Kitap Dünyası 

Ömür Geçti Gelmedin 

Ömür Geçti Gelmedin Hatice Coşgun’un ilk şiir kitabı. Eser geçtiğimiz günlerde yayımlandı. Yayınlanır yayınlanmaz dikkat çeken esere ilk gelen okuyucu yorumlarından bir tanesi şöyle :” Hatice Coşgun , Anadolu insanının yüreğindeki aşk heybesinde biriktirdiği acıyı sevgiyi özlemi dizelere döküp yüreğinde pişirip gönül harmanında harmanlayıp beğenimize sunmuş.” Yorumda da dile getirildiği gibi Hatice Coşgun kendine has üslubu ile hislerini şiire dökmüş..Sizde Samimi dizeler okumak istiyorsanız Hatice Coşgun’un Ömür Geçti Gelmedin kitabını mutlaka okuyun..

Ne Çok Şey Var Bir Bilsen

Aşkın mükemmel fırtınasını hiç böyle okumadınız

Herkesin kendisinden parçalar bulduğu ilk kitabı "Adın Ömrüme Hatıra" ile okuyucularının ruhlarına dokunan Kişisel Gelişim Uzmanı ve yazar Eylül Ayça Karakuş, 3 yıl sonra ikinci kitabı "Ne Çok Şey Var Bir Bilsen" ile aşkın mükemmel fırtınasının içinde bir yolculuğa çağırıyor. 

Deneme yazılarında aşkı, mutluluğu, sevdayı, hasreti, nefreti ve sevdaya dair ne varsa yalın bir dille anlatan Eylül Ayça Karakuş, Ayzıt Yayınları'ndan çıkan "Ne Çok Şey Var Bir Bilsen" kitabıyla ilk okuyucu buluşmasını Antalya Kepez Kitap Fuarı'nda gerçekleştirdi. Yazılarında hayata dair konuları yer veren Karakuş, duyguları en yalın haliyle anlatırken aile içi dramlara da yeni kitabında yer verdi. İnsanların günlük yaşantılarını konu alarak farklı bir bakış açısı kazandırmayı hedefleyen yazar kitaplarında "Önce insan olabilmek..."  felsefesiyle kaleminin mürekkebini okuyucularıyla buluşturdu. Ayzıt yayıneviyle birlikte önümüzde ki günlerde bir çok İl'de imza günü etkinliklerine katılacağının  müjdesini verdi. 

Nasıl Macera Bu 

Seray Pataküt , ilk kitabı Nasıl Macera Bu ile okuyucularıyla buluştu. Henüz 14 yaşında olan Malatya İnönü Ortaokulu 8.sınıf öğrencisi Seray Pataküt başarılı romanıyla dikkat çekiyor. Kitap okumayı çok seven öğretmenleri, arkadaşları ve ailesi tarafından bu nedenle takdir edilen 14 yaşındaki Seray Pataküt, yazdığı ilk eserle beğeni topladı. “Nasıl Macera Bu” adlı kitabı Yılmaz Yayıncılık’tan çıkan Seray Pataküt, arkadaşlarına okumayı tavsiye ederken, yazmış olduğu kitabı da alıp okumalarını önerdi. Seray Pataküt, ilk kitabında ortak rüya gören sınıf arkadaşlarının hayalindeki macerayı yaşamalarını okuyucularıyla paylaştı. İnönü Ortaokulunda okuyan Pataküt, öğretmenlerinden büyük destek gördüğünü belirterek, öğretmenlerine ve ailesine teşekkür etti. Baba Hasan Pataküt ise, kızının kitabı yazıp bitirmesinden sonra haberi olduğunu belirterek, her zaman destek olacağını belirtti. Seray Pataküt ikinci kitabının da baskıya hazır olduğunu belirtti. 

Resim Dünyası 

Funda Döşkaya’dan Benim Masallarım Sergisi! 

İstanbul Anadolu Adalet Sarayı Sosyal İşler Müdürlüğünde görevli ve aynı zamanda adliyenin ve yargı camiasının kültürel etkinliklerinin de sunuculuğunu yapan Funda DÖŞKAYA “Benim Masallarım” isimli 3. kişisel resim sergisini İstanbul Anadolu Adliyesi Şehit Mehmet Selim Kiraz Sergi Salonunda açtı.   Açılış İstanbul Anadolu C.Başsavcı vekilleri Onur Oğuzer, Ramazan Öksüz, hakim savcılar ve adliye personelinin katılımıyla gerçekleşti.   Başsavcı vekili Onur Oğuzer serginin açılış konuşmasını yaptıktan sonra söz alan Sanatçı Savcı İsmet Efe hem öğrencisi olan hem de sanatsal etkinliklerde asistanlığını yapan Funda DÖŞKAYA hakkında “Funda Döşkaya'yı Kadıköy'den tanırım. Kadıköy'de zabıt katibimdi. Ben görev yaparken personele ilişkin resim kursu açmıştık 15-20 kadar personelimiz katılmıştı. Onların içerisinde hiç bıkmadan usanmadan gece gündüz çalışan ve kendini geliştiren bir öğrencimdi. Bugünkü 3. kişisel sergisinde naif çizgileri ve sıcacık renkleriyle içindeki çocuğa yaptırdığı resimleri sergiliyor, çok yetenekli ve araştırmacı yönüyle de takdir ediyorum ve kendisi ile gurur duyuyorum. ” dedi.   Funda DÖŞKAYA'nın “Benim Masallarım” isimli resim sergisi 27 Nisan Tarihine kadar gezilebilecek.

Medya Dünyası 

KırmızıTürk Medya’dan Üniversite Etkinliği  : Yeni Medya’nın Geleneksel Medya’ya Etkisi 

KırmızıTürk Medya özellikle medya alanındaki özgün çalışmalarına bir yenisini daha ekliyor. 16 Nisan 2018 Pazartesi günü saat 14.00 da Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirilecek Yeni Medya’nın Geleneksel Medya’ya Etkisi söyleşisinde Beyaz Tv Hafta sonu Haber spikeri Tahir Sarıkaya , Trt Haber spikeri Selcan Doğruöz , Ankara Life ve Ekonometri Dergisi İmtiyaz sahibi Sertaç Kantarcı , Radyo Vizyon Müzik ve Yayın koordinatörü Serkan Kızılbayır , Medya danışmanı Konca Kumkum , Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Dr.Bilge Narin , Kırmızıtürk Medya kurucusu olarak KırmızıTürk’ü temsilen bendeniz Cengizhan Kaya’nın konuşmacı olarak yer aldığı Medya Sesi Ajansı kurusucu Rabia Coşgun’un moderatörlüğünde muhteşem bir söyleşi programı gerçekleştireceğiz. Bu çok özel etkinliği Medya sesi ile beraber organize ederken etkinliğin gerçekleşmesinde Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi Gökhan Güngör büyük pay sahibi. Medya dünyasında ses getirecek etkinlik Türkiye’nin en saygın üniversitelerinden Gazi Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek.  

Müzeyyen Kutluktemur ile Medya ve Sunuculuk Üzerine 

Öncelikle  bize  kendinizden  bahseder misiniz?

Ben 22 Mart 1992 yılında Bingöl şehrinde hayata gözlerimi açmışım.  İlk, orta ve lise eğitimimi İstanbul’da tamamladım. Şu anda Üsküdar Üniversitesi Çocuk Gelişimi bölümünde okumaktayım. Aynı zamanda Ert Şah Tv’de Müzeyyen Kutluktemur’la Biz Bize programının yapımcılığını ve sunuculuğunu üstleniyorum. Diğer yandan kaleme almış olduğum otobiyografik denemeler kitabını yazıyorum. Ailemle yaşıyorum.

Neden Medya? 

Günümüzün vazgeçilmez ve yegane noktası medya. Artık her evde mutlaka bir televizyon ve bilgisayar mevcut. Toplumu bilinçlendirmek veya uyandırmak medya kanadından geçiyor. Topluma fayda sağlamak ve hizmet etmek için medya büyük bir öneme haiz.

Medyaya ilk adımı nasıl attınız?

Sene 2014’te yerel bir televizyon kanalında Kültür & Sanat formatında bir program takip ediyordum. Orada beğendiğim bir sunucu vardı. Sosyal medyadan onu eklemiştim. Sohbet etmeye başladık. Medyaya olan ilgi ve alakam hoşuna gitmişti. Ve gel benim televizyon programımın Yayın Asistanlığını yap hem deneyim elde etmiş olursun diye bir teklifte bulundu. Bende kabul ettim. Bir süre o kanalda ve programda Yayın Asistanlığı ve Konuk Koordinatörlüğü yaptım. İşimi büyük bir hassasiyetle ve heyecanla aşkla yapıyordum. Bir gün kendi projemi hayata geçireceğim umudu ve hayaliyle çalışıyordum. Çok geniş bir çevreye sahip oldum. Çok güzel insanlar tanıdım.

Medya dışında yapmak istediğiniz çalışmalar var mı? Bir kitap projeniz var sanırım ne tür yazılar yazıyorsunuz kitap haline getirme fikri nasıl ortaya çıktı? 

Medya dışında yapmak istediğim bir çalışmam su an için yok. Kendimi bu sektörde geliştirme çabasındayım. Ve huzurlu mutluyum.  Evet bir kitap yazma sürecindeyim. Otobiyografik denemeler yazıyorum. 2013’ten beridir ara ara yazıyordum. Yazarlık yönümü sonradan keşfettim. Yazılarım birikmeye başlayınca bir kitap haline getirme düşüncesi hasıl oldu.

Mesleğinizde bir rekabet baskısı/etkisi hissediyor musunuz? Eğer hissediyorsanız bu mesleğinize nasıl yansıyor? Bu rekabet ortamının size ve mesleğe olumlu olumsuz etkileri nelerdir?

Evet hissediyorum. Herkes birbirinin ayağını kaydırma peşinde. Herkes birbirini rakip olarak görüyor. Özellikle bu sektörde menfaat ve çıkar ilişkileri had safhada. Bu durum mesleğimi olumsuz etkiliyor. Fakat buna izin vermemeye çalışıyorum.  Daha hırslı ve daha özverili çalışıyorum. Bu rekabet ortamı özellikle bu mesleğe atılmak isteyen yeni nesli olumsuz etkiliyor ve soğutuyor. Olumlu yanı ise insani hırslı hale getiriyor. Mücadele etmeyi öğretiyor.

Medya dünyasında bir şeyleri değiştirme şansınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Bütün medya kuruluşları kendi adamını torpil sistemiyle alıp yerleştiriyor en zirve noktaya. Bu duruma bir son getirmek isterdim. Okuyan, emek veren, bu işe gönül vermiş, sorumluluk bilincine sahip, kişisel çıkarlarını düşünmeyen, dini-siyasi görüşünü yansıtmayan kişiler arasından seçerdim. Ve bir de her kanal mutlaka kendi dini-siyasi görüşünü, ideolojisini halka empoze ediyor. Bu tarafgirliği ortadan kaldırırdım. Daha özgür objektif yayınlar yapılmasını sağlardım.

Yaptığınız iş için kurs eğitimi şart mı  ya da bu işi yapabilmek için sizce iletişim mezunu olmak gerekli midir? 

Kurs eğitiminin gerekli olduğu kanaatindeyim. Çünkü medya dünyasında ‘ses’ çok büyük bir öneme sahip. Ses, nefes, diksiyon, konuşma vb. Yönleri geliştirebilmek ve eğitmek adına kursa gidilmeli. Ama kaliteli eğitim veren kurslar tercih edilmelidir. İletişim mezunu olmak bence zorunlu ve gerekli değil.

Salt spikerlik / sunuculuk kursu ile spikerlik / sunuculuk yapılabilir mi? 

Tabi ki de yapılabilir. Kaliteli eğitim veren bir kursa düzenli gidildiği takdirde ve bol bol okumalar yapılıp kendini geliştirdiğinde spikerlik de sunuculuk da pekala yapılabilir. Ama tabii herkes yapamaz. Her insanın basari sağladığı alanlar farklıdır. Kimisi oyunculuk da kendini gösterir başarı kaydeder kimisi spikerlik de.

Kendinizde bir şeyleri değiştirme imkanınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Çok fazla iyi niyetliyim. İnsanlara hemen güvenirim ve aşırı değer veririm. Bu yönüm çok fazla suiistimal ediliyor. Şüpheci değilim. Özellikle bu sektör için hiç de iyi bir şey değil. Bu yönlerimi komple değiştirmek isterdim.

Medya ile aranız nasıl? Televizyon, internet, gazete, dergi gibi iletişim araçlarından ne şekilde faydalanıyorsunuz? Sosyal medya ile aranız nasıl?

Televizyon hiç izlemem. Dergi ve gazete hiç okumam. Öyle bir alışkanlık kazanamadım henüz. İnterneti çok aktif kullanırım. Araştırmak istediğim konularda en çok internete başvururum. Sosyal medyayı da çok aktif kullanırım ve severim. Özellikle Facebook, İnstagram.

Müzeyyen Kutluktemur’la Biz Bize programınızdan bahseder misiniz  programda neler var nasıl bir program? 

Programın konu yelpazesi epey geniş. Bilim & Kültür & Sanat formatlı muhabbet tarzı bir program. Her hafta birbirinden değerli konukları ağırlayacağımız bir program. Bilime, kültüre, sanata dair her konu konuşulacak. Ve yazar,akademisyen,arkeolog,astronot,sanatci,oyuncu,sunucu,spiker,sair,yonetmen,senarist,psikolog,pedagog gibi geniş kitlelere hitap edebilen uzman kişileri konuk edeceğiz.

İyi sunuculuğu  nasıl tarif edersiniz?  

İyi bir sunucu her şeyden önce çok okuyan biri olmalı.  Çeşitli alanlardan okumalar yapmalı. Çok iyi bir gözlemci olmalı. Kendi kişisel görüşlerini ön planda tutmamalı. Dili ve üslubu yapıcı olmalı. İşini severek ve büyük bir özveriyle yapmalı. Her konuya hakim olmalı. Olayları çok geniş farklı açılardan değerlendirebilmeli.

Sunuculuğun dünyadaki stresli mesleklerden olduğu ifade ediliyor. Sizce böyle mi? Sunuculuğun stresli yanları neler? 

Buna katılmıyorum. Bence hiçbir stresli yani yok. Bilakis çok keyifli heyecan dolu bir meslek sunuculuk. Severek ve aşkla yapıldığı zaman her türlü zorluk, sıkıntı, stres göz ardı ediliyor.

Biz Bize dışında farklı bir tarz program yapmak ister misiniz?  

Hayır istemem. Benim tarzım bu. Bilim & Kültür  & Sanat formatı bana uygun. Bunun dışına çıkmak istemem.

Sizce ekranda olmak için güzellik şart mı? 

Ekran hepimizin gördüğü bildiği üzere görsele hitap ediyor. Temiz, bakımlı, uyumlu olmak gerekiyor. Güzellik göreceli bir kavram. Bana güzel gelen size gelmeyebilir. Herkesin estetik bakış açısı farklıdır. Güzellik çirkinlik diye bir kavram yoktur bana göre. Bakımlı olmak vardır.

Yeni Medyanın (Sosyal Medya ve İnternet) Geleneksel Medyayı (Radyo-tv gazete) Yok edeceği söyleniyor siz buna ne dersiniz? Yeni Medya sizce ne yönde ilerleyecek? 

Ben yeni medyayı geleneksel medyanın alt katmanı destekleyicisi olarak görüyorum. Bence her iki mecra da birbirini tamamlayan destekleyen bir unsur. Televizyonda çıkan bir haberi anında sosyal medyada detaylı şekilde görüyoruz. Sosyal medya da bazı gazetecilerin, yorumcuların o habere yaptıkları yoruma da ulaşabiliyoruz. O yüzden ikisi de birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Yeni medyanın epey ilerleyeceği kanaatindeyim. Çünkü özellikle genç neslin vazgeçilmezi halini almaya başladı. Sosyal medyadan ünlenen insanları da göz ardı etmemek lazım. Daha kapsamlı ve özgür bir ortam en azından.

Ert Şah Tv’de programınız hangi gün olacak buradaki detayları anlatır mısınız? 

Her pazartesi 16.00-17.20 saatleri arasında canlı yayınla Ert Şah Tv ekranlarında olacağız.

Boş zamanlarınız nasıl değerlendiriyorsunuz?

Genellikle kitap okuyarak ve film izleyerek değerlendiriyorum.

Hayatımın Kitabı/Filmi diyebileceğiniz bir kitap/film var mı?

Erdal Demirkiran’ ın kaleme aldığı Bütün Kadınlar Aptal Sen Hariç adli kitabını bir oturuşta soluk soluğa okumuştum. Ve uzun sure etkisindeydim. Hayatımın birçok alanında beni değişikliğe sevk etti. Aamir Khan’in başrolünde oynadığı 3 İdiots ve Her çocuk özeldir filmleri de hayatımda deprem etkisi yaratan ve hafızama kazınan filmler oldu.

KırmızıTürk hakkında neler söylersiniz? 

Kırmızı Türk medya dünyasından birçok isme yer vermiş ; gerek sunucu gerek spiker ve gerekse sanatçı, oyuncuların hayatlarına dair sorular yöneltip bunu paylasan ünlü- ünsüz birçok başarılı isme ev sahipliği yapmış başarılarını ödüllendirmiş keyifli röportajlarıyla bunu renklendirmiş bir platform kuruluştur. Bana da yer verdiği için başta Cengizhan Kaya olmak üzere tüm Kırmızı Türk ailesine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Gelecek planlarınız nelerdir? Şu an bulunduğunuz konumdan memnun musunuz ve gelecekte kendinizi nerelerde görmek istersiniz?

Gelecekle ilgili plan yapmıyorum. Ama nihai hedefim özgür objektif özelliği taşıyan ulusal bir kanal kurup toplumu bilinçlendirecek, keyiflendirecek, dinlendirecek programlara yer vermek. Şimdilik memnunum bulunduğum konumdan. Ama tabii ki kendimi daha farklı hak ettiğim yerlerde görmek isterdim.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı? 

Ben öncelikle size çok teşekkür ediyorum. Sorularınız son derece önemli ve farklıydı.  Çok keyifli bir röportaj oldu benim için. Takipçilerime bol bol okumalarını ve film izlemelerini gelişime açık olmalarını tavsiye ediyorum. Tekrar teşekkür eder iyi çalışmalar dilerim...

Röportaj: Cengizhan KAYA