PARANIN ADALETİNİN GÖLGESİNDE 1 MAYIS

Bu vesileyle de devleti dolandıranlar baş tacı oldular, vatandaşı dolandıranlar iyi adam muamelesi gördüler. Hukuk yerle bir olurken paranın hâkimiyeti, paranın adaletine bıraktı yerini. Para öyle bir hale geldi ki ülke sevgimizi de yok etti, insanlığımızı da. Zalimler nefislerinin doymayan hırslarıyla yaptıkları zulmün itibarını gördükçe bu ülkede hak ve hukuktan bahsetmek tribünlere gol atmaya benziyor.
Paracılık ruhumuzu yiyip bitirdi. Biz mi onun sahibiyiz, o mu bizim sahibimiz bilmiyoruz…
Kimse,  işçilerin suskunluğunu,   “Düzen”  denen düzenbazlığa teslimi gibi algılamasın. Mevlana’nın şu sözünü söylemeden geçemeyeceğim. “Edepli edebinden susar, edepsiz de ben susturdum zanneder.” 
Bugün, işsizliğin, haksızlığın ve sömürünün pençesinde kıvrananların yüreklerine düşen kıvılcımın,  ateş olup etrafını yakmayacağından kim emin olabilir.
Yarın 1 Mayıs!
Tüm Dünya’da işçiler, emekçiler, kapitalizmin çarkında öğütülenler alanlara koşacaklar, sömürüye, ayrımcılığa  “Hayır” diyecekler.
İşçi haklarının kısıtlandığı, işsizliğin büyük boyutlara ulaştığı, ücretlerin ve sosyal hakların devlet eliyle tırpanlandığı ve devlete bağımlılığın arttığı bu günlerde birlik ve dayanışma içinde mücadele edilmeyecekse ve ileriye dönük kalıcı adımlar atılmayacaksa ne zaman atılacak bu adımlar?
İşçi sınıfı ve emekçilerin yaşadığı eşitsizlik ve hak sömürüsü birlik ve dayanışma olmadan, kalıcı sonuçlara ulaşamaz.
Kendi içinde demokratik, özgürlükçü, iradeye saygılı ve daha kitlesel bir 1 Mayıs için farklı, dillerin, inançların ve kültürlerin omuz omuza, seslerini duyuracakları bir ortamda daha nice 1 Mayıs’lara…