Başımı hangi yana döndürsem şiddet var. 
İnsanlar ağlıyor, Ülkem ateş altında yanıyor ve hayatlar soluyor baharında.
Ufak bir kıvılcım yeterli toplumların tutuşmasına ve sağduyulu kalabilmek ne kadar önemli böyle zamanlar da. 
İçinde bulunduğumuz kötü günlerde, gün geçmiyor ki yazılı ve görsel basında yer alan cinayet, vahşet, tecavüz ve şiddet olayları ile karşı karşıya kalıyoruz. 
Bu durum bizleri, derin düşüncelere dalmamıza neden oluyor. 
Kendi kendimize ‘bize neler oluyor, insanlar neden bu hale geldi’ düşüncelerini içimizden geçiyoruz. İnsanın, insani özelliklerini, değerlerini yitirdiğini de üzülerek gözlemliyoruz. 
Bizlere küçük yaşımızdan itibaren, ailemiz ve çevremizde bulunan kişiler tarafından sunulan sevgi dolu bir dünyanın varlığı iken, bunun dışında bir dünyadan habersiz büyütülmüşüz.
O zamanlar da en büyük sermayemiz hayallerimizdi. 
Gelecek nesillerin olumsuz etkilenmemesi adına evlerimizde vahşet hiç dillenmediği gibi, etrafımızda da bu tür olaylara pek rastlamazdık. 
Aynı mahallenin içinde farklı din, dil ve renkte olsak dahi bizi birbirimize bağlayan özelliğimiz insan olmak, sevmek ve saymaktı. Mahallemiz de yaşayanlar birbirlerini korur kollar,  sahip çıkarlardı.
Neler oluyor bize?
Günümüzde yazılı ve görsel basında sürekli karşılaştığımız şiddet yanlısı görüntülere, silahlara ve çatışmalara rastlamak mümkündür. 
Çocuklarımıza ektiğimiz öfke ve nefret tohumlarını büyütüyoruz içlerinde. İzledikleri çizgi filmlerden tutun da oynadıkları oyunlara kadar her birinin içinde öfke, nefret, bencillik tohumları büyüyor gün geçtikçe. 
Savaş ve dövüş oyunları baş sıraları alırken, ellerinden düşürmedikleri sözde silahları ile saldırıyorlar birbirlerine. Sözde oyun oynarlarken, karşıda durup bir izlemek gerekiyor, çocukların yüzündeki hırsı, öfkeyi ve acımasızlığı, nasıl da birbirlerine hınç ile saldırıyorlar.
Henüz küçük yaşlarında bunca öfke ve nefret içinde büyüyen çocuklar ileri yaşlarında şiddete meyilli birer birey olarak büyüyorlar.
Neler oluyor bize?
Hepimiz birer faniyiz bu dünyada ve sevdiğimiz, sevildiğimiz sürece dünyayı cennet kılarız. 
Sevgiden yoksun bir dünyada, sadece cehennemi yaşarız.
Sevgi ile kalın.