17-25 Aralık darbe girişimiyle açığa çıkan, 15 Temmuz darbe/işgal hareketiyle ihanette zirveye varan FETÖ’nün emelinden vazgeçmediği ve kripto unsurları harekete geçirmek için zemin oluşturmaya çalıştığı görülüyor. Geçen hafta yayınlanan sohbetinde “Antrparantez, umum adına konuşuyorum, umum İslam toplumu adına, Kapadokya sakinleri, oradaki serkarlar adına konuşuyorum” diyen Pensilvanyalı üzerindeki asker yeşili elbiseyle de subliminal mesajlar verdi.

Osmanlı Türkçesinde ‘serkar’ sözcüğü komutan, amir, müdür anlamlarına geliyor. Uzmanlar ‘Kapadokya’ ifadesinin de örgüt içerisinde ‘özel mahrem yerler’ olarak kodlanan kurumlardan TSK’nın şifresi olduğunu belirtiyor. TSK içinde örgüt faaliyetlerinin koordinasyonunu yürüten ‘mahrem hizmetler’ veya ‘hususiler’ diye adlandırılan üst düzey TSK imamlarının bildiği şifrenin bugünlerde ‘gizemli ifadelerle birlikte kullanılması’ FETÖ’yü Türkiye’ye karşı tahkim eden global güçlerin yeni senaryolar peşinde olduğunu ortaya koyuyor.

Kendi sabır anlayışlarının ‘durağanlık içermediğine’ vurgu yapan Pensilvanyanlı amaca ulaşmak için alternatif yol ve yöntemlerin mutlaka oluşturulması gerektiğini de daha önceki bir sohbetinde ifade ederken, ‘düşmanı yenme duası’ okurken düşman tanımlaması da yapmıştı. 

FETÖ’nün, ‘Hürriyete dönük saldırılar karşısında, koruma adına düşmanla savaşılabileceğini ve düşmanın öldürülebileceğini, düşmanla karşılaşıldığında mutlaka kılıcın hakkını vermek gerektiğini" ifade etmesi ‘kan dökülecek eylemlerin talimatı olarak’ öne çıkıyor. 

**

TÜRKİYE İTTİFAKI KÜRESEL TEZGÂHI BOZAR

Türkiye bunca düşmanı yeni kazanmadı. Yüzlerce yıldır Türk korkusuyla yaşayan Batı 1800’lü yılların ikinci yarısından itibaren Türkleri Avrupa, Ortadoğu ve Anadolu coğrafyasından silmek için topyekûn harekete geçmişti. Batının kışkırtmalarıyla devlete baş olma hayalleri kuran ‘müzmin muhalifler’ yaklaşan tehlikeyi görmemiş, çıkardıkları kargaşalarla Bizans artıklarının değirmenine su taşıdıklarını fark edememişlerdi. Bu yüzdendir ki tarihimizde ‘nedametler’ vardır. O gün ‘Turan hayalleri kurarak’ devlete karşı çıkmak yerine, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seslendirdiği ‘Türkiye ittifakı’ gibi büyük birlik sağlanabilmiş olsaydı Türk’ün dünyadaki hükmü duraksamayacak, coğrafi üstünlüğü eksilmeyecekti. Umarız ki günümüz siyasetçileri aynı hatayı işleyip de tarihi tekerrür ettirmezler.

Fakat heyhat! Yazar Ece Temelkuran, yabancı televizyon kanallarında katıldığı programlarda Türk halkını ve ülke yönetimini aşağılayıp kötülerken, Osmanlı’ya son darbeyi vuran yerli işbirlikçileri andırdı. Son 15-17 yılda Türkiye'de çok şey olduğunu, sağcı popülizmin ne yaptığını anlamadıklarını, anladıklarında da çok geç olduğunu ve otoriter rejimin iktidarı ele geçirdiğini söyleyen Temelkuran, “Ben Avrupa ve Amerika'nın bizim Türkiye'de kaybettiğimiz zamanın aynısını kaybetmesini istemiyorum. Belki onlar demokrasilerini, ahlaklarını, esasen akıl sağlıklarını bizden iyi koruyabilirler” diyerek Avrupa’ya ‘davetkâr mesajlar’ verdi. Erdoğan'ı takip edenleri ‘dalkavuk’ olarak niteleyen yazar, 31 Mart seçim sonuçları için de “Kaplanı kuyruğundan yakaladık” ifadesini kullandı.

Görüldüğü gibi düşmana gerek yok, bize içimizde beslenen ‘Temelsizler’ yetiyor!

**

‘HDP PARİS VE BRÜKSEL’İN KUKLASIDIR’

Yerel seçimlerin akabinde CHP ve HDP’nin kazandığı Belediyelerde kadrolaşma hareketleri dikkat çekiyor. HDP’li Diyarbakır Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı kayyum döneminde ‘terörle bağlantıları sebebiyle’ görevden uzaklaştırılan iki bin kişinin yeniden işe alınmasına yönelik çalışma yaptıklarını açıkladı. Eski Sur Belediye Başkanı Cemal Toptancı bu açıklamaya tepki gösterirken “HDP’li başkanları aday gösteren ve onları yönlendiren üst akıl Paris ve Brüksel’dir” iddiasında bulundu.  ‘Kuklacıyı ifşa etme’ anlamı taşıyan bu iddia batılı ülkelerin sözde siyasetçiler üzerindeki etkinliği ve yaptırım gücünü ortaya koyuyor.

**

İMAMOĞLU İBB’YE YABANCI DEĞİLMİŞ!

İtirazların gölgesinde 17 Nisan’da mazbatayı alarak göreve başlayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da işe ‘veri kopyalama’ skandalıyla başladıktan sonra parti üst yönetiminin bulunmadığı bir miting tertip etti. İmamoğlu’nun ilk atamaları da mitingi kadar dikkat çekiciydi. 1995’de İBB’de işe başlayan ve 1998’den bu yana Teftiş Kurulu müfettişi olarak görev yapan Nuri Sait Yıldırım’ı Özel Kalem Müdürlüğüne getirmesi, 1982’de İBB'de göreve başladıktan sonra 2009-2015 arasında Gaziosmanpaşa Belediyesi, 2015’den itibaren de Avcılar Belediyesi Teftiş Kurulu Müdürlüğünü yürüten Nurten Uğursoy’u Yazı İşleri ve Kararlar Daire Başkanlığına ataması, İmamoğlu’nun İBB’de yerleşik bir grupla ‘iyi diyalog halinde olduğunun göstergesi olmalıdır.

**

AMERİKA TÜRKİYE’DE DE SALDIRDI MI?

Amerikalı Emekli Tuğgeneral Don Bolduc, ABD özel operasyon güçlerinin, 2013-2017 yılları arasında en az 13 Afrika ülkesinde çatışmalara katıldığını söyledi. Burkina Faso, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Kenya, Libya, Mali, Moritanya, Nijer, Somali, Güney Sudan ve Tunus’a Amerikan askerlerinin girdiklerinin ve katıldıkları çatışmalarda ölen ve yaralanan askerler olduğunu ifade eden Bolduc yakın zamana kadar devam eden 36 operasyon gerçekleştirildiğini iddia etti. Stratejik önemi olan Sahel bölgesi ile Afrika Boynuzu’nda yoğunlaşan operasyonların amacı Afrika kıtasının kontrolünü ele geçirebilmekti. Özel operasyon güçlerinin gizli operasyonlarının peş peşe ortaya çıkması Amerika’nın bölgede oluşturduğu büyük tehdidi göz önüne seriyor. Ana muhalefet Lideri Kılıçdaroğlu “Amerika’nın desteklediği YPG bize saldırmaz” dese de, Bolduc’un itirafı PKK’lı bazı grupların ülkemizde gerçekleştirdiği silahlı saldırılarda Amerikalı profesyonellerin de görev aldığı şüphesini güçlendiriyor.

**

CHP’NİN KAFTANI

CHP’li üst düzey yöneticilerin sosyal platformda paylaştıkları mesajlar sık sık gündem oluyor. Terörist cenazelerinde görmeye alıştığımız portrelerin yanında,  ‘eylemci ruhuyla da’ bilinen CHP’liler de vardır. Bunun önemli örneklerinden biri de Gezi kalkışması sırasında ‘yüzü bandajlı fotoğrafları ve sosyal platform mesajlarıyla’ belleklere kazınan Canan Kaftancıoğlu’dur. Her nasıl olmuşsa, yaklaşık iki yıl önce hakkında çıkan ‘terör sempatizanı’ iddialarına rağmen CHP İl Başkanlığına getirildi.

Terör örgütü PKK'nın kurucularından Sakine Cansız, 10 Ocak 2013'te, Leyla Sönmez ve Fidan Doğan ile birlikte Paris’te örgüte ait Enformasyon Bürosu'nda susturuculu silahla öldürülmüştü. Kaftancıoğlu bu olay üzerine yayınladığı twitter mesajında önce “Üç kadın sözünü uzak, resmi, sıradanlaştırıcı buluyorum. 'Üç devrimci kadın' denmeli. Devrimci oldukları için öldüler”, ardından da “İnsanlık tarihi kadın ile başlar. İnsanlık kadına yapılanlarla kaybeder" demiş Sakine Cansız. Ve insanlık kaybetti" mesajlarını yayınlayarak teröristlere olan desteğini ortaya koymuştu. Kaftancıoğlu geçen hafta Habertürk TV’de bu mesajları hatırlatılıp ve teröristlerle ilgili görüşlerinin değişip değişmediği sorulduğunda “2013'te ne söylediysem aynısını düşünüyorum, görüşlerim değişmedi" cevabını verdi.

Peki ne değişiyor? Değişen, dönüşen CHP’den başkası değil. Önceki seçimlerde FETÖ ile işbirliği yapıldığı partinin yetkilileri tarafından açıklanmıştı zaten. Onca yıldır kemikleşmiş oy potansiyelinin üzerine çıkamayan Kılıçdaroğlu yönetimi HDP türevleriyle işbirliği ve ittifaklar yaparak seyrini sürdürüyor. 

**

AK PARTİ’NİN ÖDÜLLÜ BAŞKANLARI

Ak Parti’nin Kızılcahamam’da yapılan 28. İstişare ve değerlendirme Toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan son derece önemli mesajlar verdi. 31 Mart Mahalli İdare Seçimlerinde partinin yüzünü ağartan, rekor seviyede oy alarak ilk beşe giren Belediye Başkanlarına verilen ödüller de programa damga vurdu.

Büyükşehirler arasında ilk sırayı yüzde 70.53 ile Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, ikinci sırayı Yüzde 68.47 ile Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, üçüncü sırayı yüzde 67.60 ile Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, dördüncü sırayı yüzde 65.04 ile Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce ve beşinci sırayı 64.61 ile Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu aldı. 

Şehirler sıralamasında da yüzde 72.99 ile Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin birinci, yüzde 61.72 oyla Şırnak Belediye Başkanı Mehmet Yarka ikinci, yüzde 55.57 oyla Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan üçüncü, yüzde 53.22 oyla Adıyaman Belediye Başkanı Süleyman Kılınç dördüncü ve yüzde 51.58 oyla Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı beşinci oldu.

Büyükşehir ilçe belediyelerinde de ilk sırayı yüzde 77.76 ile Samsun Vezirköprü Belediye Başkanı İbrahim Sadık Edis, ikinci sırayı yüzde 76.87 ile Konya Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, üçüncü sırayı 75.56 ile Ordu Kumru Belediye Başkanı Yusuf Yalçuva, dördüncü sırayı yüzde 74.41 ile Samsun Çarşamba Belediye Başkanı Halit Doğan ve beşinci sırayı 74.34 ile Denizli Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan aldı.

Şehir İlçe belediyelerinde birincilik yüzde 85.50 ile Delice Belediye Başkanı Turgut Özdem’in olurken, ikinciliği yüzde 84.37 ile Rize Güneysu Belediye Başkanı Rıfat Özer, üçüncülüğü yüzde 73.77 ile Bayburt Demirözü Belediye Başkanı Arslan Gürer, dördüncülüğü yüzde 72.50 ile Kütahya Pazarlar Belediye Başkanı Bilal Demirci ve beşinciliği yüzde 72.27 ile Burdur Kemer Belediye Başkanı İsmail Özay elde etti.

Beldelerde de Yozgat Akdağmadeni Belekçahan Belediye Başkanı Şahin Arısoy, Şırnak Uludere Hilal Belediye Başkanı Cevher Benek, Adıyaman Kahta Akıncılar Belediye Başkanı İsmet Çetinkaya, Şırnak Silopi Çalışkan Belediye Başkanı Nadir Tosun ve Zonguldak Devrek Çaydeğirmeni Belediye Başkanı Satılmış Gebeş en fazla oyu alan başkanlar olarak Cumhurbaşkanı ve Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan tarafından ödüllendirildi.

**