ORTA NAMAZ!..

Cenab-ı Hakk, Ramazan ayı içerisinde Kadir gecesini, Cum'a Gününde duaların kabul edildiği anı, Esmâu'l-Hüsnâ arasında İsm-i Âzam'ı, vakitler arasında ölüm vaktini gizlediğini gibi, Beş vakit amaz arasında da "Salât-ı Vustâ"yı (Orta Namazı) gizlemiştir. Beş vakit namaz arasında Orta Namaz şu vakitteki namazdır, diye ta'yîn, tesbit ve tasrîh edilmiş olsaydı, mü'minlerbu orta namaz'a ihtimam gösterirler, diğer vakitleri ihmal edebilirlerdi. Oysa ki, Farz kılınan Beş vakit namazı eda edenler, zâten bunlar arasındaki "Salât-ı Vustâ"yı da hakkıyla eda etmiş oluyorlar. Başka birgörüşe göre; bir Hadis-i Şerifte Resul-i Ekrem sall'allâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuşlardır: "İman'ın yetmiş küsûr derecesi vardır, en yüksek derecesi, Allah'tan başka İlah olmadığına, Hazret-i Muhammed-Mustafa aleyhisselâm'ın da Allah'ın peygamberi olduğuna şehâdet etmek, en aşağı derecesi, yolda insanlara zarar veren şeyleri oradan atmaktır. "Bu görüşe göre Beş vakit namaz, imandan sonra gelir, yoldan insanlara eziyet veren maddeleri yoldan uzaklaştırmaktan önce geldiği için Beş vakit namazın tamamı "Salât-ı Vustâ"dır. (Orta namazdır). Sahâbe'den Hazret-i Ömer, Hazret-i Ali'nin de aralarında bulunduğu, İbn-i Abbâs, Cabir bin Abdullah Ebî Ümâmetü'l-Bâhilî, Tâbiîn'den Tavus, Atâ, İkrime, Mücâhid ve Şâfiîl Ekolü Fakihleri de bu görüştedir. Salât-ı Vustâ (Orta namaz) Sabah namazıdır: Çünkü, Sabah Namazı, gecenin bittiği, gündüzün başladığı bir vakitte kılınmaktadır. Vaktin yarısı gece, yarısı gündüzdür. İlk vakitte kılındığında sanki gece, son vaktinde kılındığında ise gündüz namazı gibidir. Sabah Namazının vakti, şafak söktükten, güneş doğmadan öncedir. Dolaysiyle gece ile gündüzün ortasıdır. Öğlen ve İkinci namazları kesinlikle gündüz, Akşam ile Yatsı namazları ise gece namazlarıdır. Bu sebeble de Sabah Namazı orta namazdır. Arefe günü, Arafat'dan Müzdelife'ye geçişte öğle ile ikindi Cem-i Takdim olarak Öğlende, Akşam ile Yatsı da Cem-i Te'hir olarak Yatsıda birleştirilmektedir. Şâfî Ekolü Fakihlerine göre, Seferî olanlar da bu namazları birleştirerek kılabilmektedirler. Oysa ki, Sabah Namazı hiç bir vakitle birleştirilemez. Yalnız kılınır. "Gündüzün güneşin doğup gecenin karanlığı bastırıncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kıl; bir de Sabah namazını. Çünkü Sabah namazı şahitlidir." (İsrâ 17/78) Kur'ân yorumcuları bu âyet Beş vakit namazı ifade etmektedir diyorlar. Şöyle ki; Güneşin dönmesi, yâni zeval vaktinden sonra öğlen ve İkindi namazı, güneşin batmasından sonra Akşam ve Yatsı namazları vardır. Sabah namazı ise ayrıca zikredilmiş ve bu namazın şâhitli olduğu belirtilmiştir. Yine tefsircilerin beyanına göre gece melekleriyle gündüz melekleri sabah namazında buluşur, hep birlikte bu namazın kılındığına şâhit olduktan sonra gündüz melekleri kalır, gece melekleri ise semaya yükselir. Kabul edilmelidir ki, Sabah namazı Beş vakit namaz arasında en meşakkatlı ve zor olanıdır, Sabah Ezanıyla birlikte insanlar derin uykularından, sıcak yataklarından kalkıp, soğuk su ile abdest alıp cam'i'e gitmesi-Zirâ sabah namazını cemaatla kılmak vacip derecesinde Sünnet-i Müekkededir.- Bu bakımdan sabah Ezanında diğer ezanlarda olmayan "Essalât-ü Hayrun Minnevm" namaz uykudan hayırlıdır, diye iki kerre olmak üzere ilâve vardır. "Resîüm!" De ki: Size bunlardan daha iyisini bildireyim mi? Takvâ sahipleri için Rabbleri yanında içinden ırmaklar akan, ebediyyen kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve (hepisinin üstünde) Allah'ın hoşnutluğu vardır. Allah kullarını çok iyi görür." "(Bu nimetler) "Ey Rabbimiz! İman ettik; bizim günahımızı bağışla, bizi ateş azabından koru!" diyen; Sabreden, dürüst olan, huzurda boyun büken, hayra harcayan ve seher vaktinde Allah'tan bağış dileyenler (içindir). (Âl-i İmrân 3/15, 16, 17) Görüldüğü gibi Cenab-ı Hakk, Kemâl vesiylesi ibâdetlerin sonuncusu olarak "Seher vaktinde İstiğfârı zikretmiştir. Bütün bu sebeblerle "Salât-ı Vustâ" (Orta namaz) Sabah namazıdır. demişlerdir. Sahâbî'den Hazret-i Ömer, Zeyd, Ebî Saîd el-Hudrî, Üsâme bin Zeyd radiya'llâhu anhum ile Hanefiyye Ekolü fakihleri; Günün en sıcak saatlerinde olması, dar bir zamana sıkıştırılması, gündüz namazları olan, sabah namazıyla ikindi namazı'nın ortasında bulunması, - zira, günün tam ortasında farz kılınmıştır. Öğlen namazı gibi günün tam ortasında ya da gece'nin tam ortasında farz kılınmış bir başka namaz yoktur.- Mi'raç'da Beş vakit namaz farz kılındıktan sonra ertesi gün inen Cebrâil aleyhisselâm, öğlen namazından başlayarak hem namaz vakitlerini hem de namazların nasıl kılınacağını mü'minlere ta'lim etmiştir, Ebu'l-Âliye, "ben, ashâb-ı Kiramdan pek çoğuyla birlikte namaz kıldım. Kendilerine Salât-ı Vustâ'nın (Orta namaz) hangi namaz olduğunu sordum; bir öğlen namazından sonra". İşte bu kıldığımız namaz Salât-ı Vustâ'dır," dediler. Hazret-i Âişe Validemiz radiya'llâhu anhâ'dan gelen bir rivâyette ise, Aîşe Validemiz, "Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah'a saygı ve bağlılık için de namaz kılın." Meâlindeki âyet-i Kerime'yi okuduktan sonra "Salat-ı Asr" ikindi namazı diğer namazlara etfedilmiştir, -Şüphesiz, mâtufun aleyh, dâima mâtuftan şereflidir, ikindi namazından bir önceki namaz da öğle namazıdır. Namazların en faziletlisi, haftada bir gün kılınan Cum'a namazıdır, Cum'a namazı öğlen vaktinde kılınır, Cum'a günü, Cum'a namazını eda edenler o günün öğle namazını da eda etmiş olurlar, dolaysiyle namazların en faziletlisi öğlen vaktinde kılınmış oluyor, Bütün bu sebeb ve gerekçelerle Kur'ân-ı Kerimde ve tahsis beyan buyrulan Salât-ı Vustâ (orta namaz) öğlen namazıdır, demişlerdir. (Gelecek hafta bu husustaki diğer görüşler ve rivâyetler)