MUKTEBES-2
Akademisyen, düşünce adamı, yazar Durmuş Hocaoğlu’nun vefatı üzerine Türk Yurdu dergisi “Durmuş Hocaoğlu” özel sayısı hazırlamıştı. Akademisyen Erhan Afyoncu “Türkiye Beynini Kaybetti” isimli makalesinde âlimin son nefesini vermesiyle ölmeyeceğini, özellikle ilim erbaplarının siyaset ve devlet adamlarına göre çok daha uzun soluklu yaşayacağını, âlimlerin çağlar sonrası bile isminin anılacağıyla ilgili enfes bir darbımesel vermişti. -Merhum Hocaoğlu’nu bir kez daha rahmetle anarken- Sözü Afyoncu’ya bırakıyorum: “Damat Halil Paşa, Dilaver Paşa, Kara Davut Paşa, Lefkeli Mustafa Paşa, Hüsrev Paşa, Topal Recep Paşa diye arka arkaya bazı paşa isimlerini saysam, eğer profesyonel yeniçağ tarihçisi değilseniz, sizin için bu isimler hiçbir şey ifade etmez. Ancak Kâtip Çelebi dediğim zaman ilgili ilgisiz herkes bu ismi bilir ve saygıyla önünde eğilir. Bu paşalar Kâtip Çelebi ile aynı dönemde Sadrazamlık yapmış Osmanlı yöneticileridir. Bir yerden bir yere giderken etraflarında yüzlerce görevliyle birlikte yolculuk eder, önlerinde insanlar yerlere kadar eğilirlerdi. Şimdi geçtikleri zaman deprem oluyor zannedilen bu Sadrazamları hatırlayan var mı? Hâlbuki Kâtip Çelebi aynı dönemde sıradan bir memurdu ve ilim çevrelerinin dışında fazla bilinmezdi. Ancak sahibi eser olduğu için aradan 400 yıl geçmiş olmasına rağmen unutulmadı ve unutulmayacaktır.” (Erhan Afyoncu, “Türkiye Beynini Kaybetti” Türk Yurdu dergisi, Aralık 2010, Sayı:280, cilt:30)