Salih Koç

Altmışlı, yetmişli yıllarda başlayan, seksenli yıllarda devam eden ve doksanlı yıllarda zirve yapan köyden kente göç başlı başına bir süreçtir. ‘’İyidir, kötüdür, doğrudur, yanlıştır’’ demeden, Anadolu’nun; toprakları kıraç, bağları dağ olmuş, viraneye dönmüş evlerin bacalarına leylekler yuva yaparolduğu gerçeğini görmeliyiz… 

Tarımsal üretimimiz en azından kendi ihtiyacımızı olsun karşılarken, elli yıldır uygulanan politikalarla tarım ürünleri üretimi yönünden dünyaya muhtaç kaldığımız, ihtiyaçlarımızı karşılamak için de ithalat yaptığımız bir gerçektir. 

Korona salgını sonrası başlayacak yeni dönen ile birlikte devletler öncelikle kendi insanının ihtiyaçlarını karşılamayı tercih edeceklerdir. Tam da ekim dikim mevsimi içinde bulunduğumuz bu günlerde acilen tedbir alınmalıdır. Korona salgınının ekim dikim dönemine denk gelmesi aslında biraz da şanstır. Bu şansı doğru değerlendirebilirsek önümüzdeki yıllarda gıda sorunumuz kalmayacaktır.

Korona salgınıyla dünya tarım ürünleri hareketi eskisi gibi olmayacağa benziyor. Artık paran olsa da karşında muhatap bulamayabilirsin. Arz talep dengesi aleyhimize değişebilir. Kızılderili reisin; ‘’Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık tutulduğunda; beyaz adam paranın yenmeyecek bir şey olduğunu anlayacak’’ dediğini hatırlamanın tam da zamanıdır…

Bu bir problemdir ve çözümü de vardır. Bir büyüğümüzün işaret ettiği gibi çözüm; ‘’ Evimizin bahçesine kadar ekip dikmektir’’… Bu çözüm tam da hedefi ‘’on ikiden’’ vurmadır. Ancak bu doğru hedefin bir ayağı eksiktir. 

Hiçbir mali sorunu olmayan, bir eli yağda, bir eli balda; ekonomik kaygısı olmayan yat sahiplerine uygulanan mazot desteği en azından birkaç ekim dikim sezonu çitçilere de uygulanmalıdır. Maliye uzmanı değilim ama getirisinin götürüsünden çok daha fazla olacağına inanıyorum. Bu konuda geniş bir kamuoyu desteği de mevcuttur.

Kentten köye dönüş desteklenebilir, köyde tarım yapmak isteyenlere aile bazında mali destek verilebilir. Bu vesileyle;elli yıllık köyden kente göç önce durdurulup, sonra tersine döndürülebilir.

Güneşin üstüne doğduğu, insanların karınlarının doyduğu, bir danenin bin olduğu bereketli topraklardır Anadolu… Korona salgını vesilesiyle tarımsal üretim alanında; ‘’kendi kendimize yettiğimiz’’ günlere de dönmüş oluruz. Hem de;

Üreterek ‘’Biz bize yeteriz’’