Hayatımızda zaman çizelgesini kendi çıkarlarımıza doğru çevirirsek kendimize iyilik yapmış oluruz. Ani duygu değişimleri her ne kadar bizi aşağı çekse de bazen doğruyu bulmamıza yardımcı olur. Kimi zaman hayat bize öyle durumlarla karşı karşıya bırakır ki tanıştığımız insanlarla tekrardan tanışmak zorunda kalırız. Bu süreçte kendimize kızarız ve kendimizi kendi içimizde ağır yargılarız. Bu süreçte kimi zaman ikilimde kalırız ve zamanla anlarız ki o zamanın şartlarıyla şimdi ki zamanın şartları bir değildir.

Hayatın akışına kendimizi bıraktığımızda en doğrusunun bizi bulacağını anlarız. Biz ne kadar kendi dünyamızda yaşarsak o kadar mutlu oluruz. Aynı insanla iki kez tanışma fırsatı vermezsek kendimize olan saygımızı arttırmış oluruz. Kendimizi üzgün hissetmek yerine düştüğümüz yerden kalkarak topraklanan elimizi üstümüze silip devam etmeliyiz. Düştüysek kimsenin bizi kaldırmasını beklemeden kendi gücümüzü kullanarak kaldığımız yerden daha güçlü şekilde yola devam etmeliyiz.

Unutmamalıyız ki zaman bütün yaraları iyileştirir. Bir insan kötü diye diğer insan kötü değildir. Yaşadığımız hayal kırıklığını çabuk atlatırsak ancak yola devam edebiliriz. Deneme yanılma yoluyla doğruya elbet ulaşırız. Biz umudumuzu ne olursa olsun kaybetmeyelim. Hayata güvenelim ki bizim için hazırladığı güzellikleri doyasıya yaşayalım. Bizde her ne kadar iyi olursak olalım belki de başkalarının hikayesinde kötüyüzdür. Bu yüzden olayları genel çerçevede izlemek daha doğru bir karar olacaktır.