ÖNLERİNDE ECEL
Muhsin BOZKURT
Kıbrıs hakkında konuşan konuşana. Yazan yazana. Çizen çizene. Söyleyen söyleyene.
Makaleler yazılıyor. Konferanslar veriliyor. Nutuklar atılıyor. Aslında Kıbrıs hakkında havanda su döğülüyor. Boşuna zaman kaybediliyor.
Dostlar alış verişte görsün isteniyor. Ama kimse çıkıp da işin gerçeğini söylemiyor. Belki de söylemek istemiyor. Ya da söylettirilmiyor.
Herhalde siyaset bu olsa gerek. Görünüşte akla çok uygun, çok mantıklı söyleşiler yapılıyor. Kısaca mangalda kül bırakılmıyor.
Tabii bu arada bedeni bizden kafa yapısı onlardan yana olan kimi aydınlarımız var. Bunların Rum ve Yunanı haklı gösteren hezeyan ve saçmalıkları da işin cabası...
*
Devlet adamlığında aranan vasıf ve niteliklerden ehliyet ve liyakat başka gelir.
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş; Kıbrıs konusunu en iyi bilenlerden biridir.
Buna rağmen rağbetten düşürülmüş âdeta bir kenara itilmiş. Ne yazık ki dâvâ nâ-ehil/ehliyetsiz ellerde kötürüm kalmıştır.
Herşey zıddıyla bilinir. Sebep olanlar sorumlu olmakla beraber; olanda hayır vardır.
Kıbrısın üstüne çöktürülen bu karanlık; kuşkusuz aydınlığın ve gerçeğin anlaşılmasına neden olacaktır.
Nitekim oğul Denktaş Kıbrıs gerçeğini daha iyi anlamaya başladığının işaretini verdi. Gerekirse yeniden mücadeleyi başlatırız dedi.
Baba Denktaş mümkün olacakları görebilen biri olarak; zaten tarihe diyeceğini; yine ondan beklenen şekilde dile getirdi.
Ne diyelim baba-oğlu böyle konuşturmak zorunda bırakanlar düşünsün... Bir de yak saydığı devletin başına geçmeye can atanlar...
*
Beyler! Kıbrıs hakkında eğri oturup doğru konuşalım. Kıbrıs için lâf ebeliğini bir kenara bırakalım.
Kıbrıs vahşetini duymayan kalmadı. Türk Ordusu yetişmeseydi, bir Türk bile sağ kalmayacaktı adada...
Evet Kıbrıs sorunu bir hak-hukuk meselesi değil! Görünüşte karşımızda Rum-Yunan ikilisi varsa da; onlar aslında birer piyon...
Herşeye rağmen Türkiye'ye karşı açıktan cephe oluşturmayı göze alamayan AB ve ABD var arkalarında.
*
Lâfı eveleyip gevelemenin anlamı yok... Kıbrıs stratejik bir ada. Ege'nin kapısı ve bekçisi. İskenderun körfezinin emniyeti. Süveyş Kanalı'nın güvenliği. Ortadoğuya atlama taşı. İran'a, Orta Asya'ya geçişte köprübaşı. Doğu Akdeniz asayişini sağlayacak konumda. Afrika ve Asya kıt'alarına hâkimiyetin kilit noktası.
Batırılması imkânsız, bulunmaz devasa/dev gibi bir uçak gemisi. Deniz yollarının kontrol aracı. Petrole egemen oluşun sağlam dayanağı.
Böyle bir adada, Türk Devlet varlığına asla imkân verilmemeli. Çünkü Türkler'den korkulur.
*
Yarın ekonomisini düzeltmiş, teknik açığını kapatmış, yüz milyonluk Türk varlığı Ortadoğu'da kendine gelirse n'olur AB'nin ve ABD'nin hâli.
Sağında Türk dünyası, solunda İslâm âlemi, merkezde/ortada Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak; arzı endam eyliyecek/boy gösterecek bir Türkiye'nin varlığından korkmasın, ürkmesinler de ne yapsınlar?
Mâzi/geçmiş; İstikbâlin/geleceğin aynasıdır. Türklerin geçmişte yaptıkları; gelecekte aynı şeyleri yapacaklarının göstergesidir.
Böyle bir geleceğe aday Türkiye'nin şimdiden önü kesilmeli. Defteri dürülmeli. Şimdiden stratejik Kıbrıs adasından atmanın yoluna bakmalı. Çünkü yarın çok geç olabilir.
Ne pahasına olursa olsun ama Kıbrıs, tamamen Hristiyan âleminin elinde kalsın! Kısmen de olsa Türkün yâni İslâmın elinde bırakılmasın!
Öyleyse Kıbrıs görünüşte Rum ve Yunan ikilisinin idaresinde olmalı.
Çünkü Rum ve Yunanın elinde olması demek; aslında başta İngiliz olmak üzere tüm Avrupa devletlerinin ve ABD'nin oraya sahiplenmesi demektir.
Dolayısiyle Mısır yoluyla Afrika'ya, Ortadoğu yoluyla Ortaasya'ya ve Asya'ya açılmaları bir kat daha kolaylaşmış olacaktır.
Evet, Batı için Kıbrıs güzeldir. Ama Türkiyesiz olarak güzel. İşte Batı bu güzelliğin peşinde. Ve bunu -görünüşte-gerçekleştirmek üzere.
Fakat unutulmasın ki, asıl mülk sahibi Yüce Allahın da bir hesabı var elbet; Kıbrıs denen mülkünde...
*
Türkiyesiz Kıbrıs adası ne de güzel
Diyenleri bekliyor önlerinde ecel
Kendinize geliniz ey içerdekiler
Kendinize geliniz ey dışardakiler
Taşırmayın sabrını sakın bu milletin
Altı üste gelir sözde medeniyetin
Yorumlar