Mülkiye yıllarını kaleme alırken, kendi yaşadıklarımız, hepimiz için ortak yaşanmışlıkları, buna dair anıları nakletmeye çalıştım. Birkaç yerden gelen bir soruyu da yanıtlayayım. “Neden, hep Mülkiye Mektebi” diyorsun... Evet, şuanda okulumuzun adı, Ankara Üniversitesi/Siyasal Bilgiler Fakültesi’dir. Böyle olmakla birlikte aslı “MÜLKİYE”dir... Biz hep Mülkiye dedik, Mülkiyeli olduk. Birinci sınıfta ilk yıl “SBF” harfli rozetlerimizi taktık, hatta bazen bize bunlar “Siyasallı” da derlerdi. Ancak kısa süre sonra, hepimiz “MM” rumuzlu rozetlerimizi şerefle aldık ve taktık. “Okulumuzun adı Mülkiye, biz de Mülkiyeliyiz” dedik. Son yıllarda, maalesef siyasal bilgiler adında yeni fakülteler açılmaya başlanmıştır. İşin enteresanı, buralardan mezun olanlar, kendilerini Mülkiyeli olarak takdim etmektedirler. Bu nedenle, Mülkiyeler Birliği aldığı bir kararla, Mülkiye adının kullanılmasını empoze etmiştir...

İnsan yaşamında bazı köşe başları vardır.  Benim için Mülkiye, bu dönemeçlerin, köşe başlarının başlangıç noktasıdır... Mezuniyetten sonra eriştiğim, görev ve unvanlarda Mülkiyenin daha sonra İngiltere’de okuduğum LSE/London School of Economics’in, daha sonra intisap ettiğim Devlet Planlama Teşkilatı’nın etkisi ve rolü olmuştur. Adeta her kapı açılmış, kariyerimde yükselmem gerçekleşmiştir. DPT’de görev yaptığım için, özel sektör beni seçmiştir. TBMM’de, İstanbul Milletvekili olarak görev yapmak onuruna eriştim ve DPT’den geldiğim için TBMM/Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde görev aldım. 

İnsanların hayatında, mesleki kariyerlerinde, yükselmelerinde hiç şüphesiz öncelik, doğuştan gelen, herkeste farklı olan kabiliyetler, yetenekler ve şanslarındadır. Bu özellik, asıl başarının anahtarıdır. Alınan eğitimin kalitesi, okunan okul bu yetenekleri yüceltir. Mülkiyeyi bitirenler için seçenekler şöyledir; Dahiliye Bakanlığına intisap edenler, Mülki İdare Amiri olarak önce vilayetlerde Maiyet Memuru olarak görev başlarlar, daha sonra Türkiye’nin muhtelif bölgelerinde, ilçelerde, kaymakam, vali muavini, eğer her şey yolunda giderse vali olarak 81 vilayetten birine atanırlar. Hariciyeye intisap edenler, önce katiplikler, sonra elçi müsteşar, konsolos, başkonsolos daha sonra da büyükelçi olarak görev yaparlar. Mülkiyeliler için diğer bir meslek grubu da, Maliyedir. Maliye müfettişliği, hesap uzmanlığı, murakıplık, banka müfettişliği gibi vazifeleri tercih edenler, teftiş kurulu görevlerinden, turnelerden sonra, üst düzey görevlere, müsteşar, müsteşar muavini, genel müdür, genel müdür muavini gibi görevlere tercihan atanırlar.

1960’lı yıllardan sonra, DPT’nin kurulması ile, Devlet Planlama Teşkilatı da Mülkiyeliler için çok istenen bir meslek olmuştur. Ben de DPT’yi tercih eden Mülkiyelilerden birisiyim. Hemen şunu ifade edeyim ki, bizler Mülkiyede, belki de Türkiye’nin en iyi yetişmiş insanları olarak, yazılarımda latife ile ifade ettiğim gibi kimse bize “Yahu, iyi ki mezun oldunuz, biz de dört gözle sizi bekliyorduk. İşte makam, iş de sekreter, işte makam aracı, işte dolgun maaş, iyi ki de geldiniz” demedi. Her yere, DPT’ye, Dahiliye, Hariciye, Maliye’ye oldukça zor sınavları geçerek girdik. Mevki sahibi olduk... 

Bizim dönemlerde Mülkiye, devlete nitelikli insan gücü yetiştiren bir okul olduğundan, önce devlette görev alınır, daha sonra özel sektöre intisap edilirdi. Maliyeci olanların büyük bir kısmı da daha sonra “Mali Müşavirlik” yapardı. Sırası gelmişken ifade edeyim ki, bizim dönem arkadaşlarımızın, çoğu Mülki İdareye, Hariciyeye, Maliyeye, DPT’ye intisap edenler, Milletvekili, Bakan, Vali, Müsteşar, Başkan, Büyükelçi, Genel Müdür, Müsteşar Muavini olarak yüce Devletimize hizmet etmişlerdir. Nitelikli insana önem veren özel sektörde görev alan Mülkiyeliler, dürüstlük, fazilet, namus, güvenilirlikle bütünleşen, üstün mülkiye eğitimleri ile tercih edilen, seçilen elemanlar olmuşlar, en kilit pozisyonlara yükselmişlerdir. Ben de DPT’den sonra özel sektörde Tamek Holding/Pepsico Grubunda, Genel Müdür, Yönetim Kurulu Murahhas Azası olarak uzun süre görev yaptım, bilahare siyasete atılarak, TBMM’de Milletvekili olarak, onurla hizmet ettim. Bizim, Mülkiye dönemimizden, siyaset yolu ile Türkiye’mize hizmet edenlerden, Hikmet Uluğbay (Bakan/Milletvekili), Yaşar Yakış (Bakan), Ertuğrul Kumcuoğlu, Hasan Fehmi Konyalı, Ahmet Karaaslan, Cemal Bor’u, hatırlıyorum... Mülkiyeliler ifa ettikleri tüm vazifelerinde, Atatürk’e, Atatürk İlke ve İnkılaplarına, Mülkiye umdelerine her daim sadık kalmışlardır... 

Mezuniyetten sonra, Mülkiyelileri bir araya getiren, birlik ve beraberliklerini sağlayan, Mülkiyeliler Birlikleri vardır. Merkezi Ankara’da, Konur Sokakta olan Mülkiyeliler Birliği, İstanbul, İzmir, Tekirdağ, Mersin, Bursa, Adana, Kayseri, Antalya, Manisa, Datça, Bodrum, Marmaris gibi yerlerde faaliyetlerini sürdürmekte, Mülkiyelilerin bulundukları her yerde yeni şubeler açma çalışmaları yapmaktadır. Mülkiyelilerden, istirhamım ziyaret ettikleri Mülkiyeliler Birliği olan vilayetlerde, buralara uğramaları, Mülkiyelilerle bir araya gelmeleridir...