Dev tesisler öylesine ucuza gitti ki alan satarken kazandığı gibi ondan alan da kazandı hem de milyonlarca dolar düzeyinde.
Bu tesisler Katma Değeri ve ihracat şansı yüksek olan ürünler üretmekteydiler.
Ama belliydi ki önyargı katsayısı daha da yüksekti!
Avrupa da en çok alkol tüketimi olan ülke Lüksemburg ki Avrup’nın en zengin ülkesidir, kişi başına yıllık tüketim 15.5 litredir.
Ya Türkiye ?
Kişi başına 1.4 litre tüketimiyle Avrupa nın en az alkol tüketen ülkesi!
Oysa Malta gibi minik bir ülkede bile bu rakam 5.5 litre.
Öte yandan Türkiye rekor üzerine rekor kırarak alkolden alınan ÖTV de Avrupa Birliği ortalamasının beş katını alıyordu.
Üstelik Türkiye de üretilen 110 milyon litrelik alkollü içeceklerin sadece 55 milyon litresi kayıt altına alınabilmişti.
Sözkonusu verileri geçmişle karşılaştırdığınızda çok ilginç bir durum sözkonusu:
2013 Türkiye si bu sektörde Osmanlı Döneminin bile gerisinde..
Çok şaşırtıcı ama veriler bunu gösteriyor!
Nasıl mı?
1903 yılı Osmanlı Döneminde yıllık Şarap ihracatı ne kadar dı, biliyor musunuz?
340 Milyon Litre ve edinilen gelir de bugünkü değerlere göre 1.2 Milyar Dolar sularında idi.
Ya bugün?
Yıllık ihracatımız 3 Milyon Litre ve edinilen gelir 10 Milyon Dolar civarı...
Şarap yüksek Katma Değere sahip bir ürün ve şöyle basit bir hesaplamayla sekiz şişe kaliteli şarap geliriyle bir adet dizüstü bilgisayar ithal edilebilir diyebiliriz.
Türkiye’nin şarap üretim durumuna bakıldığında da dramatik bir tablo görüyoruz:
Bugün Fransa’nın yıllık üretimi 5 Milyar litre, İtalya’nın 3.5 Milyar litre iken Türkiye’nin yıllık üretimi sadece 340 Milyon Litre.
Yani bir Fransız yada İtalyan köyü üretimi kadar!
Türkiye Dünya’nın en büyük 5. Büyük Bağ ülkesi olmasına rağmen bulunduğu nokta bu!
Konuya önyargılarla yaklaşıldığı çok net ...
Peki ya ekonomik gerçekler ve Osmanlı’nın bile çok gerisinde kalan bugünkü veriler?
Osmanlı’da bile olmayan bu önyargılar 2000’li yıllarda nasıl olabildi?
Bu arada unutmadan: Yıl 1873 Sultan Abdülaziz dönemi. Viyana’da düzenlenen Avrupa Şarap Fuarında Osmanlı Şarapları 35 madalya almıştı...
Hiç duymuş muydunuz bunu?
Bu alanda Osmanlı’nın gerisinde kaldık derken haksız mıyım acaba?
Son bir hatırlatma: Yüce Kur'anı Kerim ve Nahl Suresi 67. Ayet:
“Hurma ve üzüm ağaçlarının meyvelerinden hem SARHOŞ EDİCİ BİR İÇECEK hem de güzel bir RIZIK elde edersiniz. İşte bunda AKLINI İŞLETENLER için kesin bir ders / mucize vardır.''
Tabi ki anlayana.
Ya da anlamak isteyenlere ....