Öncelikle bize  kendinizden  bahseder misiniz?

Ben Özge ÖZŞAHİN .  Yaklaşık 16 senedir  Fikir ve Sanat Eserleri ve  Sınai haklar  alanında  Avukatlık  ve bilirkişilik  yapmaktayım.  Bu alanda   Sınai Haklar El Kitabı ve İçtihatlı Notlu Marka Patent Mevzuatı – Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu adlı  kitaplarım yayımlanmıştır.  

Profesyonel meslek hayatımın yanı sıra , çeşitli takımlarda Basketbol ;  Eskrim sporunda İzmir Büyükşehir Belediyesi  Spor Kulübünde lisanslı olarak “ kılıç “ branşında oynadım .  B max racing team de araba yarış pilotu olarak yarış sporlarında yer aldım. Kayak , buz pateni , okçuluk  ve yelken sporları  , yoga  hobilerim arasındadır. 

Müzik  alanında  çeşitli korolarda yer aldım.  Gitar ve çeşitli enstrümanları çalıyorum.  Opera ve şan eğitimi , doğaçlama tiyatro eğitimi aldım . 

Güzel sanatlar alanında  resim ve plastik sanatlar eğitimi aldım. Çeşitli sanat eserleri alanında ekspertizlik  ve telif hakları danışmanlığı  yapmaktayım . 

Amacım ,  sanat eserleri alanında kendimi daha da geliştirerek  ve hukuktan  destek alarak telif hakları korumasının Türkiye de gelişmesine katkıda bulunmak.  

Neden Hukuk ? 

Yargı önünde , kişilerin hak  ve menfaatlerini korumak , hukukun uygulanmasına ve adaletin tecellisine yardımcı olmak  ; hukuk ve yasa işlerinde yol gösterici olmak  amacıyla hukuku seçtim. 

Hukuka ilk adımı nasıl attınız?

Lise yıllarında  ders çalışmaktan, araştırmaktan, öğrenmekten keyif alırdım.  Liseyi derece ile bitirdim.  Okul başarımı da dikkate alarak  tıp fakültesini seçmem konusunda  öğretmenlerimin ısrarlarına rağmen , “ Bir kaç iyi adam “ filmini izledim ve   ani bir kararla hukuk fakültesini seçtim. Aslında  tıp ve hukuk aynı amaca hizmet ediyor . İki meslekte de insanlara yardım ediyorsunuz . Ancak ben hukuk alanında insanlara yardım etmeyi tercih ettim ve bu sayede hukuka ilk adımı atmış oldum . 

Mesleğinizde bir rekabet baskısı/etkisi hissediyor musunuz? Eğer hissediyorsanız bu mesleğinize nasıl yansıyor? Bu rekabet ortamının size ve mesleğe olumlu olumsuz etkileri nelerdir?

Mesleğimde , herhangi bir rekabet etkisi hissetmiyorum. Çünkü kendime,  mesleğe başladığım  ilk zamandan bu yana bir yol çizdim ve o yolda emin adımlarla ilerliyorum. Amacım sınai haklar ve telif haklar alanının gelişmesine katkıda bulunmak . Bu anlamda çok uzun senedir çalışıyorum .  Bu alanda makaleler yazıyor, seminerler ,  konferanslar veriyorum.  Meslektaşlarıma ve   bu alanla ilgilenen herkese yol gösterdiğini umuyorum . Bu manada meslektaşlarım  benim için rakip değil aksine bu alana katkı sağlayan en önemli yol arkadaşlarımdır.  

Hukuk dünyasında bir şeyleri değiştirme şansınız olsa neleri değiştirirdiniz?

İnsan haklarının ve hayvan haklarının en muntazam şekilde uygulanmasını  isterdim . Bu alanlardaki yasaları en ince ayrıntısına kadar düzenlemek isterdim.  İnsanlar ve hayvanlar için  hukukun en büyük koruma mekanizması olması yönünde değişiklikler yapardım. 

Kendinizde bir şeyleri değiştirme imkanınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Aslında  kendimi her konuda  geliştirmeye çalışıyorum . Eksikliklerimi tamamlamaya çalışıyorum . Bu manada sürekli eğitimler alıyorum .  Kendimle ilgili bir not defterim var . Eksikliklerimi ve yetersiz gördüğüm yönlerimi yazıp onlarla ilgili araştırmalar , çalışmalar yapıyorum. Şimdilik değiştirmek istediğim bir yönden ziyade geliştirmek istediğim yönlerim var .   

Medya ile aranız nasıl? Televizyon, internet, gazete, dergi gibi iletişim araçlarından ne şekilde faydalanıyorsunuz? Sosyal medya ile aranız nasıl?

Sosyal medyayı belirli bir ölçüde kullanıyorum . Vaktimin çoğunu kesinlikle sosyal medyaya , televizyona ayırmıyorum . Çünkü öğrenecek çok bilgi var . Bu bilgileri alabileceğim şekilde  bu mecraları kullanıyorum . Mesele televizyon izliyorsam belgesel kanallarını tercih ediyorum.  Facebook veya instagramdan pozitif enerji veren , spritüel gelişmeme katkıda bulunan ve bilgi aldığım grupları veya insanları takip ediyorum.  Günde en az 2 3 saatimi yeni bilgiler öğrenmek için harcıyorum  ve günün sonunda kendimi  bir gün önceye nazaran daha iyi ve mutlu  hissediyorum . 

Türkiye’nin sayılı Telif hakları ve Sinai Mülkiyet avukatlarındansınız bize biraz bu alandaki  çalışmalarınızdan bahseder misiniz ? 

İstikrarlı bir şekilde  bu alanda  severek ve isteyerek senelerdir çalışıyorum .   Bu alanda yazdığım kitaplar ve makaleler haricinde , Üniversitelerde seminer , konferans ve eğitimler de veriyorum . Telif hakkına ilgi duyan ve öğrenmek isteyen her türlü kişi ve kurumlara gönüllü olarak gidip eğitimler veriyorum.  

Bana ulaşamayan ve bilgilere ihtiyaç duyan Türkiyede ki diğer  vatandaşlarımıza da internet yoluyla bilgilendirme yapmaya çalışıyorum  . İnternette bazı sitelerde  yazdığım bilgilendirme  makaleleri  ile  hakları ihlal edildiğinde neler yapmaları gerektiği konusunda yol gösterici olmaya çalışıyorum . 

Ayrıca  bu alanda çalışan Hakim ve Savcılar ile ortak çalışmalar yapıyoruz.  Uzun süredir bu alanda çalıştığımdan dolayı , yazdığım bilirkişi raporlarından bir kısmı içtihatların oluşmasına katkıda bulunmuş ,   uluslar arası mecrada  çalışma konusu olmuştur.    

Bu alanda kitaplarınız  var bize kitaplarınızdan  bahseder misiniz ? 

Bu alanda iki kitabım var . Birincisi Eylül ayında Seçkin Yayınevinden basılmış Sınai Mülkiyet Kanunu El Kitabı , Diğeri Bilge Yayınevinden basılmış  İçtihatlı Notlu Marka Patent Mevzuatı  - Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu . 

Bu  kitaplarımda Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve Sınai Mülkiyet Kanunu incelenmiş, eski ve yeni kanunlar arasındaki farklar irdelenmiş, örnek dilekçeler de eklenmiştir. 

Sınai Mülkiyet Kanunu El Kitabında  ;  Marka, Tasarım , Patent , Coğrafi İşaret  gibi konuların yasal düzenlemeleri ve koruma kapsamları değerlendirilmiştir. 

Telif Hakları ve Sınai Mülkiyet alanında sizce toplum yeterince bilinçli mi ? 

Maalesef yeterince bilinçli değiliz. Öncelikle toplumumuzda telif hakkı ihlali , Sınai hak ihlali oldukça yaygın . Hatta  sahte /feyk / emitasyon  ürünlerde   Çinden hemen sonra  Ülkemiz geliyor. Bazı tanınmış markaların ürünlerini üretip satıyoruz. Korsan ürünlerde dünyada ilk sıralardayız.  Yine telif haklarında  bir sanat eserini   meydana getiren sanatçının haklarını çok rahatlıkla ihlal edebiliyoruz.  

İyi avukatlığı nasıl tarif edersiniz ?  

İletişim  becerisi yüksek, empati yeteneği olan , sürekli kendini geliştiren , araştırmacı , yaratıcı , dürüst ve meslek etiklerine uygun davranan avukat   bana göre iyi bir avukattır. 

Avukatlığın dünyadaki stresli mesleklerden olduğu ifade ediliyor. Sizce böyle mi ? Avukatlığın stresli yanları neler ? 

Avukatlık mesleği en stresli meslek kategorilerinde üst sıralarda yer almaktadır. En çok kalp krizi  geçirten mesleklerden olduğu yönünde bilimsel araştırmalar da mevcuttur. 

Bir davayı aldığınızda aslında o davanın her türlü sorumluluğunu , sorununu da üstünüze almaktasınızdır.  Kanundan doğan belirli sürelere uyma yükümlülüğünüz  mevcuttur. Sürekli bir baskı , endişe , anksiyete halinde iseniz bu meslek  bir müddet sonra çekilmez hale gelebilmektedir.   Adliyeler negatif olaylarla doludur. Mahkemelerde negatif durumlar yaşanabilmektedir. 

Bunun için mesleği yürütürken oluşan negatif enerjiyi dışarı atmak gerekmektedir.  İş haricinde spor , yoga , meditasyon , müzik , seyahat gibi alanlarda efor sarf edersek eminim bu stres de bizi rahatsız etmeyecek boyutlarda kalacaktır. 

Dijital dönüşüm hayatın her alanı etkiliyor. Bu anlamda Hukuk dünyasına ve size etkileri nasıl ? Siz Dijital dönüşümü nasıl yorumluyorsunuz ? 

Digital dönüşüm hukuk dünyasını da etkiledi. Öncelikle artık davalarımızı  ve takiplerimizi UYAP adlı sistemden açıp takip edebiliyoruz . 

Tespitlerimizi , noter aracılığıyla e tespit sitemiyle yapabiliyoruz. 

Benim uğraştığım alanla ilgili olarak , telif haklarımızı , www.telifhaklarıgov.tr adlı siteden belgeye bağlayabiliyoruz.  Bazı tescillerimizi yapabiliyoruz. Yine marka patent tasarım gibi tescil işlemlerimizi  digital olarak yapabiliyoruz. 

Bir eser meydana getirdiğimizde , o eserin meydana getirildiği tarihi zaman damgası dediğimiz yolla ispatlayabiliyoruz. 

Bu veya bunun gibi bir çok çözüm sunuyor digital ortam . 

Boş zamanlarınız nasıl değerlendiriyorsunuz?

Cavalier King Charles cinsi bir köpeğim var . Köpeğimle yürüyüş yaparak , yeni yerler  keşfediyoruz. 

Her hafta sonu  aile bağlarımızın devamlılığını sürdürmek  amacıyla    Pazar kahvaltısı  geleneğimiz vardır. Köpeğim ve ailemden  kalan vakitlerde yoga , meditasyon  yapıyorum .    Değişik konularda araştırmalar yapıp ilgi dağarcığımı geliştirmeye çalışıyorum . 

Boş zamanlarımı kendimi  bedensel , ruhsal ve zihinsel anlamda pozitif  yönde geliştirmeye harcıyorum. 

Kırmızı Türk hakkında neler söylersiniz ? 

 Bir insan,  bir dünyadır. Sizler , çeşitli dünyaları tanımak için çaba sarf eden  samimi  , dürüst ve güvenilir bir  ekipsiniz.  Sizinle çalışmak gerçekten mutluluk vericiydi. 

Bir alanın gelişmesine katkıda bulunmaya çalışan kişileri ve çabaları gördüğünüz ve bu hayat hikayelerini başka insanlara örnek ve motive olması açısından sunduğunuz için kendi şahsım adına size çok teşekkür ederim. 

Gelecek planlarınız nelerdir? Şu an bulunduğunuz konumdan memnun musunuz ve gelecekte kendinizi nerelerde görmek istersiniz?

Şimdi ve AN aslında geleceği oluşturur. Ben, şimdide ve anda güzel tohumlar ekersem  geleceğim de güzel olur diye düşünenlerdenim.  Bu sebeple  sevgiyle , pozitif bir şekilde  alanımda ilerlemeye   devam edeceğim. Gelecek de de meyveleri zaten muhakkak  güzel olacaktır. 

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı? 

Ben  bu dünyada sevginin en büyük güç ve zenginlik olduğunu düşünüyorum.  Sevgiyle  yapılan her işin  karşılığı güzel olacaktır.  Sevgi ve ışıkla kalmalarını diliyorum. 

Röportaj ve fotoğraflar : Cengizhan KAYA