Her birey özeldir, aslen güzeldir. Lakin rotaları, yaşam amaçları, varış noktaları farklıdır. Ayrı ayrı çok iyidirler ama bir araya geldiklerinde auraları örtüşmez, birbirlerine iyi gelmezler. Çünkü o anki beklentileri, öncelikleri farklıdır. Bazen de zaman zaman durur, frekanslar öyle güzel çakışır ki, kelimelere bile gerek kalmaz, ruhlar konuşur, anlaşır adeta. Üstelik arada kilometreler bile olsa aynı anda aynı şeyleri düşünürsünüz. Kalpler birdir, hoş bir telepati vardır. Yüzyıllardır tanışıyor gibi hissedersiniz. Karşınızdaki kişi sizin kelimelerinizle, sizin iç sesiniz gibi konuşuyordur. İşte böylesi anlar çok değerli, çok kıymetlidir. Dünyanın neresinde karşılasırsanız karşılaşın böyle kişilerin ve dostların kıymetini bilin. Zira bu zamanda böylesi ahenkler kolay yakalanmıyor.

Bazen de aynı şeyleri hissedersiniz belki ama güzergahlarınız çok farklıdır, belki de hiç karşılaşmazsınız uzun bir süre. Ta ki doğru zaman gelene ya da aynı yörüngeye ruhen de girene dek.  Yani bazen öncelikler de yeterli gelmez,  hayata bakış açınız, olayları nasıl yorumladığınız, değer yargılarınız, nasıl inisiyatif aldığınız çok önemlidir. Doğru yer, doğru zaman çok önemlidir. Doğru zaman değilse siz isteseniz bile rast gitmez bir türlü denk düşmez, ama tam tersi zamanıysa da su gibi akar yolunda gider herşey. İşaretleri yorumlamak da bir sanattır. Bu işaretler herkese gelir aslında ama maharet onu görmekte ve de sonrasında yorumlayabilip inisiyatif kullanabilmektedir. 

Zaman hızla akıp geçiyor, ne zaman başlıyor ne zaman bitiyor günler akıl sır erdiremiyoruz. 24 yerine 30 saat olsa yine yetmeyecek eminim. İnsanoğlu bunca uyaran ve teknoloji arasında biraz da tutsak, esir gibi aslında. İşte böyle zamanlarda can dostlar ne güzel bir sığınak, ne güzel bir mola keyfi, kıymetini bilene tabii ki. 

Sizlere bir önceki makalemde Seattle Türk Müziği Koromuzdan bahsetmiştim. Ekim ayında hem Turkfest’te sahne aldık hem de Atamızın sevdiği şarkılarla Cumhuriyet Balosu’nda, hem de 6 gün arayla.  Öyle coşkulu konserler oldu ki değerli ve yüreklendirici seyircilerimizin katkılarıyla, yeni projeler ve yeni konserler için beynimizden ve yüreğimizden güzel fikirler şaha kalkmış geçiyor peşi sıra. Turkfest sonrası yapılan şahane yorumlar Cumhuriyet Balosu konseri öncesi güç oldu bize. Değerli yazarımız, zeki ve zarif Cumhuriyet kadını Ayşe Kulin de eşlik etti şarkılarımıza. Geceye katılan sanatçımız İlhan Sami Özülü bizi gecenin en renkli masası ilan etti ve koromuzu sahneye davet etti, beraber marşlarımızı, türkülerimizi, şarkılarımızı seslendirdik ve unutulmazlarımıza bir yenisini ekledik o gece sizlerin sevgisi ve ilgisiyle. 

İnanılır gibi değil, geldik 2019’un Kasım ayına, güzün en şahane sarı-turuncu-kırmızılı doğal renk cümbüşüne. Bir ay sonra 2019’a da veda edeceğiz. Uzun uzun kavaklar, dökülüyor yapraklar diyeceğiz 10 Kasım’da Atamızı anarken ve bize emanetlerinin kıymetini bambaşka boyutta anlarken ve bilincine varırken. Biraz daha önem kazanacak hayat yolculuğumuz, seyahat yörüngemizin koordinatlarını yeniden şekillendireceğiz belki de. Önceliklerimize ve bize iyi gelenlerle yolumuza devam edeceğiz.  Her daim olması gerektiği gibi aslında. Dökülen yapraklar olmasa yenileri yeşermezdi bir daha.  Hepinize içinizde yepyeni ümitlerin ve başlangıçların yeşermek üzere demleneceği keyifli bir Kasım ayı dilerim.

Sevgilerimle…