NİŞANIN BOZULMASI NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI

Abone Ol

Bu hafta gazetenin bana ayrılan bölümünde sizlere çok önemli bir konuyu izah etmeye çalışacağım. Sizlerin de bildiği gibi son dönemde boşanma davalarında artış yaşanmaktadır. Türk Medeni Kanunu 121. Maddesinde nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat talebi hususunda düzenleme yapılmıştır. Nişanın bozulması sebebiyle kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödemesini talep edebilir. Manevi zarar kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Manevi tazminat ise, manevi zararın giderim biçimidir. Manevi tazminat ile kişinin kişilik değerlerinde meydana gelen zarar giderilmeye çalışılır. Manevi tazminata hükmedilebilmesi için ihlal fiilinin kişilik değerlerinde objektif bir eksilmeye sebep olması ve zarar ile fiil arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekmektedir.
Duyulan acı ve çekilen ıstırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkmaktadır. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu gerek tüzel kişileri ve bilinçsizleri ve gerekse acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme hakkından yoksun bırakmamak için kanun koyucu manevi tazminat verebilecek bazı durumları özel olarak düzenlemiştir. Nişanın bozulması sebebiyle manevi tazminat bu durumlardan biridir.
Nişanın bozulması sebebiyle manevi tazminat talep edilebilmesi için mutlaka aşağıdaki şartların gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
Öncelikle taraflar arasında geçerli bir nişanlılık ilişkisi bulunmalıdır. Evlenme vaadi olmadan birlikte yaşayan kadın ve erkeğin bu birliktelikleri haklı bir sebep olmaksızın veya taraflardan birine yükletilecek bir sebeple bozulduğu takdirde birbirlerinden manevi tazminat isteyebilmeleri mümkün değildir.
Nişanın bozulması sebebiyle olan doğal üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınamaz. Manevi tazminat talebinde bulunulabilmesi için doğal üzüntüyü aşacak şekilde objektif bir zarar gerçekleşmiş olmalıdır. Aynı zamanda nişanın bozulması sebebiyle manevi tazminat istenebilmesi için zararın somut olay ve nedenlere dayanılarak ispat edilmesi gerekmektedir. Ayrıca manevi tazminat istenebilmesi için nişanı bozan tarafın ağır kusurlu olması zorunda değildir. Hâkim nişanın bozulması durumunda açılan manevi tazminat davasını kabul etmişse tazminat olarak uygun miktarda paraya hükmetmelidir. Hâkim tarafından hükmedilecek manevi tazminat miktarı ruhsal dengeyi düzeltecek ve duyulan acıyı dindirecek düzeyde olmalıdır.