O ÇOCUK...

Abone Ol
SURİYELİ AYLAN, CANSIZ BEDENİYEL İNSANLIĞA ÖYLE BİR MESAJ VERDİ Kİ…

Akdeniz’de, Ege’de, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde tarihin bugüne kadar kaydettiği en acımasız, insanlık değerlerinin ayaklar altına alındığı, insanlık vicdanının sorgulandığı bir  insanlık dramı yaşanıyor.
 
Batılı medyaya bakarsanız yaşananlar, “Mülteci Sorunu”(!)
Peki, yüzbinlerce insanın yerlerini yurtlarını terk edip, kundaktaki bebeleriyle birlikte  kendilerini Akdeniz’in, Ege’nin azgın sularına atmalarının açıklaması, yalnızca “mülteci sorunu” olabilir mi?

Bu insanları, ölümü göze alarak, kundaktaki çocuklarıyla birlikte Akdeniz’in azgın sularına atlamaya mecbur eden asıl neden nedir?

Asıl yanıtını aramamız gereken soru bu değil mi?

“Mülteci Sorunu” yaftası gerçekleri örtmek için uydurulmuş bir kamuflaj. Bütün Batı basını, yaşanmakta olan benzeri görülmemiş insanlık dramını kamufle etmek için aynı argümanı kullanıyor: “Mülteci Sorunu”
Ekonomik nedenlerle insanlık değerlerinin ayaklar altına alındığı bu vahşete, Batı medyası aynı pencereden bakıyor: “Mülteci Sorunu”.

Gerçek suçluyu gösteremeyecek kadar korkak, kalleş, vicdansız parmakların sahiplerine soruyoruz; artık saklanamaz hale gelen bu “Mülteci Sorunu” masalını daha ne kadar satabileceksiniz? “Mülteci Sorunu”nun arkasındaki gerçekleri daha ne kadar gizleyebileceksiniz?

O ÇOCUK, SURİYELİ AYLAN, CANSIZ BEDENİYLE İNSANLIĞA ÖYLE BİR MESAJ VERDİ Kİ…


Buna gücünüz yeteceğini sanıyorsanız, aldanıyorsunuz. Bakın, küresel çapta örgütlenmiş muhteşem algı operasyonu yapılanmasına rağmen, 3 yaşında bir Suriyeli çocuğun cansız bedeniyle verdiği mesaj insanlığı ayağa kaldırdı.

O çocuk, Suriyeli Aylan, Ege sahillerine vuran cansız bedeniyle insanlığa öyle bir mesaj verdi ki, Kuzey Afrika’dan Afganistan’a uzanan coğrafyanın enerji kaynaklarını yağmalayabilmek için milyonlarca insanı katledenler, artık gerçekleri gizlemekte zorlanacaklardır. İnsani değerleri baş tacı edenler, Ege’nin azgın dalgalarına atlamak zorunda bırakılan Suriyeli Aylan’ın hesabını soracaklar ve “Mülteci Sorunu” kamuflajı arkasına saklanmak istenen talanın, yağmanın nedenlerini sorgulamaya başlayacaklardır.
 
O çocuk, Suriyeli Aylan, Ege sahillerine vuran cansız bedeniyle insanlığa öyle bir mesaj verdi ki, I. Körfez Savaşı’ndan bu yana, dünyanın en önemli rezervlerine sahip olan Ortadoğu’nun enerji kaynaklarını yağmalayabilmek için bölgeyi Cehennem’e çevirenler, insanlık önünde sanık sandalyesine oturtulmuş oldular.

Bugüne kadar, Cehennem’e çevirdikleri eski Osmanlı coğrafyasında yaşayan insanlar için en güvenli sığınak Türkiye’ydi. Fakat, küresel sistemin hedefi a kadar büyüktü ki, Türkiye’nin “Mülteci Sorunu”nu tek başına taşıyabilmesi mümkün değildi. 

“Mülteci Sorunu”, arkasındaki büyük basınç nedeniyle, Akdeniz ve Ege üzerinden Avrupa ülkelerine yayılmaya başladı. İnsanlığın Ortadoğu’da sürdürülen bu talana daha fazla kayıtsız kalması mümkün değildir. Çünkü, Ortadoğu’nun enerji kaynaklarına, petrolüne ve doğalgazına bütün ülkelerin ihtiyacı var. O nedenle, bu talandan pay almak isteyenlerin sayısı giderek artmaktadır. Bu artış insanlığı yeni bir küresel çatışmaya götürebilir, yeni bir dünya savaşının yaşanmasına neden olabilir.

O çocuk, üç yaşındaki Suriyeli Aylan, azgın dalgaların Ege sahillerine savurduğu cansız bedeniyle, küresel egemenliklerini sürdürebilmek adına Ortadoğu enerji yataklarını yağmalayabilmek için milyonlarca masum insanı katleden  demokrasi havarilerine unutamayacakları bir insanlık dersi vermiş oldu.

Etkili de oldu, ama etkisi kelebek ömründen fazla olabilecek midir?

Önemli olan bu..

Üç yaşındaki Suriyeli Aylan, Ege sahillerine vuran cansız bedeniyle bir başka gerçeği de gözler önüne sermiş oldu. Dünya tarihinin kaydettiği mazlum milletlerin emperyalizme karşı başlattığı ve zaferle taçlandırdığı Türk Kurtuluş Savaşı’nın kutsallığı, yüceliği şimdilerde daha net anlaşılmıyor mu?