RÖPORTAJ: Habib BABAR

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün ekran yüzü olan polis memuru Güleda Keleş'in fotoğrafı, 81 ildeki emniyet müdürlüklerinde yer alıyor. Mardin'de çalışırken çekilen bir fotoğrafıyla Türkiye'de tanınır hale geldi… 30’dan fazla şarkı besteleyen başarılı polis, tiyatro oyunculuğu yapıyor, şiir ve şarkı sözü yazıyor. 15 şarkısı da TRT repertuvarında bulunuyor. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün yüzü Güleda Keleş, polis babasını örnek aldığı mesleğinde 23 yılı geride bıraktı… 10 parmağında 10 marifeti bulunan Keleş, İstanbul'da başlayıp Mardin ve Antalya'da devam ettiği kariyerinin yanı sıra sosyal yaşamına da önem veriyor. Çocuk yaşlarda ayna karşısında fırça ve tarağı mikrofon yaparak şarkılar söyledi… Ona anne ve teyzeleri de eşlik edip, manevi destek verdi. Zamanla sesi beğenilen, yeteneği anlaşılan Keleş, İstanbul Beşiktaş'ta polis olarak görevini sürdürürken Musiki Cemiyeti'nin sınavını kazandı. 2 yıl korist olarak cemiyet grubunda görev aldı…  Yazdığı 30'un üzerinde şarkı sözünün bestelendiğini, bunlardan 15'inin de TRT repertuvarına alındığını anlatan Keleş, "Antalya Barosu Türk Sanat Müziği grubundayım. 'Yırtık Cübbe' isimli tiyatro grubunda yer aldım. Yazdığım şiirleri üstatlara gösterdiğimde şarkı sözü de yazmam gerektiğini söylediler. Şarkı sözü de yazıyorum. Şiirler artık güftelendi. Eserlerim, Serap Kuzey, Cengizhan Sönmez, Nazan Sıvacı gibi TRT'nin ünlü sanatçıları tarafından seslendirildi" diyor… Başarılarıyla isminden sıkça söz ettiren Güleda Polis ile dününü, bugününü konuştuk…Haydi buyurun keyifli sohbetimize…

SEVEREK YAPTIĞINIZ, BABA MESLEĞİNİZ POLİSLİĞE NASIL BAŞLADINIZ, ŞU AN GÖREV YAPTIĞINIZ ÇOK ÖNEMLİ BİR YER OLAN KRİMİNAL LABORATUARA GELENE KADAR HANGİ GÖREVLERDE BULUNDUNUZ?

 1999 yılında İzmir Rüştü Ünsal Polis Okulundan mezun olduktan sonra  İstanbul, Beşiktaş Etiler Polis Karakolu’nda göreve başladım daha sonra Ankalya’ya oradan da Mardin’e Şark hizmeti için gittiğimde Çocuk Şube Müdürlüğü’nde çalıştım. Şark dönüşü Antalya Polis Moral Eğitim Merkezinde uzun süre görev yaptıktan sonra Antalya İl Emniyet Müdürlüğü Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bürosu’nda görev yaptım ve  buradan da Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nde atandım. Halen burada görev yapıyorum.

ŞİİR, ŞARKI SÖZÜ YAZMAYA NASIL BAŞLADINIZ. AYNI ZAMANDA AMATÖR DE OLSA SUNUCULUK YAPIYORSUNUZ. BU NASIL BAŞLADI?

Beşiktaş'ta görev yaparken boş zamanlarımı  değerlendirmek için Beşiktaş Musiki Derneği’nde  müzik çalışmalarına başladım. Yine boş zamanlarımı değerlendirmek için şiir yazıyordum. Maç görevine gittiğim de bile aralarda şiir yazdığımı bilirim. İstanbul’un o eşsiz güzelliğine kayıtsız kalmak mümkün değildi. Duygusal bir insan olduğum için İstanbul’un güzelliği ile de birleşince duygularımı kaleme almaya başladım. Ondan sonra da devam etti. Severek yaptığım mesleğimden arta kalan zamanlarımda hem şiir yazmaya hem de amatörce müzik çalışmalarına devam ettim. İstanbul’dan Antalya’ya tayin olduğumda Antalya Barosu Türk Sanat Müziği korosuna başladım. Şark görevi için Mardin’e gittiğimde müzik çalışmkalarına ara verdim ama sanatsal yönüm yine ağır bastı ve bu sefer tiyatro ile ilgili çalışmalar yaptım. Mardin'de Turgut Özakman’ın ‘Töre’ isimli oyununu sahneledim. Mardinli öğrenci gençler ile beraber Emniyetin bir projesiydi 15 kez sahneledik. Mardin'de çok güzel bir tecrübe idi . Sahnede kendimi özgür ve mutlu hissettiğim için sanatın farklı alanlarında mutlaka bir şeyler yapmaya çalıştım. Şark görevinden sonra tekrar Antalya’ya döndüğümde koro çalışmalarıma da devam ettim ve halen daha devam ediyorum. Koru şefimiz Av.Cengizhan Gökoz'ün beni sunucu olarak başarılı olacağını söylemesi üzerine konser sunumlarını da ben yapmaya başladım. Bu çalışmayı daha da çok sevdim, sunuculuk solistlikten bir adım daha öne geçti. Sahne hakimiyetim, ses tonum çok sevildi. Ben de sahnede sunum yapmayı çok seviyorum. Emekli olduktan sonra kariyerime burada devam etmek istiyorum.

POLİS DEYİNCE İNSANIN AKLINA SERT, OTORİTER BİR KİŞİLİK GELİYOR. SİLAHLA ÖZDEŞLEŞEN BİR KİŞİLİK. AMA SİZİN SANATÇI RUHUNUZ, SANATÇI YÖNÜNÜZ ÖNE ÇIKIYOR. BURALARA NASIL GELDİNİZ?

Polis çok zor şartlar altında görev yapıyor insanların dertleri dinlemek onlara yol göstermek ve suçlularla uğraşmak kolay değil. Her türlü olayla karşılaşabiliyorsunuz. Güvenliği sağlamak, suç işlenmesini önlemek için zaman zaman sert olmak zorunda kalıyorsunuz. Ama polisler de insan, onların da duyguları var, hayatı var çocukları annesi ailesi var. Ben polislerin de duygularının olduğunu göstermek farklı bir yönünü tanıtmak sanatçı ruhlu olabileceğini göstermek istedim.

23 YIL EMEK VERDİĞİNİZ POLİSLİKTEN EMEKLİ OLDUKTAN SONRA KARİYERİNİZE NASIL DEVAM ETMEK İSTİYORSUNUZ?

23 yıl nasıl geçmiş bazen inanmak zor diyorum kendime. Zaman su gibi akıyor. Emekli olmama az bir zaman kaldı. Kendimi artık yavaş yavaş emeklilik hayatına hazırlıyorum. Hayatımın 2.sayfası açılacak inşallah diye düşünüyorum. Boş durmayı sevmem. O yüzden emekliliğimde sanatçı yönümü daha öne çıkarmayı bir taraftan şiir ve şarkı sözü yazmaya devam ederken asıl gönlümde olan sunuculuk mesleğini profesyonelce yapmayı planlıyorum. Sunuculuk işine ağırlık vereceğim. Bunun için izinli olduğum günlerde dersler alıyorum. Diksiyon, etkili ve düzgün konuşma ile ilgili. Bir taraftan da şan dersleri. Görüştüğüm film ajansları var. Belki bir dizi projesi bile olabilir polisiye bir dizi de de oynamak isterim.

SAHNEYE ALIŞKINSINIZ SUNUCULUĞUN YANI SIRA ŞARKI SESLENDİRİYORSUNUZ BU YÖNLERİNİZİ GELİŞTİRMEK İÇİN ÖZEL BİR ÇALIŞMA YAPIYOR MUSUNUZ ? İLERİDE BU İŞLERİ PROFESYONEL OLARAK DEVAM ETTİRMEYİ DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?

Sahneye alıştım ama her konserde sanki ilk defa çıkıyor gibi heyecanı yaşıyorum. Bu duygu tarif edilemez beni hayata bağlayan en önemli etkenlerden biri diyebilirim. Moral ve motivasyon açısından. Şarkı söylemeyi de çok seviyorum ama önceliğim sunuculuk üzerine olacak. Emekli olduktan sonra tabi ki müzikten kopmayacağım, yine hobi olarak söylemeye devam edeceğim. Ama benim gönlümde çok iyi bir sunucu olmak, sahneye hakim, etkili konuşan, yöneten, yönlendiren bir sunucu olmayı istiyorum.

BUNCA YIL EMEK VERDİĞİNİZ POLİSLİKTEN AYRILMAK SİZDE NASIL BİR DUYGU YARATIYOR. POLİS OLARAK GÖREV YAPARKEN, EMNİYETİN YÜZÜ OLDUNUZ. BU NASIL OLDU, HAYATINIZA OLUMLU OLUMSUZ KATKISI OLDU MU?

 23 yıl kolay değil bir ömür. 20 yaşında girdim ben mesleğe, mesleğim yaparken büyüdüm. Aslında hayatıma çok şey kattı. Mardin’de görev yaparken İl Emniyet Müdürümüzün talimatı ile fotoğraf çalışması yaptık daha sonra bu fotoğraf tüm emniyet içerisinde yapılan yarışmada 1.oldu ve  Emniyet Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı tüm afiş, dergi, billboard ilanları, takvimlerde kullanıldı. Halen Antalya Emniyet Müdürlüğü binasında fotoğrafım asılı. Emniyetin yüzü olmak hayatıma çok olumlu katkı sağladı. Her şeyden önce benim gurur tablom oldu. Polis olarak tüm Türkiye’de fotoğraflarım yer aldı. Bu inanılmaz bir gurur. Çünkü, polis üniformasını siz temsil ediyorsunuz. Örnek bir insan olarak gösterilmek çok güzel. Ben de yıllarca buna layık olmaya görevimi en iyi şekilde yapmaya çalıştım .

POLİSLİK, ŞAİRLİK VE SUNUCULUĞUN YANI SIRA SİZİN BİR ÖZELLİĞİNİZ DE KEDİLERİNİZ. ONLAR HAYATINIZA NASIL GİRDİ, KAÇ KEDİNİZ VAR. İŞİNİZE ENGEL OLMUYOR MU ?

Kediler aslında her zaman hayatımda oldular. İlk kedim Paşa’yı Mardin'de yaşarken sokakta bulup aldım. Şimdi 16 yaşında. Halen benimle ilk göz ağrım. 3 kedim var biri kaza geçirmiş yaralı idi tedavi ettirip uzun bir bakımından sonra bende kaldı. 3. kedim ise ölmek üzereyken buldum. Onunda kulakları duymuyor omurgası sakat. Ama inanılmaz bir kedi hiç bir şeye değişmem. Bunlar evimdekiler. Bir de sokakta baktığım kedilerim var 15’e yakın. Her gün benim yolumu gözleyen, beni görünce sevinç içinde koşarak gelen kediler. Benim yaşam enerjilerim onlar.