  “Ma Noa” (Suların efendisi) aynı Arap-Sami Kökenlidir Arapça “Ma” su demektir. Noa ise Nuh ismi ile eşittir. Ayrıca türbanlı heykeller yanında deve kabartmaları da bulunmaktadır.

TİBET VE GÜNEY AMERİKA PİRAMİTLERİ HALA SIR….

Piramitlerin piramit biçimindeki onun çeşit bir fonksiyon olduğu, son yıllarda ortaya çıkarılmış ve ilmi olarak ispatlanmış bulunmaktadır. Dünya üzerinde Keops Piramitinin yanı sıra benzer türden iki büyük Piramit daha vardır. Bunlardan biri Tibette Diyeri Güney Amerikadadır. Ve her ikiside hala keşfedilmeyi beklemektedir 

Herkül tkaım yıldızı onun hemen yanında Orion bulumtumsu/Neobulası Avcı-Burcu Yanındada Sirius Bulunmaktadır.Pek çok uygarlık takviminde Güneş Ay gibi kendilerinin çıplak gözle kolayca gördükleri gök cisimlerini esas alırlardı takvimlerinin mevcut dünyanın Siriusten idare edildiğini kabul eden eski uygarlıkların bir çoğu için bu yıldız aynı zamanda ilahi bir önem taşır. Eski mısırlılar çinliler bu yıldıza özel bir saygı gösterirlerdi bu saygıya Mezapotamya gibi uygarlıklarında da rastlamaktayız. Siriusun önemli ve temel işleme sahip olduğu yıldızlar Orion takım yıldızı ve pnların uzakta bulunmayan belli bir sayıdaki yıldızı kapsar. Bunlar Orionun kemerini oluşturan yıldızları çevreler. Ülker yıldız kümesi,küçük köpek ve takım yıldızının (Gamma Yıldızı) ve niyahey Sirius ve bileşenleri bulunurlar.

Bunlar efendi üstad ve rehber işaretlerinin tanıkları olarak kabul edilir. (Daha evvel  Hermes’i açıklarken belirtmiştik Ruhlar Klavuzu” Pskyhopomos” deniyordu Hermes idris Peygamber konuları hatırlanırsa burada da aynı kavramlar görürüz.) Bu bilgileri Dagonlardanda öğreniyoruz Dagonlarla uygarlığımızın tanışması ilk kez 1930 yılında  bölgeye giden Fransız bilgin Prof.Marcel Griaule vasıtasıyla gerçekleşmiştir 1931 ‘de Prof Marcal Griaule ilk incelemeleri sonucunda keşfettiği Dagonların şaşırtıcı bilgileri karşısında pek çok uzmandan oluşan bir ekibin Etnografik incelemerde bulunmasına karar verilmiştir 1931 yılından  beri sürdürülen Fransadaki bilimsel araştırma merkezi  gibi kuruluşun bu incelemeler Prof Marcel Griaule Ve Prof Germeine Dieterlen denetiminde gerçekleştirmiştir. Dagonlar’ın evren bilgisinde birbiriyle ilgili olarak görülen Sirius sistemi ve Orion takım yıldızı eski Mısırlılar Ve Greklerde de birbirleriyle ilişkilendirilmişlerdir. Greklere göre Orion Avcıdır Sirius ise onun Köpeği dir eski Mısırlılar Siriusun Bulunduğu BüyükKöpek Takım yıldızı ile Orion Takım yıldızının yanyana temsil ettikleri bazı kabartmalarda Büyük Takım Yıldızını Bir inekle Orion takımyıldızını elinde asa tutan osirisin eşi ve kız kardeşi olan İSİSİN sembolüdür:

Mısırdaki Piramitler Bahsi hatırlanırsa orda Hermesten yani (Osiris) İdris Peygamberden bahsetmiştik İdris Peygamber İsa Peygamber gibi öldükten sonra göğe çekilmişti işte bu bilgiler insanlarda öldükten sonra dirilmeyi ve( ruhların göğe çekildiği inancıyla insanlığı mumyalığa sevketmiş) ve temelin de bu inancı grmüş oluyoruz. Şimdide Dagonlarda Gizli dil dedikleri Sigui dilinden bahsedelim.Sigui dili(Sigiusu) dedikleri dilde dualar okunur 20 gün süren sigui seromonileri 60 yıllık bir periyoda sahiptir her Sigui Kutlaması, 60 yıllık bir devreyi kapsar diyerini açar. Bu devreler aslında nazari olarak Sirius-B’nin 50 yıllık suresiyle ilgiliysede Dagonlar 50 sayısı yerine gizemli ve önem verdikleri 60 sayısını kullanmayı tercih etmiştir. Bu sayı SX12 ile üretilir 12 taban sayısını esas alan 12 li sayı sistemi Dagonlarca geniş ölçüde kullanılmaktadır. Dagonların son derece gizli tuttukları Sigui hesaplarıyla kaydettikleri Sirius sistemiyle iligli uzun bir devre daha söz konusudur bu devre 24 taban sayısıyla hesaplanmakta olup 1440 yılı kapsarki bu eski Mısırlıların. 1460 yılı kapsayan Sirius (SOT-HİS devresi süresine çok yakın bir suredir Son Sigui devresi 1958 kapsanmış bir yenisi açışlmıştır. Niçin 1958 yılı? 

Bu yıl ne yi ifade ediyordu?) Dagonlar o günü yani (Tufanı) kendi ifadeleriyle muhafaza edilen “22 Esas İşaret” ten bahsederler.

Bazı şekillerde Siriusun Parıldayacağı anlaşılması tufan gününde yol gösterdiği düşünülürse Dünyanın sonuna Doğru parıldayacağı anlamı doğabilir mi bilinmez? 

Dagonların Nommo “Kelam Günü” tekrar ortaya çıkacaktır sözü bunu mu ifade etmektedir?

Bu gizli semboller ve sembollerin bize neyi anlatmak istediği  araştırılmasına rağmen bizim net olarak geleceğe doğru  emin adımlar ile ilerleyeceğimiz yada geçmişten günümüze  işaret edilen  bazı olay ve objeleri  tarihten ders  alarak  kendimize  misyon edermiyiz? Bilemem. Ama..

Derin Dünya’nın Gizli Planları bitmez! En azından onu biliyoruz..