OKULUMUZUN ADI MÜLKİYE, BİZ MÜLKİYELİYİZ

Mektebi Mülkiyeyi Şahane, 160. kuruluş yıldönümü idrak etmektedir. Tüm Mülkiyelilere ve Türk milletine kutlu olsun. 

Büyük Babam, Mehmet Ziya Maruflu (Paşa), Mülkiye mezunu ve Mülkiye Müderrislerinden (Prof) idi. (Bkz. Mülkiye Tarihi, Ali Çankaya, Cilt: 3 Sf. 58, 59) Aynı zamanda, Osmanlı Türk İmparatorluk Sarayı, doğrudan Padişah’a bağlı sefirler (Hariciye) Dairesi Reisliği görevini deruhte etmişti. Daha sonra, Maliye Müsteşarlığı/Nazırlığı vazifelerinde bulundu. Mürüvet Gazetesi’ni neşretti. Mülkiye, zayıflama, çöküş dönemine girmiş olan, Osmanlı Türk Devletine, İdare, Hariciye, Maliye alanlarında, üstün nitelikli, batı kültürü edinmiş, lisan bilen, elemanları, yetiştirip, görevlendirmek için, Padişah Abdülmecit tarafından, 1859 yılında kurulmuştur. Biz Mülkiyeliler, devlete, millete, cumhuriyetten sonra, Atatürk İlke ve İnkılaplarına yürekten bağlı, fedakarca, karşılık beklemeden vatan için çalışan insanlar olarak yetiştirildik. Mülkiye bizim hayatımız oldu. Zor ve 2-3 gün süren sınavdan geçerek, belli sayıda (bizim dönemde 150 kişi) Mülkiyeye girdik. Birinci sınıfta, üst sınıflarda bulunan abla ve ağabeylerimiz, sınıfa sürekli girerek, bizlere Mülkiyelilik, Mülkiye ruhu, Mülkiye ve Türkiye hakkında konuşmalar yaparlardı. Bu bir Mülkiye geleneği idi. Mülkiyeyi bitirenler, Dahiliye, Hariciye, Maliye teşkilatlarında, Kaymakam, Vali, Büyükelçi, Diplomat, Maliye Müfettişi, Hesap uzmanı, banka müfettişleri olarak görev alırlar, yükselirler. Daha sonra benim gibi olanlar, DPT (Artık bugün yok. Kaldırıldı)’ye intisap ettik. 

Son yıllarda devlette görev almadan, özel sektöre geçen Mülkiyelileri gözlemliyorum. Mülkiyenin kuruluş günü olan 4 Aralık fevkalade önemlidir. Her 4 Aralık’ta, Ankara’da, Mülkiyede, Valiliklerde, Mülkiyeli Büyükelçilerin bulunduğu dış temsilciliklerde kutlama törenleri ve balolar yapılır. Bizim dönemlerde önce sabahları Mülkiyede, tüm Mülkiyelilerin katıldığı törenlerde konuşmalar yapılırdı. Bu törenlere, Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, Bakanlar, Muhalefet liderleri, Devlet ricali katılırdı. Hele devleti yönetenler arasında, Mülkiyeliler varsa hadise başka olurdu. Gecede Ankara’nın en mutena tesisinde, genellikle Ankara Palas’ta, görkemli Mülkiye balosu düzenlenirdi. 

Mülkiyenin 100 yıldönümünü kutlamak, 1959 yılında bizim dönemlere nasip oldu. Atatürk tarafından, eski TBMM’nin karşısında, mebuslar için kurulan, Ankara Palas’ta, değerli hocamız, Prof. Dr. Nermin Abada’nın organizatörlüğünde coşku içinde muhteşem bir Mülkiye 100 Yıl Balosu yapıldı. Hemen hemen bütün devlet ricali oradaydı. Bilindiği üzere, Mülkiyeliler için mezuniyet törenleri içinde yer alan (İnek Bayramı da) fevkalade önemlidir. Şunu samimiyetle ifade edeyim ki, bir taraftan mezun olduğumuza sevinirken, diğer taraftan anılarla, başkalıklarla dolu, su gibi akıp geçen, unutulmayacak Mülkiye günlerinden ayrılmanın hüznünü yaşardık.  

Mülkiye mezunu olmak herkese nasip olmayacak büyük bir mazhariyettir. Meslek hayatımızda bizleri, değerli hocalarımızın feyziyle, en iyi, başkalarından üstün biçimde yetiştiren, Mülkiye Mektebi bütün kapıları açmıştır. Son yıllarda Mülkiye ve Mülkiyelilerden rahatsız olanlar, kıskananlar, çeşitli üniversitelerde siyasal bilgiler fakültesi açmaya başlamışlardır. Bunun sayısı 20’yi aşmıştır. Maalesef buralardan mezun olanlar, kendilerini Mülkiyeli olarak takdim etmektedirler. Özel sektörde genel müdür olarak görev yaparken, benim başıma geldi. İşe girmek isteyen genç “Efendim, İstanbul Mülkiyeden mezunum” demişti. 

İçişleri Hariciye Bakanlıklarında, Mülkiyeliler, görevden alınmaktadır, azaltılmaktadır. Mülkiyeliler Birliği, aldığı bir kararla Ankara Üniversitesi/Siyasal Bilgiler Fakültesi olarak faaliyet gösteren okulumuzun adının Mülkiye olarak söylenmesini, bizlerinde Mülkiyeli olduğumuzu öne çıkarmıştır. Vefat eden Mülkiyelilerin, ilanlarında da “Mülkiyeli” sıfatı kullanılmaktadır. Aynı şekilde artık, SBF değil MM rumuzlu rozetlerimizi kullanıyoruz. Mektebimizin, resmi adı Siyasaldır, ancak biz Mülkiyeliyiz, okulumuzda MÜLKİYEDİR... Mülkiyeliler, Atatürk’ün izinde, bu aziz vatana daha önce olduğu gibi şevkle, heyecanla, fedakarlıkla hizmete, nice yıllar amade olacaklardır. “Önce Mülkiye, Sonra Türkiye” sözü, evet Mülkiyeliler olacak ki, bu vatan emin ellerde olsun, düşüncesinden mülhemdir. 

Biz Mülkiyeliler, 160 yıldır “Başka Bir Aşk İstemez, Aşkınla Çarpar Kalbimiz, Ey Vatan, Gözyaşların Dinsin, Yetiştik, Çünkü Biz” diye haykırmaktadırlar...