Uzun bir süredir hazırlığı yapılan Irak’ta MUSUL’u Kurtarma Harekâtı Pazartesi günü Irak Başbakanının açıklaması ile başladı. 

Irak Ordusu ile peşmergelerin katıldığı harekatın hava desteğini, ABD ve birlikte hareket eden Batı’lı devletler sağlıyor. Malumları Musul büyük bir yerleşim yeri ve bir kaç yıldır IŞİD’in kontrolünde. Musul’un kuşatılıp bilahare kontrol altına alınmasının ve IŞİD’den temizlenmesinin geç ve güç olacağı ortada. Bunun yanında bölgedeki Türkmen kardeşlerimizin can ve mal emniyeti ile geleceklerinin teminat altına alınmasının sık sık gündeme geleceği de ortada. 

Değerli okurlarım, bilindiği gibi, Irak ve Suriye konusunda baştan beri anlaşmazlık içinde olan ABD ile Rusya’nın beklentileri, bu ara yeni hareketliliklere neden oldu. Anlaşıldığı kadar Irak ve Suriye’de IŞİD’i etkisizleştirme konusunda anlaşma sağlanmış ve bir süredir hazırlık yapılmakta idi. 

Projenin; uluslararası koalisyonun destek ve gözetiminde, Suriye bölümünün Esat kuvvetleri ve Özgür Suriye Ordusu, Irak bölümünün de Irak Ordusu ve peşmergelerin kullanılması ile gerçekleştirileceği konusunda anlaşıldığı değerlendirilmektedir. 

Irak’ta Musul’u Kurtarma Harekâtı’na ABD ve birlikte hareket eden Batı’lı ülkeler, teknik ve lojistik destek yanında sadece hava harekatına katılacaklarını açıkladılar. Harekatı Irak Ordusu ve peşmergelerin yürütmesi öngörülmüştü. Daha hazırlık safhasında Irak Başbakanı, Başika’da eğitim amacı ile bulunan Türk askerlerinin geri çekilmesini istedi. Amaç Türkiye’yi harekatın dışında tutmaktı. 

ABD de “Irak’ın komşuları, Irak’ın toprak bütünlüğüne saygı göstermeli. Türk askerleri uluslararası koalisyonun bir parçası değildir.” Açıklaması ile açıkça Irak yönetiminin yanında yer aldı. Ancak bölgeye sokulan Şii milisler konusunda taraflar nedense hiç tepki vermedi. 

Suriye’de ise kuzeyde Türkiye’nin desteklediği Fırat Kalkanı Harekatı ile iki aydır, Cerablus’tan itibaren bölge IŞİD’den temizleniyor. Özgür Suriye Ordusunun yürüttüğü Harekâtın 57nci gününde 20 km derinlikteki Dabık kontrol altına alındı. Bu harekatın El Bab’a kadar devam edeceği Dışişleri Bakanı Mevlüt ÇAVUŞOĞLU tarafından açıklandı. 

Daha güneyde ise Rusya’nın desteklediği Esat kuvvetleri HALEP’i bombalamaya devam ediyor. İran da önemli bir şekilde ve her açıdan Esat yönetimine destek veriyor. 

Türkiye, PKK ile mücadelenin ön şartı sınırlarının güvenliğini sağlamaya çalışırken Irak ve Suriye’de Musul ve Halep operasyonları, güney hudutlarımızın hassasiyetini artıracağa benziyor. 

Irak ve Suriye’de yıllardır süregelen ve daha yıllarca da süreceğe benzeyen bu iç savaştan İran’ın; Akdeniz’e Kürt koridoru gibi bir koridor düşüncesi, AVRASYA STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ’nde ortaya atıldı. İran’ın nükleer anlaşmayı imzaladıktan sonra Irak ve Suriye’de etkili bir şekilde ortaya çıkması, acaba Ortadoğu’da bölgesel güç mücadelesinde, bir ön olma gayreti midir? 

Irak’ta bir müddettir küllenen yangın, yeniden ateşleniyor. 

Suriye zaten yangın yeri. 

Yangının kontrolünün önem kazandığı hem de çok çok önem kazandığı günlerdeyiz.