Ben bir ormancı çocuğuyum. Babam, Orman Teşkilatının üst kademelerinde Vatana, Millete onurla, fedakarca hizmet etmiş, Atatürkçü, Orman Yüksek Mühendisi Cevat Ziya Maruflu’dur. Işıklar içinde yatsın...
Yaz aylarında yakılan ormanlarımız içimi sızlatır, derin yaralar açar. Hiç kimse beni bu yangınların kendiliğinden çıktığına inandıramaz. “Yok, efendim hava aşırı sıcakmış, cam kırıkları ağaçları tutuştururmuş.” Geçiniz bunları, milli varlığımız ormanlarımız, vatan ve millet düşmanı odaklarca kasten yakılıyor. Ormanları yakan bu alçakları yakalayıp, doğduklarında pişman etmek şarttır. Küçük yaşlarda, babam bazen ormana göreve giderken beni de yanında götürürdü. Babam, nazik, kibar, munis, kolay sinirlenmeyen bir insandı. Rahmetli babamı, kendini kaybetmiş, karşısındakine sille tokat girişen halini, ormanları yakanlara, kaçakçılara sert muamelesini hep hatırlarım. Milletin malı olan ormanlarımızın tahribini, yakılmasını kabul edemezdi.
Bir zamanlar orman yakanlara çok ağır cezalar verilirdi. Nedense bu caydırıcı müeyyideler kaldırıldı. Orman yakanlar serbestçe dolaşıyorlar. Bir de saçma bir söylem var, “Efendim, yakılan, kesilen (Kaz Dağları gibi) ağaçların yerine ağaç dikeceğiz,” aldatmacası... O, yok edilen ormanlar, 50-100 yılda yetişiyor, senin diktiklerin kaç yılda yetişecek... Önemli olan, ormanları yangından önce, tahrip edilmeden korumaktır. Orman Genel Müdürlüğü adında dev bir örgüt vardır. Binlerce mühendisi, aracı, ekipmanı, çalışanı mevcuttur. Bu teşkilat, ormanları tahrip edilmeden korumalı, kurtarmalıdır. 2019 yılı Temmuz-Ağustos ayında, 533 yangın çıkmış, binlerce hektar orman yok olmuş. Tüm gözler, Orman Bakanının, örgütün üzerinde... Ormanlarımız cayır cayır yanarken, söndürme çalışmalarında bilen, bilmeyen, ilgisiz insanlar laf üretiyorlar. Dünyanın en güçlü söndürme filosu bizdeymiş... Türk Hava Kurumu’nun elindeki 9 uçaktan hiçbiri çalışmıyormuş. 3’ünün motoruna kuşlar yuva yapmış, orman görevlileri, can güvenliği olmadığı için bu uçaklara binmiyorlarmış... Eski bir THK yetkilisi, “Uçaklar faal, Bakana yanlış bilgi veriyorlar,” diyor. Bakan ise, “Ben pilotum, kül yutmam” diyor. Rahmetli babası siyaset arkadaşım, ANAP Manisa Milletvekili, Bakan, Ekrem Pakdemirli, çok zeki, çalışkan, vatansever birisi idi. Oğlunun da başarılı olmasını arzu ederdim.
Orman yangınlarını söndürmede görev, Orman İdaresinin olduğuna göre, uçak, helikopter, arazöz vs. gereçlerin, Orman Örgütünün emrinde olması gerekir. Devlet, Valiler, Kaymakamlar, Orman Teşkilatı, ormanlar yakılmadan, tahrip edilmeden gerekli tedbirleri almalıdır. Ormanı yakanlara en ağır cezalar, idam dahil verilmelidir. Sahi, Avrupa Birliği’ne girmediğimiz halde, neden idam cezasını kaldırdık... Ormanları koruma, çıkan yangınları önlemek için, teşkilat yeni bir yapıya kavuşturulmalıdır. Halka doğru bilgi verilmeli, ‘yanan yerleri imara açmayacağız, yeni ağaç diktik’ masalından vazgeçilmelidir. Rant sağlamaya cevaz verilmemelidir. Örnek; Bodrum... Güzelim tabiat harikası, rant uğruna mahvedildi, hala tahribat devam ediyor. Ormanları, doğayı biz insanlar yok ediyoruz... Şimdi, yangın mevsimi, sona erdi ya, her şey unutulacak, uykuya yatılacak, ne zamana kadar... Yeni yangın felaketlerine kadar...
