Neden Uzaylı'ların gelip bizi yok edeceğini düşünüyoruz. Zaten varlığı bile şüpheli Uzaylı'lar hadi diyelim ki gezegenimize geldiler, iyi niyetle gelme olasılığı yok mu...

Neden onları kötü olarak düşünüyoruz hep.

Neticede Uzaylı da olsa; ONU DA ALLAH YARATTI, HEPİMİZİ ALLAH YARATTI.

İnsan, hep korku ile yaşamış ve yaşantısına bu korkuları yön vermiştir. Göklerdeki tek tanrıyı da korku unsuru olarak kabul etmiş, hayatına bu şekilde yerleştirmiş. Eğer O'nun dediklerini yaparsan mükafatlandırılırsın, aksini halde cezalandırılırsın.

ÖDÜL VE CEZA SİSTEMİ ÜZERİNE KURULMUŞTUR İNSANIN ISLAHI.

Uzaylı'ları korkunç ve istilacı yaratıklar olarak kurguluyor beyninde insan. Nedir, ne değildir 

bilmiyor çünkü. Ama mutlaka kötüdür diyor. Belki de özellikle kötü oldukları algısını yaratmak istiyorlar üzerimizde birileri. 

Uzaylı'ları gerçekten tanıyan birileri....

Senaryo hep aynı çünkü.

Gelecekler; kendilerine boyun eğmemizi isteyecekler, bizi köleleştirecekler, madenlerimizi ve doğal kaynaklarımızı sömürecekler gibi insanca korkular. Ama Uzaylı'ya gerek yok ki, zaten şu anda bile birileri birilerini boyunduruk altına alıp sömürüyor, iliğini kemiğini kurutuyor.

İNSANIN EN BÜYÜK DÜŞMANI İNSAN.

Eski Sümer Tabletleri'nde uzaydan gelen yaratıklar olan Anunnaki'lerin Dünya'ya iyilik ve teknoloji getirdiğini, insanlığın gelişimine katkı verdiklerini yazmışlar. Onlardan ögrendikleri öğretileri sosyal yaşamlarında uygulamışlar. Ki bu öğretiler şu an pek çok dinin ortak kabulleri ve temelleri olarak addediliyor.

Antik Mısır'ın müthiş medeniyetinin yine Uzaylı'ların etkisi ile kurulduğu kabul ediliyor belli çevreler tarafından.

O dönem ne büyük medeniyetler kurulmuş, ne büyük icatlar yapılmış yeryüzünde.

İnsanlık hala o dönemler ortaya konan prensip ve formüllerle bu günü inşaa ediyor.

Şimdi bile çözemiyoruz bu gelişmiş beynimizle, bu medeniyetleri nasıl kurduklarını.

Şu anki bildiğimiz kavramda hiçbir teknolojileri yokken muazzam piramitler yapmışlar, yerin altına kat kat şehirler kurmuşlar. Devasa tapınaklar, antik tiyatrolar, stadyumlar inşaa etmişler.

Üstün bir zeka, büyük bir gelişmişlik ürünü hepsi. Hele ki yaptıkları heykeller, rölyefler ve süslemeler muazzam sanat ve zerafet eserleri.

Öyle ki; adamların yere, ayak altına mozaik diye yaptığı Çingene Kızı'nı biz Gaziantep Mozaik Müzesi'nde duvara asıp hayran hayran bakıyoruz. Ve hala çingene kızı mı yoksa Büyük İskender mi diye tartışıyoruz.

Böyle bir medeniyet varmış işte yeryüzünde. 

Biz şimdi kendimizi medeni ve gelişmiş insan topluluğu olarak görüyoruz ya, o dönem yaşayanları da ilkel kabul ediyoruz hani...

Senin gelişmiş beyninle icat ettiğin dizüstü bilgisayarı, usb bellek girişi deliklerine kadar adamlar taşa şekiletmişler Mısır'da. Bugünün modern, pratik ulaşım aracı dediğin scooter'ların antik dönemde de kullanıldığı yine rölyeflerden anlaşılıyor.

İnsanlığın son dönemki ilerleyişine ve bu icatların çıktığı merkezdeki UFO spekülasyonlarına bakarsak, belki de Uzaylı'lar Dünya'ya çoktan indi.

Sümer'lilere, Antik Mısır'lılara verdikleri teknolojiyi bu sefer Amerika'lılara öğretti.

Yoksa mümkün mü bu kadar kısa sürede bu kadar ilerleme.

İnsanlığın milyonlarca yıllık gelişimine bakın, bir de son 50 yılına...

Boncukla toplama çıkarmayı zor yapan insan beyni bir anda çağ atlasın, mümkün mü...

Yalancı mıyım?