Bende bir süredir geride kalan günlere bakarak günümüzü ve geleceği düşünmek takıntısı peydah oldu. Yine öyle yaptım ve son bir aydır yaşadıklarımız yüzünden şöyle bir geriye dönüp, 1980 öncesine baktım.
Bakın, 29 Haziran 1979 tarihinde Alparslan Türkeş, MHP Genel Başkanı olarak, MHP Manisa İl Başkanı Cemil Çöllü’nün ve Zeytinburnu İlçe Başkanı Bekir Şendilmen’in şehadetleri üzerine yayınladığı tamimde ne diyor: “Komünist ve bölücülerin Türkiye’de bir iç savaş çıkartmayı amaçladıkları hiç bir zaman hatırımızdan uzak olmamalıdır. Türkiye’ye düşman yabancı güçler tarafından da kışkırtılan, beslenen ve organize edilen anarşi olaylarına karşı gereken hassasiyet gösterilmeli ve hiç bir parti mensubumuzun bu tür anarşik olayların içinde yer almaması temin edilmelidir...
Kardeşi kardeşe düşman edip, bölge, mezhep, fikir, inanç ve parti farklılıklarını istismar ederek ülkemizi uçuruma sürüklemek isteyenlerin oyunlarına fırsat verilmeyecek, kin ve düşmanlık getirecek her türlü söz ve davranıştan kesin olarak sakınılacaktır.
Anarşiyi çıkartan kim olursa olsun, elinde silah bulundurup insan öldüren, hangi fikri taşırsa taşısın toplumda kin ve düşmanlık duygularını körükleyen hangi inanç sahibi bulunursa bulunsun, bunların Türk Milletinin düşmanları olduğu açıktır.
Memleketimizin her zamandan çok milli birliğe ve kardeşliğe ihtiyacı olduğu bu dönemde, dıştan kaynaklanan ve ülkemizi bir iç savaşa sürüklemeye yönelen anarşik olayların karşısına çıkmak  her vatansever için bir milli görevdir” demektedir.
Yine merhum Türkeş, Adana’da bir bölge toplantısında: “Bütün vatandaşlarımız ve siyasi partilerimiz Anayasa’nın başlangıcındaki ana ilkeler etrafında birleşmek mecburiyetindedir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yaşatılması için birleşmeliyiz. Uğrunda milyonlarca şehit verdiğimiz bu kutsal vatan topraklarının bütünlüğünü sağlamak için birleşmeliyiz... Kardeş kavgası bitmelidir artık... Bu toprakları seven, bu milletin evladı olan, hür parlamenter rejime inanan, Türk Devletinin yaşamasından yana olan her siyasi parti ve vatandaşımız, uzattığımız bu barış, sevgi ve kardeşlik elini sıkmalı ve silah yerine güllerin kaldırıldığı huzurlu Türkiye’ye varılmalıdır.”
Bunlar 1980 öncesine ait sözler! Henüz daha pkk’nın başını çektiği bölücü terörö başlamamış ama yinede Alparslan Türkeş’in lideri olduğu MHP’nin, Türkiye’de huzur, güven ve istikrar arayışında olduğu görülüyor. Tıpkı bugün Devlet Bahçeli’nin başında olduğu MHP gibi...
O dönem Alparslan Türkeş’in açıklamaları ile bugün Devlet Bahçeli’nin açıklamaları anlam ve içerik açısından çok belirgin bir şekilde örtüşüyor.
Demek ki; MHP’nin ve Türk Milliyetçilerinin en önemli kaygısı dün olduğu gibi bugünde; milletin ve vatanın birliği ile bölünmez bütünlüğüdür.
Bu istikrarı ve devamlılığı başlangıçtan bu yana sürdüren; bölücülerin, emperyalistlerin, küreselcilerin ve onların işbirlikçilerinin amansız düşmanlığına muhatap olan MHP’nin, bu çizgisini devam ettirenlere, okudukça ve öğrendikçe daha da artan bir saygı duyuyorum.
Günümüzde meydana gelen olaylara bakınca da, MHP’nin Türk Milleti açısından taşıdığı anlamı ve önemi daha net görüyorum.
Allah, Türk Milletini ve Türkiye’yi onlarca melanetten koruyan MHP’den ve onun emsalsiz liderleri Alparslan Türkeş ve Devlet Bahçeli’den razı olsun...