Orada biz de olmalıydık

Abone Ol

Ben zaman zaman sporla ilgili olarak yazdığım yazılarımda, bu günleri öngörmüş ve “Türk Halkı Milli Takımlarının 2012 Avrupa Futbol Şampiyonasında olmamasını ızdırap içinde yaşayacaktır” demiştim. Şimdi bu olgu yaşanmaktadır. Krizler içinde bulunan Yunanistan bile oradadır... Bu başarısızlıkların hesabını sormassak ve ders almazsak, ileride de başarılı olmak zordur. Bana göre 2012 turnuvasında bulunmamamızın asıl sorumluları, sorumsuz futbolcularımızdır. Daha sonra teknik direktördür ve ne yazık ki kalite ölçütlerinden yoksun, Türk spor basınıdır.
Spor, özellikle, futbol basını, saçma sapan tutum ve yorumları ile toplumu yanılttığı için vebal altındadır. Bu turnuvada yüzümüzün akı olan ve Türkiye’nin tek temsilcisi hakem Cüneyt Çakır ve arkadaşlarını yerden yere vurmuşlardır. Türkiye’ye 2012 başarısızlığını yaşatan futbolcular, bana göre bir veya ikisi hariç tamamen değiştirilmelidir. Yeni bir Milli Takım yaratılmalıdır ve Milli Takımın başına, uluslararası tanınmışlığı olan, bilgili, tecrübeli bir hoca getirilmelidir. Bunu maalesef yapamamışlardır. Belki de çok iyi bir insan olan, ancak belediye gibi bir takımın antrenörlüğünden gelen, dünyada tanınmayan Sn. Avcı ile bir yere gitmenin imkanı yoktur.
Şimdi yeni teknik direktör, hazırlık maçlarında, 4 galibiyet aldı diye, futbol basını yeri göğü inletmektedir. Oysa maçlar dikkatle izlendiğinde, Türk Milli Takımının basit ve bariz hatalarla oynadığı hemen görülebilir. Evet, mücadele vardı, ama bunlar oyuna yeterince yansımadı. Maçların büyük bir kısmında özellikle Türk Milli Takımının defansı büyük açıklar vermiştir. Öte yandan, Türk Milli Takımının forvet hattı ortada yoktur. Bu Milli Takıma formda bir Semih gibi santrofor her zaman lazımdır. Ancak, Sow ve Kuyt’un alınmasıyla, Semih bu yılda yedekleri oynayacaktır. Tıpkı Kezman’ın ve Guiza’nın yedeği olduğu gibi. Kendisini görsem söyleyeceğim, Semih gibi yetenekli bir futbolcu, oynatılamayacağı FB’de ısrar etmeyip, en kısa sürede Avrupa’ya veya Türkiye’de oynayacağı bir takıma gitmelidir. Öte yandan büyük ümitlerle Milli Takım’da yer alan Nuri Şahin’in, ben daha bir tek maçta oyuna ağırlığını koyup, iyi oynadığını görmedim. Real Madrid, bu oyuncuyu nasıl almıştır. Yeni Milli Takımda Hasan Ali, Hamit, Umut, Caner, Mehmet Topal, Volkan ve Kaleci Mert oynayabilir. Ancak, Fenerbahçe’nin yedek kalecisi olan Mert’in Türk Milli Takımına nasıl kazandıralacağı merak konusudur. Mert, sürekli oynayacağı bir takıma gitmelidir. Öte yandan, gerçekten bir yıldız olan Kayserisporlu Eren’in de, Manisa Sporlu Yiğit’in de bu takımda olması lazımdır.
Futbolumuzda aşırı yabancı düşkünlüğü, Milli Takıma yeterli oyuncu bulmakta zorluklar çıkarmaktadır. Basında Portekiz’i ezdik, yendik diye manşetler görüyorum. Şimdi size soruyorum, Türkiye Portekiz ile on maç yapsa, 9’unu Portekiz kazanmaz mı? Şimdi Eylül’den itibaren 2014 Dünya kupası için grup maçlarına çıkacağız. Ben bu oyunla ve bazı oyuncularla Dünya Kupasına da gidebileceğimiz kanaatinde değilim. Gerçekten söylüyorum, en büyük arzum Türk Milli Takımının  Avcı yönetiminde, mucizeler yaratıp, 2014 Dünya Kupasına gitmesidir ve benimde mahçup olmamdır! Şüphesiz, Türkiye’nin Dünya Kupası eleme maçlarını heyecanla izleyeceğiz ve başarılı olabilmemiz için dua edeceğiz. Gerçi kazayla Dünya kupasına gidebilirsek, oradaki grup maçlarında ne yaparız, merak ediyorum!
Geçtiğimiz yıl, şike ve benzeri diyerek kendi kendimizi junnalledik. Adeta ayağımıza ateş ettik. Netice itibariyle Türk takımlarının Avrupa Kupalarından kabul edilememe durumu ortaya çıkmıştır. Bu tür dedikodu ve iddiaları bırakıp, teenni ve aklı selim ile asli işimize dönüp, şuanda dünya futbolunda bulunduğumuz 33. klasman sıralamasından, tekrar önlere geçmenin gayretini harcamalıyız...