İnsanın insan, kadının kadın, erkeğin erkek, çocuğun çocuk, doktorun doktor, mimarım mimar, mühendisin mühendis, ustanın usta, siyasetçinin siyasetçi, sekreterin sekreter, işverenin işveren, vatandaşın vatandaş, ahlakın ahlak, kardeşliğin kardeşlik, saygının saygı, evliliğin evliilk, sevginin sevgi ve daha nicelerinin yazılımının tekrar ele alındığı çağımızda; 

Asla değiştirilemez bir tanım var.

ANNE

Yaşamımızın sebebi ve şahidi, bilgiden çok koşulsuz sevgi dünyamız, hislerimizin tercümanı, kökümüzü harmanlayıp büyüten toprak gibi keşke demeden çok çalışan koca bir yürek, evrenin yadsınamaz tek gerçeği…güven kalkanımızın altında desteğiyle yatan başucumuzda ki güçlü kişilik, yaş ne olursa olsun hep aynı düz mantıkla koruyan, yanında şımardığımız, gözümüzün içine bakıp nasıl destek olabileceğini bilemeden saçmalayan, bu kadar emeğinin yanında bizlerin bi şekilde hırpaladığı o en güzel meslek…

ANNELİK 

Şanslıysanız  anneniz yaşıyorsa, hiç değilse bugün ona

Dokunun, hissedin, öpün, koklayın, ona yemek yapın birlikte yiyin, hiç gülmediğiniz kadar içten gülün, onun da gülmesini sağlayın çünkü  onun besini sizin gülücüklerinizdir - daha zamanınız varken onun yüreğinden hatırladığı çocukluğunuzu dinleyin- yaşam tarihinizi en iyi o bilir- detaylar onda gizlidir… 

Minnetinizi dışa vurun- çünkü anneler şımarmaz… 

Salık verdiklerini tekrar gözden geçirmeyi kendinize söz verin. Çünkü yaşanmışlığıyla o size en doğru yolu öneriyordur.

Bu fani canlı sizin dünyaya geliş sebebiniz, onu asla yargılamayın ve anlamaya çalışın nolur.

(Burada Zülfü Livaneli’den ‘Kız Çocuğu’ şarkısını dinleyebilirsiniz. O haykırış, Annelik Yangını iyi anlaşılır.) 

ANNE OLMAK ise…

Enfes bir sözcük!

Kadınlığın en güzel vurgusu, sonsuzluğa yumuşak bir geçiş, bir kreşendo, bir gecenin o pırıl pırl caanım tan vaktine  kavuşuşu, bir tohumun patlaması, incinmişliğin, hüznün, aşkın, sevginin, doyumun en nirvana hali, en güzel enstrümanı çalmak gibi, yaşamın en güzel ‘es’idir Anne Olmak.

Kadını kadın yapan en güzel özelliği, tüm güzel duyguların spektrumudur annelik.

Canım ANNEM’E

Beni dünyaya getiren, sevgisiyle emeğiyle yoğuran, başarımın, özgüvenim sebebi, acılarımı bile beynimde bitiren yolu öğreten bi tanecik anamın, anneler gününü kutlar bu gün vesilesiyle bir kez daha onu ne kadar sevdiğimi buradan evrene haykırıp, emekçi ellerini o canım çizgilerini çok öperim! 

Deli sevdalı anam benim, ‘Baba Radyo’ dinlerken içtiğimiz kahve keyfimizle beni güle oynaya yendiğin tavlada, en ısrarcı rakibim; verdiğin tüm çılgın enerjiye de, 90 yaşında ( maaşallaahhh deyin) çekirgeler  gibi sıçrayıp hayata bağlılığınla, asla pesetmediğin enerjinle, kızıma taşımaya çalıştığım geniş yüreğine çok minnettarım. Tüm emeklerini helal et, verdiğin bunca  güzelliklere çok teşekkür ederim.

SENİ ÇOK SEVİYORUM!!!!!

Canım KIZIMA

Anneliği senin karnımdaki ilk kıpırtılarınla başlayan, dünyaya gelişinle perçinlediğim dünya tatlısı güzel kızım, ışığım, balım, çatalkaram, çingenem, kuşluk vaktim, hasatım, güneşim, varım yoğum, neşem, mutluluğum, enerjim, kirazım, çileğim, muzum, malta eriğim, yaşam sevincim! 

Beni anne yapan kızım! Kuzum!

İyi ki seni doğurmaya karar vermişim ve iyi ki varsın. Güzel çok güzel, başarılı, sevgi dolu  bir evlatsın.

SENİ DE ÇOOOOOK SEVİYORUM!!

TÜM ANNELER

Evrenin doludizgin atlıları, deli arıları, çalışkan arıları, nurlu dişiler…

Hepinizi emeklerinden dolayı kutluyor ve çok öpüyorum. 

Çocuklarımızı büyütürken istemeden verdiğimiz kızgınlıklardan dolayı bizi affetsinler. Çünkü anneliğin kitabı yok geldiği gibi yaşıyorsun! 

Biliyorum anlıyorum;

Tek bildiğin çok sevmek ve koruma içgüdüsü…