Merhaba sevgili dostlar;

"Sabrın sonu selamettir", "Her felakette bir hayır vardır", "Gülü seven dikenine katlanır", "Acılar insanı olgunlaştırır" gibi özlü hissiyatımızla mutluluğu hep bir acının sonuna eklemişiz. Mutluluk için acıya bağımlı olmuşuz. 

Bu dünyada olmasa bile elbet ahirette mükafatı vardır her cefanın...

ACI ÇEKMEK BİR ERDEMDİR.

Dilediğini yapma özgürlüğüne kavuşursun o an. Vuruyorsun, kırıyorsun, küfürler yağdırıyorsun, bir depresif, bir agresif haller geliyor üstüne. Hoş görülürsün, çünkü acı çekiyorsun.

İnim inim izleriz aşk acısından, ayrılamayız.

Kevgire döneriz dost kazığından, akıllanmayız.

Mutsuzluktan beslenir halde insan.

O halde açıklıyorum;

MUTSUZLUĞUN FORMÜLÜ

Madde 1- Karşındaki insana katıksız güven duy. İlk görüşte içine sok.

Not: Mahrem şeylerini anlatıp, sırlarını paylaşmayı sakın ihmal etme diyeceğim ama sen zaten bunu yaparsın.

Madde 2- Dostuna borç ver. Borcunu ödemeden tekrar borç isterse yine ver.

Not: Sakın borcunu isteme, seni hayatın boyunca mutsuz edecek kadim dostunu kaybedersin. Gerçi sen alçak eşek oldukça kadim dostlar bulmakta çok ta beklemezsin.

Madde 3- Çok iyi tanımasan da birisi rica ederse; ev kiralarken kontratına, çektigi krediye, yaptığı alışverişe mutlaka kefil ol.

Not: Hatta gerekirse sen bankadan kredi çekip parayı eline say. Bunu mutlaka yapmalısın. Çok düşünmeye, aile bireylerine 

sormaya gerek yok.

Madde 4- Sevgilini çok kıskan. Öyle böyle değil, onu çıldırtacak seviyede... Yediğine, içtiğine, giydiğine, gezdiğine karış, arkadaşlarına kısıtlama getir.

Not: Doğum günü, yıldönümü gibi önemsiz konuları zaten kafana takma. Mutsuzluk garanti.

Madde 5- Evliysen sürekli dır dır et. Armudun sapı, üzümün çöpü var çünkü. Zaten annen kadar güzel yemek te yapamıyor...

Not A: Derin sularda yüzmekten korkma. Cıvarlara takılmaya devam. Neticede bu yemek içmek gibi bir ihtiyaç. Yalnız, yaptığın iç gıcıklayıcı sohbetleri ve oranı buranı gösterdiğin fotoğrafları telefondan silme, şifreni de doğum tarihin yap, uğraştırma.

Not B: Haşnafişnalarının adını telefonuna Boyacı Mustafa, Tüpçü Halil, Hırdavatçı Osman gibi isimlerle kaydet ki kolay anlaşılsın.

EN KRAL NOT: Kadınlar kocalarını asla aldatmazlar, o sebeple kadınlara böyle tiyolar vermeme gerek yok.

Madde 6- Bir sınava hazırlanıyorsan, çalışmak ta istemiyorsan hiç kafana takma. Susuz Dede'ye çaput bağlar, iki de dua edersin. Hayırlısı neyse o olur zaten.

Not: Susuz Dede'ye su götürmeyi unutma.

Madde 7- Kardeşinle, akrabanla ortak iş yap. 

Not: Burada not'a gerek yok. Her şey yolunda.

Madde 8- Birilerinin iş bulması için çevrenden ricacı ol, onu lanse et.

Not: Hatta onu kendi iş yerine sok ve patronuna sürekli öv ki senin ayağını kaydırsın.

Madde 9- Ciddi düşündüğün hayatının aşkını en yakın arkadaşlarınla tanıştır. "Benim aşkım kendini bozmaz, ortama girdigi gibi çıkar" diye övün, samimi hallerine ses çıkartma.

Not: Şaka yaptım. Bu kadar da saf olamazsın.

Madde 10- On numara bir mutsuzluk sebebi 

de sen bul bakalım...

Not: "Ne olacak bu memleketin hali" deme, çok klişe artık.

Madde 11- Yaptığın işlerdeki yetersizliğini farket, kendini sürekli irdele. "Harika olmuş, çok başarılısın" deseler de bunun bir latife olduğunu sen zaten biliyorsun.

Not: Arkadaşlarının projelerine yardım et, eksiklerini yüzlerine vurma. Yada vur. İki şekilde de mutsuzsun.

Bunlar gibi daha pek çok madde sayabilirim; Mesela ayna her kusurunu sana gösterir zaten. Aslında burnun biraz kalkık, dudakların dolgun, kaşların kalem, gözlerin badem olsa ne mutlu olurdun. Ve hiç bir zaman istediğin kiloya inemeyeceksin. Sen 38 beden, balık etli bir obezsin, bu acı bir gerçek...

Mutsuz olmanın yolu çok. Biraz da kendi yaratıcılığını zorla, herşeyi devletten bekleme.

Yalancı mıyım?