Sevgili dostlarım  ve  değerli okurlarım,  Cumhuriyet rejiminin  Demokratik, Laik  ve Sosyal Hukuk yapısını oluşturan  temel taşları günümüze  kadar  iğrenç oyunlarla yıpratılmaya çalışılmıştır. Buna paralel olarak Atamızın 83’cü  ölüm yıl dönümünü  idrak ettiğimiz  bu güne kadar ise kutsal mekan olan Anıtkabir, her geçen gün  akıl almaz tehlikeli yaklaşımlara hedef olmuştur. 

Küresel batının  üzerimizde oynadığı oyunları daha iyi görebilmemiz için makarayı biraz  gerilere  saracak  olursak , 04 Kasım 2008’de Amerikan başkanı seçilen  OBAMA Barack Hussein , 07 Nisan 2009 tarihinde çok ilginçtir  ilk resmi  ziyaretini ülkemize yapmıştı! Daha da önemlisi  ilk ziyaret ettiği  yer ise Anıtkabir olmuştu.  Hafızalarınızı canlandırmak adına Barack OBAMA’nın Anıtkabir özel defterine  düştüğü  anlamlı notu sizlerle  paylaşmamın  çok yerinde  olacağını düşünmekteyim. 

'Yurtta Sulh, Cihanda Sulh'

Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün  dile getirdiği  bu  anlamlı slogan,  ‘dünyada  barışın  tesisi ile  ilerlemenin önünün açılacağını, güven ve huzurun sağlanacağını’ işaret etmesi bakımından  Atatürk’e,  dünyaca  layık görülen  ikici bir  soyadı  niteliğindedir!” 

Doğal olarak  Endonezya  resmi kayıtlarına göre  “Müslüman” olduğu bilinen Obama bu tavrıyla   insanımızın  sempatisini kazanmakla kalmamış,  aynı zamanda  Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e  duyduğu saygıdan  ve  verdiği değerden dolayı Türk halkı üzerinde son derece olumlu izlenim bırakmıştır!.. 

Ama  sempati dağıtanda, ilgi gören ve   ilk ziyaretini Türkiye’ye yapanda  Amerika Başkanı olunca  ‘her ihtimale karşı yine de elimizi şakağımıza koyup düşünmeliyiz’, derim!.  

Çünkü  ülkeler arası politik ilişkilerde kazın ayağının hiçte  öyle olmadığı anlaşılır! Konu siyaset ve siyasetçi olunca  her zaman dile getirdiğim gibi Amerikan devlet başkanının günümüzde  Türkiye’ye  bakış açısının, duygu ve algılarının hiçte   düşündüğümüz  gibi  olumlu   gelişmediğini  belirtmekte yarar vardır!

Bir yandan kurucumuz olan Ata’mıza verdiği değeri gösterirken bir yandan da   yön verip yakın takibe aldığı ‘iktidara, iktidarlara!’  gözdağı verilmektedir!  

Zira Amerika devlet başkanı da  sonuç ta  bir siyasetçidir!

Konu siyaset olunca Küresel emperyalistlerin değişmeyen en belirgin görevi, kendi ülkesinin  Milli Hedef ve Menfaatleri’ni gözetmek ve dünyanın hakimi olmak için var gücüyle  çalışmaktır, NOKTA!  

 Olaya bu gözle bakılırsa küresel liderlerin bu tip yaklaşımına ölçülü davranarak önlem almak gerekir diye  değerlendiriyorum. 

Neden mi? 

Hafızalarımızı biraz tazelemek gerekirse Dünya’yı yönetmeye soyunan Amerikan Başkanı  Obama’ın  Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’e  methiyeler düzmesinin üzerinden henüz bir yıl bile geçmeden 11’ci  ve peşi sıra gelen  dalgalarda tutuklanan vatan evlatlarını  hatırlamakta fayda vardır.  

(….)Eli kalem tutan namuslu gazetecilerden, akademisyenlere, yazarlara, siyasetçilere  ve de  kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin seçkin komutanlarından,  Mustafa Kemal ATATÜRK sevdalısı  sade vatandaşa  kadar…içeriye  tıkılmayan  kalmamıştı!. 

Yine  ülkemize gelip methiyeler düzen  O gizli güçlerce Türkiye’de  hukukun, adaletin  işlemez olmasına adeta çanak tutulmuştu! Yoruma gerek var mıdır bilemedim. 

 Sonuç olarak;

Türk insanının çok çabuk unuttuğu dikkate alınarak yapılan gizli ve tehlikeli planların ayak sesleri,  sessiz ve duyarsız da   kalındığında  maalesef  Anıtkabir’den hissedilir olmuştur!.

Enseyi  karartmayalım. Türk milleti olarak  “zoru başarırız, imkansızı başarmak zaman alır!”

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!