ÖRNEK DOKTOR

Abone Ol

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Ferdi Sarı başarılı operasyonlarıyla Devlet Hastanelerinin aranılan ismi oldu!!!

Bundan tam tamına dört ay kadar önceydi. Ablam diz ağrısından baya bir şikâyetçiydi. Ağrı sızı içerisindeydi. Bu içler acısı durumuna dayanamayıp, Sosyal ağlar üzerinden bu işin uzmanı doktorları araştırırken Sevgili Op. Dr. Ferdi Sarı Hocam karşıma çıktı. Beylikdüzü devlet hastanesinde görev aldığını görünce . Randevu aldık nihayetinde ertesi günü Hocamızla buluştuk. Inanın bana ben bu  kadar çok sevilen ve talep edilen bir Doktor görmedim. Koridorda kuyruğu görünce yalan yok "Eyvaaah" dedim. Kulağım bir ara bir kaç hastanın ona dua ettiğini ve bizim ibn-i Sina'mız dediğini işittim hem çok  şaşırdım hemde çok  meraklandım. Hocamın yanına vardığımız da, ilgilisi alakası,misafir perverliği takdire şayandı. O kadar mutlu oldum ki anlatamam. Çoğumuz devlet hastanelerinin ilgi ve alakasından dolayı müzdaribiz. Ama bu sefer dedim ki kendi kendime, demek ki hala umut ve ışık var. İşini öyle çok seviyor ki bir türlü boş vaktini yakalayıp röportaj yapamadım. En sonunda ısrarlarıma dayanamadı ve bu söyleyişimizi kabul etti Sağolsun. Gelin birlikte kendi ağzından Hocamızı tanıyalım. 

Hocam Sizi Yakından tanıyabilirmiyiz ? 

1981 Gaziantep doğumluyum.

İlk ve orta öğretimimi Gaziantep’te tamamladım.

2004 yılında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldum.

2010 yılında Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Ortopedi ve Travmatoloji eğitimimi tamamladım.

Sonrasında sırasıyla Şırnak Devlet Hastanesi, Tarsus Medical Park Hastanesi, Özel Adana Ortadoğu Hastanesi, Özel Güngören Kolan Hastanesi, İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve son olarakta Beylikdüzü Devlet Hastanelerinde görev almaktayım 

"Tedavi olarak özellikle diz ve kalça kireçlenmesi ile el cerrahisi alanında yoğunlaşmış durumdayım. Akademik çalışmalarım devam etmekte olup doçentlik dosyamı hazırlıyorum şu sıralar. Hedeflerimden en büyüğü doçentliğimi alıp bir eğitim kadrosunda yer almak. İNŞAALLAH Yakın zamanda da  kendime ait muayenehanemde hastalarıma hizmet vermeye başlayacağım." 

Kalça kireçlenmesi nedir ? Nasıl ortaya çıkar? 

Eklem yapısı, kaygan ve hassas kıkırdak dokulardan oluşmaktadır. Kireçlenme, eklem kıkırdaklarının zaman içerisinde çeşitli sebeplerle yıpranarak fonksiyonlarını gerçekleştiremeyecek duruma gelmesi durumudur. 

Zaman içerisinde, kalça kemiği eklemlerindeki kıkırdağın hasarlanması ve yapısının bozulmasıyla birlikte, kişide hareket kısıtlılığı ve ağrı meydana gelmektedir. Yapısı bozulan kalça ekleminin kayganlığını kaybetmesi, ağrı ve hareket kısıtlılığı meydana getirmesiyle kalça kireçlenmesi meydana gelmektedir. 

100 bin kişinin 80’inde görülen kalça kireçlenmesi, en sık rastlanan kalça ağrısı sebebi olmakla beraber kadınlarda daha çok gözlemlenmektedir. 

Vücudumuzda bulunan bütün eklem yapılarında olduğu gibi, kalça ekleminin de top ve yuva kısımları kıkırdaktan oluşmaktadır. Kıkırdak yapı sayesinde eklemleri oluşturan kemikler, birbirine ağrısız ve minimal şekilde sürtünerek hareketi mümkün kılmaktadır. Hareketi kolaylaştıran ve mümkün kılan kalça eklem yapısında çeşitli sebeplerle yaşanan deformasyonlarkalça kireçlenmesine sebep olmaktadır. 

Kalça eklemini oluşturan kemiklerin, hareketi mümkün kılan kıkırdak yapısında aşınma meydana gelmesi ve altta bulunan kemiklerin deforme olması durumu kalça kireçlenmesi adını almaktadır. Asıl görevi eklemin yükünü emerek azaltmak ve kemik dokuya dengeli şekilde iletmek olan kıkırdak dokunun, lastiksi ve esnek yapısının deformasyona uğramasıyla birlikte kalça kireçlenmesi meydana gelmektedir. 

Kalça kireçlenmesini temel olarak ikiye ayırabilmekteyiz. En sık karşılaşılan kalça kireçlenmesi birinci grubunda, doğumsal ya da sonradan oluşan yapısal bozukluklardan kaynaklı kalça kireçlenmeleri bulunmaktadır. Genetik sebeplerle doğuştan ortaya çıkan ya da kalça çıkığı, travma gibi zaman içinde kalça eklemlerinin kıkırdak yapısındaki hasara bağlı olarak oluşan kalça kireçlenmeleri, kalça ağrısının en sık gözlemlenen sebebidir. Kalça kireçlenmesinin ikinci grubunda ise, sebebi tam olarak belirlenemeyen ve idiyopatik olarak adlandırılan kalça kireçlenmeleri bulunmaktadır. 

Kalça Kireçlenmesi Belirtileri Nelerdir? 

Kalça eklemlerinin yapısındaki kıkırdak dokuda kayıp meydana gelmesiyle birlikte, başlangıç aşamasında kalça hareketlerinde ağrı, tutukluk ve topallama meydana gelmektedir. Genellikle hasta şikayetleri, kasık bölgesinden başlayarak dize vuran ağrılar oluşması şeklindedir. 

Kalça kireçlenmesinin bulgularını genel olarak şu şekilde sıralayabilmekteyiz; 

• Kalça ekleminde şişlik, ağrı ve hassasiyet oluşumu 

• Kemikler arasında sürtünme hissi ve hatta sürtünme sesi 

• Yağışlı havalarda artış gösteren kalça eklemi ağrıları 

• Uzun süre oturduktan sonra ya da yataktan kalkarken hissedilen eklem sertliği hissi 

• Kalça hareket açıklığında yaşanan azalma 

• Gündelik hayatta giderek artan hareket kısıtlılığı 

• -Ayakkabı, çorap giyme, merdiven çıkma gibi ihtiyaçları karşılayamama hali 

Kalça Kireçlenmesi Teşhisi Nasıl Koyulur? 

Kalça kireçlenmesi, detaylı ve titiz bir kalça muayenesi ile teşhis edilebilmektedir. Bu noktada ilgili uzman doktor tarafından değerlendirilmesi gereken unsurları şu şekilde sıralayabilmekteyiz; 

• Eklem hareket açıklığı 

• Kalça hareketiyle birlikte oluşan ağrı ve ağrının boyutu 

• Kalça eklemi hassasiyeti 

• Kalça ekleminden gelen bir ses bulunup bulunmadığı 

• Hastanın yürüyüşü 

• Kalça çevresinde bulunan kasların ve bağların durumu 

Kalça kireçlenmesinin ayırıcı tanısının gerçekleştirilmesi için ise, genellikle röntgen filmi çekilmekte, bazı durumlarda manyetik rezonans ve bilgisayarlı tomografi incelemeleri gerçekleştirilmektedir. 

Kalça Kireçlenmesinde Tedavi Seçenekleri nelerdir ? 

Kalça kireçlenmesinin ilk evreleri, yani kıkırdak dokuda hasar oluşumunun henüz ciddi boyutlara ulaşmadığı başlangıç dönemi; kıkırdağı koruyucu ve iyileşmesini destekleyici ilaçlar, ağrı kesiciler, egzersizler, fizik tedavi yöntemleri gibi müdahaleler ile kontrol altına alınabilmektedir. Hastanın günlük yaşamında olumsuz etkilerin arttığı ve hareket alanının ileri derece kısıtlandığı durumlarda ise, total kalça protezi tedavisi uygulanabilmektedir. 

Kalça Kireçlenmesinde İlaç Kullanımı 

Kalça kireçlenmesi tedavisinde, özellikle başlangıç evresinde, anti-romatizmal ve anti-enflamatuar ilaçlar yoluyla tedavi uygulanabilmektedir. 

Kalça kireçlenmesine bağlı oluşan ağrıların hastanın yaşamını ve günlük aktivitelerini engellediği noktada, ağrı kesici ilaçlar kullanılabilmektedir. Ancak, ağrı kesici ilaçların mide üzerinde yan etkiler oluşturduğu ve hipertansiyon gibi hastalıklarla etkileşime girebileceği unutulmamalı, doktor kontrolünde kullanılmalıdır. 

Kalça Kireçlenmesi Egzersizleri 

Kalça kireçlenmesi durumlarında, eklem yapısının güçlenmesi amacıyla; su aerobiği, salon bisikleti, yüzme gibi egzersizler gerçekleştirilerek hem kas kuvveti korunabilmekte hem de eklem hareket açıklığı korunabilmektedir.

Diz Kireçlenmesi (Gonartroz) Nedir? 

Diz eklemlerinin hareketine olanak sağlayan diz kıkırdağının çeşitli sebeplerle zayıflayıp yapısının bozulmasına diz kireçlenmesi (gonartroz) denir. 

Dizde Kireçlenme Belirtileri Nelerdir? 

Dizde kireçlenmenin en önemli belirtisi diz ağrılarıdır. Hastalığın ilk aşamalarında yorgunluk ve eklemi kullanıp kullanmamaya bağlı olarak ağrılar belirip azalsalar da hastalığın ilerlemesiyle ağrılar kalıcı hale gelebilir. 

Diz Kireçlenmesinin belirtilerini nelerdir ? 

• Dizlerde çömelme veya ayağa kalkmada sorun 

• Dizlerde bazı hareketlerle tutulma, kilitlenme, krepitasyon (eklemden ses gelmesi) 

• Diz ekleminde yürüme, merdiven inme ve çıkmayla artan ağrılar 

• Dizleri kıvırarak oturmakta sorun 

• Zaman zaman dizle 

Dizde Kireçlenme Neden Olur? 

Genellikle orta ve ileri yaşlarda ortaya çıkar. 50 yaş üzerinde yaşlanmaya, kiloya bağlı olarak ortaya çıkması yaygındır. Kadınlarda daha fazla görülür. 

Kalıtımsal faktörler, Gut, Romatoid artrit, diabetik nöropati, paget hastalığı, septik artrit ve doğuştan kalça çıkığı gibi hastalıklar osteoartrit gelişme riskini artırırlar. 

Diz Kireçlenmesi Risk Faktörleri 

• Yaşlanma 

• Romatizmal hastalıklar 

• Enfeksiyon 

• İnflamatuar hastalıklar (lupus, gut vb.) 

• Hemofili 

Diz Kireçlenmesinin Tanısı Nasıl Konur? 

Eklemlerinizde ağrı, tutukluk ve şişlik şikayetiniz varsa gecikmeden doktora başvurmalısınız. 

Doktorunuz öncelikle fizik muayene yapacaktır. Dizdeki hassasiyet, çekilen röntgen grafisinde diz eklem aralığında kıkırdak kaybına bağlı daralma, eklem yüzeyinde bozulma, osteofit denilen kemik sivriliklerinin tespitiyle tanı koyabilir. 

Bazı erken durumlarda röntgen grafisi yeterli olmayabilir. Bu durumlarda MRI (manyetik rezonans görüntüleme) yararlı olacaktır. 

Diz Kireçlenmesi Tedavisi 

Gonartroz tedavi yöntemleri, yaş, kireçlenmenin nedeni ve derecesi ile şikayetin ciddiyetine göre değişiklik gösterebilir. 

Diz kireçlenmesinden mustarip hastaların fazla kilolarını vermeleri, ağır işlerden, merdiven veya yokuş inip çıkmaktan kaçınmaları tedavilerine yardımcı olacaktır. 

Teknolojik gelişmelerin hızlanmasıyla birlikte, eskiden doku ısıtma amaçlı yapılan fizik tedavilerin yerini, doku iyileştirme amaçlı fizik tedaviler almıştır. 

Diz eklemindeki hem kemik hem yumuşak dokulara yönelik etkili fizik tedavi cihazlarıyla , dokulardaki hasarlanmalar erken dönemde tedavi edilebilmektedir. 

Diz eklemine binen yükü azaltmak ve mukavemeti arttırmak için kalça ve uyluk kaslarının güçlendirilmesinde de fizik tedavi cihazları etkin şekilde kullanılmaktadır. 

Eklem ağrıları ve tutukluğu azaltmaya yönelik olarak manuel terapinin faydaları bilinmektedir. 

Son yıllarda, doğal tedavi yöntemlerinin etkisinin, kimyasal ilaçlardan daha üstün olduğunun saptanması ile, vücudun kendi kendini tamir mekanizmaları da önem kazanmıştır. 

Buz tedavisi uygulamaları, SVF kök hücre, PRP, bantlama teknikleri, diz içine hyaluronik asit enjeksiyonları , önerilebilecek yöntemlerdir. 

El Cerrahisi Nedir ? 

El, el bileği, önkol, dirsek hastalık ve yaralanmaları, omuzun bazı  yaralanma ve hastalıkları, el, parmak, kol sinir, damar ve tendon( kiriş) kesilerinin onarımı, üst ekstremitenin doğumsal bozuklukları, brakial pleksus yaralanmalarının tanı ve tedavisi ile ilgili bir daldır. Bu nedenle ‘El ve Üst Ekstremite Cerrahisi’ olarak da adlandırılır. Ayrıca alt ekstremite; bacak, ayak hastalık ve yaralanmaları, damar, sinir ve tendon kesileri, doğumsal bozuklukları  tanı ve tedavisiyle ile ilgilidir. İyi bir el cerrahisi uzmanı, mikrocerrahi ve rekonstrüktif cerrahi alanlarına hakim olmalıdır.  Bu bölgelerdeki damar ve sinirlerin  cerrahi tedavileri ameliyat mikroskobundan bakıp ameliyat alanını ve dokuları büyülterek, ince uçlu mikro aletler kullanılarak yapılmayı gerektirmektedir. Bu nedenle el cerrahisi ve mikrocerrahi genellikle iç içe giren cerrahi dallardır. 

El cerrahisi alanına giren hastalıklar ve ameliyatlar nelerdir ? 

• El, kol, bacak yaralanmaları 

• El-ayak tendon (kiriş), sinir, damar yaralanmaları 

• El, parmak kopmaları 

• Her türlü doğumsal el bozuklukları 

• Parmak yapışıklığı (sindaktili) 

• Parmak fazlalığı (polidaktili) 

• Parmak yokluğu 

• Yanığa bağlı el ve ayak bozuklukları 

• Elde gelişen tümörler ( ganglion kisti…) 

• El, parmak kırıkları 

• Tüm vücut doku kayıpları 

• Sinir sıkışmaları (karpal tünel, kübital tünel sendromlar…) 

• Brakial pleksus cerrahisi 

• Tendon sıkışmaları (tetik parmak, de Quervain tenosinoviti…) 

• Tetik parmak 

• Dupuytren hastalığı (kontraktür) 

• El-ayak tırnak deformiteleri (tırnak batması…) 

• El-parmak enfeksiyonları 

• Parmak ucu deformiteleri 

• Yanığa bağlı el-ayak deformiteleri 

"Hastanın yaşı,fizik tedavinin başarısı gibi pek çok etken iyileşmede önemlidir" 

El cerrahisi ameliyatları sonrası iyi sonuçlar alınabilinmesi için erken dönemde başlatılan ve uzun süre gerekebilen fizik tedavi ve rehabilitasyon kritik rol oynar. Ameliyat edilen bölgenin yeri, dokunun özelliği, hastanın yaşı,fizik tedavinin başarısı gibi pek çok etken iyileşmede önemlidir. Bazı rekonstrüktif ameliyatlarda başarılı ameliyat ve fizik tedavi ve rehabilitasyona rağmen mükemmel sonuçlar almak mümkün olamamaktadır. Bu durumda amaç, hastayı mümkün olan en iyi el fonksiyonuna kavuşturabilmektir. 

Başarılı bir Doktor nasıl olmalı ? 

Doktorun hastaya karşı yeterince ilgili ve nazik davranması, muayene için yeterli zaman ayırması, hastaya rahatsızlığı ve tedavi ile ilgili yeterince hastayı bilgilendirmesi ve hastanın şikâyetlerini dikkatle dinlemesi ve sorulan sorulara tatmin edici düzeyde cevap vermesi hastanın almış olduğu sağlık hizmetlerinden memnun ķalması sizi başarılı kılıyor.