Her hafta olduğu gibi bu hafta da Aziz Karataş ile Bir Çay Söyleşisi adlı köşemizde çok değerli bir konuk aldık. TRT’nin uzun soluklu müzik eğlence programı olan  "Akşam Sefası" programıyla tanıdığımız başarılı sanatçı Esra İçöz ile önceki gün bir araya geldik. Kendi penceresinden yorumladığı müzik sektörünü ve şarkılarını konuştuğumuz özel söyleşimizi sizler için derledik…

Esra içöz desek kendi yaşam hikayenizi nasıl anlatırsınız?

Konya'dan İstanbul'a göç etmiş, 6 çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldim. Evin küçüğü olmanın birçok ayrıcalığını yaşadım diyebilirim. Küçük yaşlarından itibaren içindeki müzik sevgisini keşfetmiş, şarkı söyleme tutkusunu her ortamda hissettirmiş bir çocuktum. Sabahın erken saatlerinde bahçeye çıkıp komşuları bıktırana kadar bağıra bağıra şarkılar söylediğimi çok net hatırlıyorum. (Gülüyor)

Müziğe başlamanız nasıl oldu ve kimler sizi müziğe teşvik etti?

Aslında müziğe olan yeteneğimi ilk farkeden ilkokul öğretmenim olmuştur. Ben içimde tarif edemediğim bir sevgi hissediyordum evet ama yetenekli miyim değil miyim onun farkında değildim tabii. Annem ve babam bu yolda yürümemi çok istemeselerde ben ağabeylerimin desteğiyle Üsküdar Musiki Cemiyetine girdim. İşte her şey orada başlamıştı. Müzik benim ömrüm boyunca hayatımda olmalıydı, mesleğim olmalıydı bunu anlamıştım. Sonrasında İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuarı Ses Eğitimi Bölümüne girip birincilikle mezun oldum. Ardından TRT İstanbul Radyosunun açmış olduğu Amatör Ses Yarışması Marmara Bölgesi Birinciliği. Böylece hayalini kurduğum İstanbul Radyosu kapılarını aralamış oldum. Sonrasında zaten Radyo Konserleri, özel programlar ve en son kurumumuzun en uzun soluklu müzik eğlence programı olan  "Akşam Sefası" derken TRT izleyicilerinin aşina olduğu bir yüz olmaya başladım.

Kliplerinize dijital ortamda büyük ilgi oldu.Bundan biraz bahseder misiniz?

Bir sanatçı için ürettiği eserlerin beğenilmesi, yaptığı işlerin takdir görmesi büyük mutluluk tabii ki. Ben seslendirdiğim eserlerin duygusuna çok önem veriyorum. Sanıyorum dinleyenlerimiz de benimle aynı duyguları hissetti.

Sizi ön plana çıkaran eseriniz hangisi?

İlk albüm çalışmama ismini veren şarkı istanbul ve Kürdilihicazkar makamında bir Yusuf Nalkesen şarkısı seslendirmiştim "Canımın ta içisin sen" Hâlâ konserlerimde en çok istenen şarkıdır.

Koronavirüs müzik hayatınızı nasıl etkiledi?

Virüsle ilk tanıştığımızda hepimiz bir bilinmezliğin içinde bulduk kendimizi. Koskoca bir soru işareti, korku, endişe. Derken bu süreç uzadıkça endişeler yerini özlemlere bıraktı. Ben kendi adıma dinleyenlerimizle göz göze şarkılar söylediğimiz kalabalık sahnelerimizi, konserlerimizi o kadar çok özledim ki.Umuyorum bu sıkıntılı zamanları bir an önce geride bırakıp işimizi keyifle yapabiliriz. Zira geçimini sadece sahneden sağlayan bir çok müzisyen arkadaşımın da artık dayanacak gücü kalmadı.

Yeni single çalışmanız olan "Oyun Bitsin"den bahsedelim biraz... Beklediğiniz ilgiyi gördünüz mü?

Uzun zamandır albüm çalışması yapmamıştım. Birkaç proje vardı aklımda ama hayata geçiremedik bir türlü. Ama "Oyun Bitsin"i sevgili Beste İnak ilk dinlettiğinde; bu şarkıyı ben okumalıyım dedim. İyi ki de demişim. (Gülümsüyor) Şu ana kadar kadar seslendirdiğim eserlerden farklı tarzda bir şarkı. Ve ilk çıktığı andan itibaren çok güzel dönütler alıyoruz çok şükür. 

Oyun Bitsin şarkınızın bir hikayesi var mı?

Birçoğumuzun yaşadığı ilişkilerde gereğinden fazla fedakarlık yapıp defalarca şans verip kurtulması için çabaladığı olmuştur. Sona gelindiğini bilmemize rağmen, verilen emekler ziyan olmasın endişesiyle birçok yanlışı görmezden gelmişizdir. Ta ki sabrın son zerresi tüketilene kadar. Dönüşü olmayan yere varana kadar. İşte böyle hikayenin ardından yazılmış bir şarkıdır Oyun Bitsin. 

Söz yazıyor musunuz, beste yapıyor musunuz?

Evet birtakım denemelerim var. Hatta ilk albümümde "Ayrılık Rüzgarları" ismli bestemi de seslendimiştim. Çok iddalı değilim bu konuda ama belli mi olur belki bu süreç yeni eserler üretmeme katkı sağlar. (Gülümsüyor)

Gelecekle ilgi projelerinizden söz eder misiniz? Önümüzdeki dönemde bizi nasıl bir süreç bekliyor?

Geçtiğimiz birkaç yıl iş yoğunluğumdan dolayı yeni projeler üretmeye vakit ayıramamıştım malesef. Aslında aklımda birçok fikir var. Oyun Bitsin bir başlangıç olur inşallah. Yakın zamanda sırasıyla dinleyicilerimizle paylaşırız umarım.

Bu piyasaya girmeden önce sanat dünyası size karşıdan nasıl görünüyordu?

Sanat dünyası uzaktan çok renkli ve cazip görünse de bir o kadar da çekinerek baktığım bir mecraydı. İlk albüm yaptığım yıllar beni üzen ve yoran tecrübeler de yaşadım üstelik. Ama sonra o dengeyi sağlamayı başardığımı düşünüyorum. Yeteri kadar içinde olup gerekmediği zaman da uzaktan seyrederek.

Kendinizle ilgili en çok neler şaşırtıyor sizi şu aralar?

Bu süreçte kendimle başbaşa kalıp hayatı daha fazla sorgulama fırsatım oldu. Hepimiz bunu yaptık sanırım. Eskiden şikayet ettiğim birçok şeyin kıymetini daha iyi anladım mesela. Yapamam dediğim birçok şeyle nasıl yaşanırmış onu öğrendim. Hayat ve sahip olduklarımız çok kıymetli.

Başarılarınız ve tarzınız ile fark yaratan bir sanatçısınız. Sizi diğer sanatçılardan farklı kılan başarınızın nedenini öğrenebilir miyiz?

Öncelikle çok teşekkür ediyorum. Ben konservatuar öğrencisi olduğum yıllardan itibaren aldığım her görevi en iyi şekilde yerine getirebilmeyi, bana sorulan her soruya karşılık verebilmeyi, işimle ilgili donanımlı bir insan, sanatçı olmayı hedeflemiştim. Bunu başarabilmek için çok gayret ettiğimi söyleyebilirim gönül rahatlığıyla. Çünkü işime olan sevgimin büyüklüğü tarifsizdi.

Çok iddialı, büyük laflar etmeyi hiçbir zaman doğru bulmadım. Ama hep en iyisini yapmaya çabaladım. Anlaşılıyorsam bu benim için en güzel ödül.

Sevenleriniz sizi sosyal medyadan nasıl takip edebilir?

Özellikle pandemi sürecine girdiğimizden bari sosyal medyayı daha aktif kullandığımı söyleyebilirim. Çok sık canlı yayınlar yaparak dinleyicilerimizle müziğin iyileştirici gücüne sığındık. Bu bana da çok iyi geldi. Şu aralar yeni şarkımız çıktığı için daha da yoğun bir dönem yaşıyorum. Ve bu bana çok keyif veriyor tabii ki. Ayrıca Esra İçöz Youtube kanalımdan da takip edebilirler. Biraz aksatmış olsam da çok yakında yeni akustik şarkılar ve kayıtlarla paylaşımlara devam edeceğiz. 

Hangi enstrümanları çalıyorsunuz?

Konservatuarda Ses Eğitimi Bölümünü bitirdim. Orada zorunlu enstrümanımız Tanbur'du. Ama müzik aletleri kırılgandır çabuk küser size ona ilgi göstermezseniz. Biz de epey ayrı düştük maalesef. Bir süre de piano eğitimi aldım. Hatta eve kapanma sürecinde kendimi geliştirmek adına biraz çalıştım. Mutfakta yeni tarifler denemekten sıkılmaya başlayınca. (Gülümsüyor)

Sizi ulusal basında sık sık görüyoruz, basının ilgisi sizi mutlu ediyor mu?

Elbette ediyor. Neticede kalbinizi koyup titizlenerek ürettiğiniz, sevenlerinizle paylaşmak için heyecan duyduğunuz şarkınızı  dinleyicilerinize emanet ediyorsunuz. Kabul görmesi ve sevilmesi de çok kıymetli benim nazarımda. Hele bir de bu şarkı sayesinde benimle yeni tanışanların olması. O da ayrı mutluluk. 

Farklı sanatçılarla düet yapmayı düşünüyor musunuz?

Aslında çocukluğumdan beri var bir hayalim. Ben bir Fatih Erkoç hayranıyım. Kendisiyle hiç tanışmadık ama onunla böyle bir pojede yer almayı çok isterim.

Örnek aldığınız ustalar var mı?

Muazzez Abacı'nın yeri çok özeldir bende. Kendisiyle çalışma şansım da oldu. Sahnesinde okuduğu eserleri çok özenle seçerdi. Türk Müziğinde çok önemli sesler var örnek alınması gereken. Hepsi farklı renkler. Safiye Ayla, Sabite Tur Gülerman, Bekir Sıtkı Sezgin, Alaeddin Yavaşça hocamız ve daha birçok isim. Eski ses kayıtlarını dinlerken iyi Türk Musikisi var diyorum.

Kendi jenerasyonunuzda beğendiğiniz sanatçılar var mı?

Tek tek isim zikretmeyeceğim. Biraz torpilli bir cevap gibi anlaşılabilir ama TRT kurumunda yanyana yürüdüğüm yol arkadaşlarım ayrı bir yerdedir benim için. Ayrıca sıkı bir Şebnem Ferah hayranıyım. Müthiş bir şarkıcı.

Son dönemde gerçekten sesiyle, şarkılarıyla duruşuyla kendini kabul ettiren yeni sesler çoğaldı. Bu da müzik sektörü için mutluluk verici.

Bu sektörde kadın müzisyen olarak edindiğiniz en büyük tecrübe nedir?

Kendinizi karşı tarafa doğru ifade ederseniz, cinsiyetin çok fazla dezavantaja dönüşeğini düşünmüyorum. Ayakları üzerinde sağlam durabilen, güçlü bir kadın her sektörde kendini kabul ettirebilir diye düşünüyorum.

Son olarak takipçilerinize neler söylemek istersiniz?

Öncelikle size teşekkür ediyorum. Bana ve şarkıma gazetenizde yer verdiğiniz için. "Oyun Bitsin"i bu kadar kısa bir zamanda sevip benimsedikleri için çok mutluyum. Güzel dönüşlerinizi okurken şunu anladım ki bir daha arayı bu kadar açmamak gerekiyormuş. Sağlıkla, huzurla kalabalıklara karışabileceğimiz yakın gelecekte yeni şarkılarımızı yanyana söyleyebilmek dileğiyle…

Biz de Önce Vatan Gazetesi ailesi olarak bizimle yaptığınız bu özel ve içten röportajdan ötürü değerli sanat yüreğinize şükranlarımızı sunar, gelecek çalışmalarınızda başarılar diliyoruz…