Paris’in simgesi, dünyanın ortak kültür mirası, 856 yıllık ‘Notre Dame Katedrali’ maalesef 15 Nisan 2019 gecesi yandı. Gotik Mimarinin şaheseri olan bu emsalsiz yapı, Paris’te Seine Nehri’nin ortasındaki ‘Ille De La Site’ adasında bulunuyor. Bu Katedral, 1345 yılında yapılmış olup, yılda 18 milyon kişi tarafından ziyaret ediliyor. Ünlü Yazar Victor Hugo’nun ‘Notre Dame’nin Kamburu” isimli eserine ilham vermiştir. Ben ve eşim Paris’e gidişlerimizde bu güzide katedrali defalarca ziyaret etmiştik. 856 yıllık Notre Dame Katedrali, birçok sanat eserlerine ev sahipliği yapıyordu. Örneğin; Hz.İsa’nın çarmıha gerilmeden önce başına takılan “Dikenli Taç” buradaydı. Kudüs’ten gelen bu tacı, Fransa Kralı 9.Ludwig alıp, Paris’e getirmiş... Bu nedenli kendisine Aziz unvanı bahşedilmiştir. 

Bu yangın olayı  paha biçilmeyen Dünya Kültür ve Sanat Eserlerinin gerektiği gibi özenle korunmadığını gösteriyor. Türkiye’miz, birçok medeniyetlere ev sahipliği yapmış, her köşesinde UNESCO tarafından, Dünya Mirası, İnsanlık Değeri olarak ilan edilen eserlerle dolu... Ne yazık ki birçok tarihi eserlerimiz, tarihi köşkler, konaklar, rant elde etmek isteyen kişilerce acımasız biçimde yakılıyor, yıkılıyor... Bunları tahrip ederek, açılan arazilere iğrenç beton yığınları dikiliyor.. Bunları korumakla yükümlü Kamu Makamları, tam tersine bu emsalsiz eserlerin yok edilmesine seyirci kalıyorlar, hatta izin veriyorlar... 

Eski eser katliamının yaşandığı yerlerden biri de İstanbul... İstanbul’da birçok tarihi hazine, kaderlerine terk edilmiş durumda, bakımsız, pislik içinde.. Zaten gün geçmiyor ki, Beyoğlu’nda Balat’ta, Cibali’de, Kadıköy’de eski köşklerin yandığı haberi olmasın. Hiç şüpheniz olmasın kasden yakılıyorlar.. Adam tarihi Bizans Surları üzerine, yanına ev yapmış müdahale eden yok... Emsalsiz bir biblo gibi olan Tarihi Haydarpaşa Garı’nı yakmadık mı? Oysa, eski eserler ortaya çıkarılmalı, etrafı açılmalı, köşkler, camiler, türbeler, konaklar, çeşmeler, kiliseler, pislik ve pejmürdelikten kurtarılmalı, restore edilerek, insanlığın kültür varlığına tevdi edilmelidir... 

Bu konuda devlete, hükümete, kamu makamlarına, belediyelere, özellikle Kültür Bakanına, vakıflara büyük görev düşmektedir. Yıllardır düşünürüm, eski eserlerden sorumlu Kültür Bakanları, acaba ne iş yaparlar? Kültür Bakanı olacak kişinin her şeyden önce kendisinin kültürlü olması gerekir... Kentsel Dönüşüm adı altında, tarih yok ediliyor... Doğayı, çevreyi, eski eserleri korumayan, imara karşıyım... Bir ülkeyi, insanlığı, geçmişle-geleceğe taşıyan, nesiller arasındaki bağı sağlayan, görsel amaçlı müzelere ihtiyaç vardır. Bizde ise müzeler, müzecilik, evlere şenliktir... Bu konuyu bir türlü düzene sokamadık. Zira bu bir ihtisas işidir, anlamak gerekir.... 

Paris’teki Notre Dame yangını, tarihi eserlerin korunması konusunda belki de bize bir alarm vermiştir. Acaba ilgililer, gereken deriş çıkarırlar mı? Ben sadece Fransızlara değil, tüm dünyaya ait olan bu emsalsiz eserin, bir an önce eski nitelikleri korunarak, yapılmasını temenni ediyorum.