MÜLKİYELİ GÜREL ÇELİKKANAT

Abone Ol

Zaman ne çabuk geçiyor! Sevgili sınıf arkadaşımız Gürel’i geçen yıl 8 Mart 2021 tarihinde ebediyete uğurlamıştık. Gürel, adeta, bizim dönemin simgesiydi. Sınıf gezileri, yemekler, toplantılar, onsuz yapılmazdı. Sadece bizim dönemin değil, tüm Mülkiyelilerin sevdiği bir arkadaşımızdı. Çok zor ve herkesin kazanamadığı Mülkiye’ye (150 kişi), birlikte girişimizi, İhsan Ağabey’in nezaretinde, Mülkiye yurduna yerleşmemizi, dün gibi hatırlıyorum. 

Gürel, İzmir Alsancak’ta, çok güzel bir evde büyümüş, İzmir Namık Kemal (eski adı İnönü) Lisesi’nden mezun olmuştu. Annesi İzmir Gazi Okulu’nun efsane hocalarından ve benim annem Karşıyaka Cumhuriyet İlkokulu’nun efsane hocası olan Neriman Hoca Hanımın, yakın arkadaşı Keriman Hoca Hanımdı. Belki çok arkadaşımız bilmez, Gürel, Alsancak’ın en güzel kızlarından olan kız kardeşi Özgül’ü genç yaşta, amansız bir hastalıktan kaybetmiş, hemen arkasından da, babası Hamdi Bey amca vefat etmişti. Bu iki acı olay nedeniyle büyük ızdırap çekmiş, çok zor dayanmıştı. Gürel, Atatürk sevgisinden, Atatürk ilke ve inkılaplarından, asla taviz vermemiş, asla ayrılmamış, tam bir vatanperver Cumhuriyet çocuğu idi. Mülkiye yurdunda, Forum Meydanı’nda sabahlara kadar Türkiye ve dünya meselelerini konuşurduk. Mülkiyeli olmak, bu aziz vatanın, bizlere emanet edildiğinin bilinci ile, vatana karşı her daim, sorumluluk taşımak demekti. Vatan, millet, insan hak ve hürriyetleri, demokrasi, Atatürk ilkeleri söz konusu olunca, bayrak ve Atatürk resmini kucaklayıp, Kızılay Meydanı’nda koşanlar, nümayiş, direniş  yapanlar bizlerdik. 

Gürel ile şöyle bir anımız var! Ben Karşıyaka Lisesi ve KSK Genç Takımı’nda futbol oynarken, Gürel de, Altay Genç Takımı’nda oynuyordu. Altay ile maç alındığı bilgisi üzerine, Alsancak Stadı’na çıktık. Daha o zamanlar Mülkiye’ye girmemiştik, Gürel’le karşı karşıya oynamışız. Yıllar sonra o maçın fotoğraflarını birbirimize gösterip, anı tazelemiştik. Bir başka anı da şöyle; Gürel, Selahattin (Aras), Bahçelievler, Renkli Sinemaya gitmiştik. Kafede iki kızla tanıştık, Gürel ve Selahattin kızlara yürüdüler. Kızlar, beni de düşünerek “bir arkadaşımız daha gelecek” dediler. Biraz bekledik, ben, “Yahu ben gideceğim, burada Baki miyim” dedim. Gürel, “Şimdilik bakisin, kız gelmezse Fuzuli olacaksın” demez mi!! O tarihlerde Ankara’ya geliş-gidişlerde, konforlu, mototrenle seyahat ederdik. Gürel, Maxi Engin, Reis Özkan, Mayk Mehmet, Davul Uçar, Ehtiyar Erhan, Baba Mehmet, Emel hep beraber olur, Özkan’ın akordiyon ile çaldığı ‘Gurbet’ şarkısını dinlerdik. Bu şarkıyı söyleyen Gürel’in sesinin çok güzel olduğunu keşfettik. Zaten daha sonra, Mülkiye Türk Müziği ekibine alındı, Erman Bayraktar, Lumumba Özer, Işıksal Baltacı ile birlikte konserlere çıktı. 

Mülkiye yıllarında yurtta 27 Mayıs’a giden olaylarda, nümayişlerde, partilerde, çaylarda, çok hatıralarımız var! Hiç bitmesini istemediğimiz Mülkiye’den mezun olunca, dağıldık. Ben İngiltere’ye, sonra ABD’ne gittim, DPT’ye girdim. Gürel, Enerji Bakanlığı’nda, Etibank’ta, Teftiş kurullarında, fevkalade önemli vazifeler deruhte etti. Daha sonra, hepimiz sıra ile Ankara’dan ayrılıp, İstanbul’a özel sektöre intisap ettik. Evlendik, çoluk, çocuğa karıştık. Ancak itiraf etmeliyim ki, Mülkiye Yıllarımızı daha sonra yaptığımız devlet görevlerimizi, hep özledik. Gürel’in organizatörlüğünde, Abant’ta, Ankara’da, Pamukkale’de, Antalya’da, Düzce’de, İstanbul’da, İzmir’de, Özdere’de, Bodrum’da, geniş katılımlı sınıf toplantılarında, bir araya geldik, hasret giderdik. Efsane Mülkiye temsilimiz “KRAL OIDIPUS”u  zamana adapte ederek, oynadık. Hele, Mülkiyeden mezuniyetimizin 50 yılını kutlarken, Mülkiye’de genç Mülkiyeli kardeşlerimizin önünde oynadığımız temsil dillere destandı. Zaten bu son ‘Oidipus’tu. “Ey Mektebi Mülkiyenin genç evlatları, sarayımın önünde neden toplandınız, ne istersiniz” diyen bir Kral ve “üssü mizan, üssü mizan”  diye inleyen genç Mülkiyeliler!!

Sevgili Gürel’i, ebediyete intikal etmiş, tüm Aziz Arkadaşlarımızı, özlem ve rahmetle anıyoruz. Ruhları şad olsun.