Geçen hafta sizlerle otizme dair bilgi paylaşımında bulunmuştum. Otizm çok geniş bir konu olduğu için bu hafta da otizm konusuna devam ederek bazı doğru bilinen yanlışlardan bahsedeceğim.

  • Otizmli bireyler öğrenemezler, aldıkları eğitim boşunadır.

Bu cümleyi o kadar çok duydum ki… Hayır efendim, çok güzel öğrenirler. Eğer küçük yaştan itibaren bilimsel yöntemlere uygun nitelikli bir eğitim alırlarsa ve çocuğun ilgileri keşfedilip o doğrultuda eğitim verilirse otizmli bireylerin yapamayacağı şey yoktur. Okuma yazma bilen otizmli öğrenciler mevcut, resim yapabilen, müzik aleti çalabilen ve daha bir çok akademik çıktıyı öğrenebilen öğrenciler mevcut. Aldıkları eğitim asla boşa değildir, tabi buna otizmli öğrencinin etrafındaki tüm fertler inanmalı ve birlikte yol almalıdır. Ve otizmli bireylerin eğitim alabileceği okulların kalitesi yükseltilerek arttırılmalıdır.

  • Otizmli bireyler üstün yeteneklidir.

Özellikle sosyal medyada hep üstün yetenekli otizmlilere rastlıyoruz. Genellikle müzik alanında hep karşımıza çıkıyor. Tabiki üstün yetenekli otizmli bireylerde var ama her otizmli için üstün yetenekli diyemeyiz. Bireyin ilgisinin hangi yönde olduğunu bulup (örneğin resim ), o ilgisini geliştirirsek yetenekli olmasını sağlayabiliriz belki de.

  • Otizmli bireyler hiç konuşmaz.

Aksine fazlasıyla konuşan otizmli bireylerde bulunmakta. Genel tanı özellikleri arasında konuşmama olsa da iletişim kuran, amaçlı konuşan, amaçsız konuşan, sürekli karşısındakini tekrar ederek konuşan otizmli bireyler de bulunmaktadır.

  • Otizmli bireyler karşısındakileri anlamaz.

Genellikle otizmli bireylerin çoğunluğu konuşmadığı için nasılsa konuşmuyor bizi de anlamaz gibi bir algı oluşuyor insanların kafasında. Fakat konuşmaması anlamadığı anlamına gelmez. Çocuk eğer komut alıyorsa, yani al ver gibi eylemleri yerine getirebiliyorsa aynı zamanda bizi anlıyordur da. Dolayısıyla nasılsa anlamıyor diyerek çocuğu bir kenara itmek yapılan bir hatadır.

  • Otizmli çocuklar saldırgandır.

Otizmli bireylerin dünyayı algılayış biçimleri daha farklıdır. Yani kalabalıktan hoşlanmazlar örneğin. Bir bir otobüse binen onca kalabalığın içine giren otizmli birey haliyle sinirlenir. Kendini de tam anlamıyla ifade edemediği için sinirlenmeye başlar, bağırmaya başlar ve belki de öfke nöbetine girer. Ardından insanlar anlamaz ve bakar neden bağırıyor bu çocuk neden kendini yerlere atıyor, korkarlar kaçarlar, ya da rahatsız oldukları için ortamdan otizmli bireyi kovarlar. Yapmayın! Kendini ifade edebilse zaten öfke nöbetine girmez zaten sinirlenmez. Toplumca çok daha fazla duyarlı olmaya ihtiyacımız var. “OTİZMİN FARKINDAYIZ ONLARIN YANINDAYIZ.”