Hükümetin düşürmek için seferberlik ilan ettiği işsizlikte en vahim durum ne yazık ki gençlerde ancak daha da vahimi genç kadınlarda görülüyor özellikle kadınlardaki işsizlik rakamları rekor düzeye yaklaşıyor.

Neden Kadın işsizlik sorunu üzerine düşünülmeli ? 

Kadınlarda işsizlik sorununu düşünmeye başlamamın ve durumun ciddiyetini fark ettirmek istememin temel sebeplerinden biri ; kamuda veya özel sektörde halen çalışan ya da iş arayan ya da KPSS mağduru gençlerle diyalog halinde olmamdan kaynaklanıyor. Şu anda çalışabilir aktif nüfus içinde yer alan bu kadınlar işsiz konumunda  ( ya da iş hayatına atılmadan önce evliliği bir seçenek olarak değerlendiriyorlar. Lütfen kızmayın hepinize mutluluklar diliyorum fakat keşke bir işe yerleşmenizi ve  hayırlı olsun diyebilmeyi tercih ederdim)

Türkiye de emek piyasasında kadın işgücü, genişleyen istihdam ve işsizlik sorunundan daha fazla etkilenen kesimdir, kadın işgücünün çalışma hayatına dahil edilmesi acil çözüm bekleyen bir sorun. 

Kadınlar ve erkekler, gerek iş gerekse sosyal hayatta çeşitli aktiviteleri birlikte yürütmekteler. Nüfus olarak kadınlarımız ülke nüfusunun yaklaşık yarısına sahip olmalarına rağmen iş hayatında aynı oranda pay sahibi değiller. Ülkemizin kadınlarını istihdam da değerlendirememesi ekonomik kalkınma ve büyüme hedefinde büyük bir kayıptır.

Türkiye de kadın istihdamının önündeki  engeller nelerdir?

-Toplum yaşantısındaki asıl yerinin ailesi ve evi olduğu görüşü nedeniyle kadınlar, bireysel kazanç elde etmeye yönelik ekonomik faaliyetlerin dışında, doğal bir işbölümü algısıyla ev işleri yapmak zorunda kalıyorlar. ( Evde harcanan emek maalesef iktisadi faaliyet olarak kabl edilmemektedir.)

- Özellikle köyden kente göç sonucu kente gelen genel ve mesleki anlamda yeterli eğitime sahip olmayan kadınların işgücüne katılımının düşük oluyor ve düşük ücretli ve güvencesiz işlerde çalışmalarına yol açıyor.

- Çocuk sayısındaki artış durumu ve çocuk bakım ünitelerinin yetersizliği kadınların işgücüne katılımını azaltıcı yönde etki yapıyor  

- Yaşanan ekonomik krizler döneminde, ekonominin kadın işgücüne istihdam kapasitesi yetersiz kalıyor.

- Bir başka önemli unsuru ise özelleştirmeler. Kamu işletme ve kuruluşlarının özelleştirilmesi daha önce buralarda çalışan insanların işsiz kalmasına yol açıyor

Kadın işgücü istihdamı ile oluşacak bireysel anlamda kazançlardan  bahsedelim ;

-Kadının istihdama katılmasıyla, kadınların ev içinde daha çok söz sahibi olma imkânını artırırken, hanenin gelir düzeyini yükseltir.

-Kadınların, yaratıcılıklarını, becerilerini ve yeteneklerini geliştirir. Kadınların kendi gelirlerinin olması ekonomik bağımlılıklarını azaltır. 

-Kadınların iş hayatına katılmasıyla toplumsal hayatta daha fazla yer alıyor olması güç dengelerini kadının lehine dönüştürecektir. 

Kadın istihdamında ya da kadın işgücüne talepte, eğitimin rolü nasıldır ?

Ülkemizde yasalardaki eşitlikçi yapıya rağmen, kadınların istihdam alanında işe girebilme, çalışma yaşamına girebilen kadınların mesleklerini sürdürebilme veya mesleklerinde yükselme doğrultusunda tüm potansiyelini ortaya koyabilme konusunda yaşadıkları bazı sorunlar mevcut.

Eğitimin her kademesinde kız çocukları için bir eşitsizlik söz konusu. Bu eşitsizliğin giderilmesi, kadın emeğine vasıf kazandırılabilmesi için örgün eğitim yanında bilgi ve beceri geliştirmeye yönelik yaygın eğitime de ihtiyaç var.

Eğitimli kadınların işgücüne katılma oranı daha yüksek fakat eğitim durumuna göre işgücüne katılım oranı incelendiğinde ancak lise altı eğitimli kadınlarda da işgücüne katılım oranı artıyor, eğitim kadınların işgücüne katılımını arttıran en önemli faktör ancak yine de çalışma yaşamındaki eşitsizliği aşmaya yetmiyor.

Neden önce kadınlar işten çıkarılıyor ?

Ekonomik kriz dönemlerinde ya da ekonomik daralma dönemlerinde diyelim, sektörlerdeki istihdam kaybı ile işsizlik oranları da artıyor, yaşanan istihdam düşüşünde dikkat çeken durum ise işini kaybedenlerin hep kadın olması yani önce kadınlar işten çıkarılıyor. (kadınlarda işsizlik %14’ e yükseldi)

Kadınlar her sektörde darbe yemiş görünüyor. Yaklaşık rakamlarla, eğitimde 83 bin, sağlıkta 21 bin, ulaştırmada 9 bin, kamu yönetiminde 15 bin, finansta 3 bin, turizmdeyse 3 bin kadın işsiz ifade edilen rakamlar. 
Yapılan değerlendirmeler işsizliğin artacağı yönünde; ekonomideki durgunluk ve tarım sanayi ve hizmetler sektöründeki üretim verilerindeki yavaşlama bu değerlendirmenin en önemli nedeni yani bugünün çalışan kadınlarının yarının işsiz adayları olabileceği de maalesef çok açık. Bunlarla birlikte işsizlik baskısı, geçici çalışmayı bir tercih olmaktan çıkarıp zorunluluk haline getiriyor. 

Kadınlar çalışma yaşamından çekilecekler mi peki? 

Çekilmeyecekler! Hayatın olağan akışı, yoksulluk veya kadınların kendi yaşamları üzerinde söz sahibi olma istekleri gibi etkenlerle kadınlar çalışma yaşamında yer almaya fakat daha eşitsiz koşullarda, daha güvencesiz, daha düşük ücretlerle, daha alt statülerde çalışmaya devam edecekler.

TÜİK ‘in sağladığı verilere göre istihdam edilen 8,7 milyon kadının 3,9 milyonu yani yaklaşık % 44 ‘ ü kayıt dışı çalıştığını da belirtelim. 

Sonuç olarak; öncelikle eğitimli genç kadın nüfusunun istihdamına yönelik  girişimlerimiz hemen başlamalı, etkili olmalı ve uzun bir döneme uzanmalıdır. Boşa geçirecek zamanımız yoktur. Kadın erkek istihdamında ve çalışma koşullarında eşitsizliği giderici politikalar izlenmelidir.

FATMA ACAR ÜNLÜ

KAYNAK : DÖNEMİN BASIN YAYIN ORGANLARINDAN İZLENİMLER VE TÜİK VERİLERİ