NAMUS

Abone Ol
Fakat, İznik kalesinde göle açılan kapı vardı. Bu kapı yüzünden İstanbul’dan gelebilecek yardım olasılığı engellenemiyordu. Genç Osman şehri sürekli gözetlemek ve yardım bağlantılarını kesmek için yakınına kule inşaa ettirdi. Kuleyi de Draz Ali kumandasına bıraktı. Bu sayede zamanla yardım bağlantıları kesilecek ve şehir kısa sürede kapılarını açmak durumunda kalacaktı.
İznik, Bizans imparatorundan yardım istedi. “Yoksa şehri teslim etmek durumundayız” dedi. İmparator, İzniği kurtarmak için üvey kızını Moğol Olcaytu Han’a zevce olarak teklif etti. İznik’lilere cesaret ve moral aşılamak için “40 bin kişilik bir ordunun yola çıktığı” kulaktan kulağa yayıldı. Fakat ne Olcaytu Han ne de ordusu gelmedi. Bu sırada genç Osman’da boş durmamıştı. Yardım gelebilecek etraftaki küçük yerleşim yerlerini fethetmişti. Koşullar oluşunca İzniği de fethetti. Bizans İmparatorluğuna karşı kazanılan bu zafer ses ve saygı getirdi. Artık Osman bey olmuştu ve Osmanlı Devleti kuruldu. 
Genç Osman kimseden yardım istemedi. İşe kendi başladı ve bitirdi. Başkasına güvenmek yerine, kendine olan güveni onu güçlendirdi. 
İznik tekfuru imparator’a, imparatorda Moğol’a güvendi de ne oldu. Hemde karşılığından kızını, namusunu teklif etmişti. Toprağı ve o halkıda onun namusuydu. Ama yardım gelmedi. Hem kızından hem de toprağından oldu.
Son yıllarda ulus olarak acılarımız dinmiyor. Pazar günü Ankara Kızılay meydanındaki patlamada üniversite sınavından çıkmış gençlerimizde dahil bir çok  şehit verdik. Geleceğimiz, gençlerimiz aylardır iyi bir eğitim almak, vatana faydalı olmak için kafalarını kaldırmadan çalışmıştı. O gün üniversiteye giriş sınavının ardından, uzun zaman sonra gezme imkânı bulmuşlardı. Fakat terör izin vermedi.
Daha kötüsünü patlamanın ardından öğrendik. Patlamadan kısa süre önce 24 canlı bomba yakalanmıştı. Ama bu yakalanamamıştı. Hangi ara bu kadar düşman edinmiştik? Yoksa sahipsiz mi görülüyorduk?
Yıllardır birilerinden medet umuyoruz. ABD’den, Nato ülkelerinden beklentilerimiz var. Yukarıdaki tarihi alıntı gibi yüzlerce yaşanmışlık var. Her zaman kural “Önce can sonra canan”… 
ABD ya da diğer ülkeler kendi dertlerini çözememişken, bize destek olamaz. İstekler yani dertte bitmez. Ancak kendi menfaati için kullanır. 
Kısa zaman önce, bir sebepten çözüm süreci yapıp, örgüt üyelerine şov yaptırıp, Bayrağımızı, marşımızı yasaklayıp, Suriye’de, Irak’ta askeri eğitimler verdik de ne oldu!.. Siyasilerin eylemleri bile, milletimizi birlik beraberlikten ayıramayacaktır. Bütün olduğumuzda her engeli aşarız.
Özgür Suriye ordusu nedir ki! Bizim oralarda ne işimiz var ki! Olan yine koca yürekli halkıma oldu… Türk milletinin başı sağolsun…