Çok mutsuzsunuz değil mi?
Ne yaparsanız yapın, yüzünüzü güldürecek bir sebep bulamıyor musunuz?

Ben mi? 
Hayır asla
Kimse öyle olduğumu zannetmesin.
Evet zaman zaman yüreğim biraz acıyor hepsi bu. 
Bebeğini kaybetmiş küçük bir kız gibiyim. 
Özümde var olan mutsuzluk değil,
Karamsarlık hiç değil. 
Belki de biraz özlem, bir yudum sukunet. 
Yine de umutlarım var yarına dair. 
Hep güzel şeyler düşünüyorum.
Ve durmadan yüreğime fısıldanan o ilahi cümle ile huzur buluyorum.

Sabret Filiz!

Evet sevgili okurlarım, benim en büyük mutluluk formülüm Sabır ve tabii ki ailem.. 
Peki başka insanlar neden mutludur?

Genlerinde olan özellklerden,
Ailevi mutluluklar, 
Parası vardır,
Sağlıklıdır, 
Seviliyordur,

İsterseniz bir de mutsuz insanların neden mutsuz olduğuna bakalım.

İşi yoktur,
Parası yoktur, 
Hastadır;
Çevresi yoktur,
Kimsesi yoktur,
Yalnızdır.

Bazı insanlar ellerinde mutlu olmaları için birçok sebep olmasına rağmen mutlu değildirler, bazı insanlar da işin ilginç yani mutsuz olmaları için o kadar sebepleri olmasına rağmen mutlu olmayı öğrenmişlerdir.

Eminim çoğu zaman defalarca ben, neden mutlu olamıyorum? sorusuyla karşı karşıya kalıyorsunuzdur.

Buyrun sorunuzun cevabı burada!

Çünkü elinizdekilerin kıymetini bilmiyorsunuz. Kanaatkar değilsiniz. Gözünüz hep yükseklerde. Hep çok daha fazlasını istiyorsunuz.

Tolstoy'a, "Nasıl mutlu olursunuz?" diye sorduklarında şu cevabı vermiş;

"Sahip olduğum şeylere sevinerek, sahip olmadıklarıma ise hiç üzülmeyerek."

Oysa bizler mutluluğu, sahip olmak istediğimiz şeylere bağlayarak bekliyoruz.

"İstediğim gibi bir ev aldığımda çok mutlu olacağım." 
Bir de araba alırsam, işte o zaman mutluluktan havalara uçacağım.
Mal'ım, mülk'üm tamam ama hala mutlu değilim. 
Aşktadır belki de deriz ve delice aşık oluruz.

Sevgiliye kavuşmanın mücadelesini veriririz bir müddet çünkü aşık olmak yetmemiştir mutluluğa ulaşmaya.

Ve mutlu son derken sevdiğimizin elini tutmak bile içimizdeki boşluğu doldurmamıştır.

Velhasıl istekler bitmez, ve gelen mutlulukların hiçbiri ağız tadıyla yaşanmaz.

Peki konuya bir de bu şekilde baktınızmı hiç?

İnsanoğlu bu dünyaya başıboş olarak gönderilmemiştir. 
Tüm insanların dünyaya gelmesinin bir sebebi vardır. 
Hepimiz bu dünyaya imtihan üzere gönderildik ve vazifemizi tamamlamakla mükellefiz.

Bunda hepimiz hemfikiriz değil mi? 
O halde okumaya devam edelim.

Dünya öyle garip bir yer ki, en huzurlu, mutlu olduğun bir anda, sana üst üste kayıplar yaşatır, acı üstüne, acı yükler.

Sen kendini çaresiz, yapayalnız, güçsüz hissedersin, ne inanç kalır içinde nede, geleceğe dair umut kırıntıları.

Mutsuzluğun yanı sıra büyük bir isyan başlar içinde. Ne işim var bu dünyada, keşke bu dünyaya gelmemiş olsaydım diye dert yanmaya başlarsın.

Böyle anlarda hiç düşündünüz mü?

Hiç derin bir tefekkür içine girdiniz mi?

Bu dünyaya gelişinizle neler olmuştur? Anneniz, babanız, kardeşleriniz, eşiniz, çocuklarınız, yardım eli uzattığınız insanlar, kısaca sizin varlığınızla mutlu olan herkes bu denli mutlu olmayacaktı.

Tüm bu isyanlar, mutsuzluklar bize hayatımızı zindan, ahiritemizi cehennemlik yapar. Bu gibi durumlarda yapmamız gereken Allah'a Tevekkül etmek ve Sabretmek. Demek o ki mutluluk sadece sizin elinizde, içinizde, düşüncenizde.

Sizi seven ailenizin gözlerinde, hergün binlerce kişinin hayata elveda ettiği bir güne senin merhaba demende. Ne zaman sona ereceğini dahi bilmediğimiz bu yaşama hakkını neden mutsuz olarak geçirelim ki?

Siz mutlu olursanız, sevdiklerinizde aynı ölçüde mutlu olur.

Yazımı kısa bir hikaye ile noktalamak istiyorum.

İnsanoğlu mutluluğu hep hor kullanıyormuş.
Her zaman şikayetçi. Hep bıkkın.

Melekler bir gün karar veriyorlar. Mutluluğu saklayalım. zor bulabilsinler. O zaman mutlu olurlar.

Kendi aralarında konuşuyorlar. Sorun büyükmüş. Mutluluğu saklamak kolay değil.

Nereye saklayacaklar.

Kimisi; "Everest'in tepesine saklayalım"

Kimisi, "Atlas okyonusu'unun dibine" demiş.

Taç mahal'in kubbesi, Mekke sokakları, bir hastanenin yeni doğan odası, dondurma külahı, lale bahçesi.

Pek çok yer düşünmüşler ama hiçbiri yeterince zor gelmemiş.

Derken meleklerden biri;

"İçlerine saklayalım!" demiş.

Kimsenin aklına gelmez içine bakma.

İşte o gün bugündür mutluluk

İnsanın kendi içinde saklıymış!

İçinizdeki mutluluğu bulmanız dileğiyle!

...