*Yaşlılık zihinsel gelişime engel değildir

Yaşınız ilerlemiş ve matematiğiniz zayıfsa akıldan tek haneli sayılarla da olsa dört işlem yapınız ki sol beyniniz güçlensin, bu bir; ikinci olarak da gün sonuna geldiğinizde, gün içinde yaşadıklarınızı tüm ayrıntılarıyla gördüklerinizi, duyduklarınızı ve hissettiklerinizi hatırlamaya çalışmak da anıların geri çağrılmasıdır ki bu da hafızanızı güçlendirir. Yani hiçbir araç olmadan her yerde ve anda zihinsel veriminizi arttırabilirsiniz. Unutmayınız ki gelişim zorlama sayesindedir çaba içinde olmak kararlı olmak önemlidir.

* Dün dündür, bugün bugündür..
S. Demirel "dün dündür, bugün bugündür" diyerek durumu özetler ve söyleyecek bir şey bırakmazdı. Aslında durumun oldukça iyi yönetilmesi var; çünkü, "dün şartlar öyle davranmamı, konuşmamı gerektiriyordu, bu gün ise değişen şartlardan dolayı tam tersi bile olabilir" gibi…

 Bu sözlerle içinde bulunduğumuz şartların belirleyiciliğinin altı çizilmiştir.

*Gücümüz sorunlarımız sayesindedir

Bazen sorun yaşadığım, zorlandığım anlarda, yürürken koşarken ayağıma bağladığım ağırlıklar aklıma gelir. O zaman ‘iyi ki bu sorunu yaşıyorum’ diye düşünürüm.

*Anlamak, anlaşılmak ve anlaşmak

Bazen ne kadar anlatırsam anlatayım karşımdakinin çok da anlayamadığını hissediyorum. Bazen de asla katılmadığım, karşı olduğum ve asla söylemek istemediğim neyse onu anlayabiliyor. Kısaca senin anlattığın beyazdır ama o siyah anlayabilir. Ne anlattığımızı zannettiğimiz ile ne anlattığımız, ne anladığı ile ne anladığını zannettiğimiz arasında farklar olabilir. Böylesi durumlarda "sorun bende" diye düşünmemiz gerekir. Anlayamıyor değil, anlatamıyorum dur. Ne anlattığımız değil, ne anladığını anlamamız önemlidir. İletişimin anlamı geri bildirimdedir.

Anlaşmak için donanımlı olmak ve anlaşmaya niyetli olmak önemlidir

Eğer iki insanın anlaşmak gibi bir niyetleri varsa ve bu niyetlerini gerçekleştirecek donanıma da sahiplerse iletişim sağlıklı gider. Donanım önemlidir ancak anlaşmaya niyetli olmak daha önemlidir.

Bir aile danışmanı olarak gözlemlediğim bir konuda güçlü iletişim becerileri ve olumlu niyete sahip eşler arasında en kaotik sorunlar kolaylıkla çözüme ulaşabilirken beceri noksan ve niyet olumsuz ise en basit sorunlar kaosa neden olabilmektedir.

Şunu da çok iyi bilmek gerekir ki insanların en büyük ihtiyacı anlaşılmaktır; bu anlamda karşımızdakini dinlerken beynimizle değil, kalbimizle dinlemek yargılamadan anlamasına dinlemek ve ‘seni anlıyorum’ diyebilmek çok önemlidir. ‘Seni anlıyorum’ demek, ‘seni onaylıyorum’ demek değildir. Anlaşıldım duygusunu yaşattığımız insanı var etmiş oluruz.

Ayrıca yıllar süren araştırmalar göstermiştir ki, en mutlu başarılı ve güçlü insanların çevresi ve kendisi ile iyi iletişim içinde olabilenlerin olduğudur.

*Utanç duyduğumuz kadar insanız

Utanç duymanın olumsuzluğu akla gelse de ‘utanma arlanma diye bir şey var’ sözleri hizadan çıkmış insanlar için sarf edilir.    Siz saygı duymadığınız değer vermediğiniz kişilerden utanmazsınız ya da kendinizi üstün görmeniz utanma duygunuzun etkisini azaltacaktır. Utanma, kibrin öldürülmesinin öğrenilmesidir. Kibir fark edildiği zaman öldürülmesi gerekir ki, utanma o anlamda bizi hizalayacaktır.

Kibirli olmak vasat insan özelliğidir ve vasat insanları cümleleri ele verir.

“Ben oldukça zeki bir insan olmama rağmen önüme çıkan fırsatları kaçırıyorum ve yaptığım birçok hataları kendime yakıştıramıyorum” bu ifadeler kendini olduğundan fazla görenlerin dile getirdikleri rahatsızlıklardır.

Böyle düşünen biz isek kendimizi olduğundan daha zeki görüyorsak başarısızlıkları kendimize yakıştıramayız. Kendi kapasitemizin farkına varmamız, gelebildiğimiz yerin bizim için başarısızlık değil, başarı olduğunu anlamamızı sağlayacağından rahatsızlığımızda ortadan kalkar. Kendimizi ne gördüğümüz ile gerçekte ne olduğumuz arasında ki farkı algılamış olmamız kibrin içine düşmemizi önleyecek ve rahatsızlığımız ortadan kalkacaktır.