Hayatta en başa çıkılmadık durumlarda elbetteki mücadele etmelidir insan; ancak yaşamsal devamlılık ya da birlikteliklerde mücadeleden çok uyum sağlamaya çalışmak kişisel mutluluğumuzun en temel kuralı olmalıdır..
Bir ilişkide, uzun süreli beraberliklerde, evliliklerde ilk zamanlarda uyum sağlanmaya çalışılmalı ama asla mücadele etmemelidir..
Aile içi beraberliklerde (anne, baba, kardeş) ise tam tersi olabilidiğince güçle mücadele edilmelidir..
Emek her zaman bilinen ve taktir edilendir, ancak ısrarcı olmak ve kene gibi yapışmak öldürür ilişkiyi.
Aşk bittiğinde sevgi ve saygı devreye girer ama o da bir yere kadar idare eder..
Mücadele değil belki bir zaman dilimi uyum sağlamaya çalışılmalı eğer kifayet etmiyorsa nokta konumalıdır..
“Benimle bir kahve içer miydin?” cümlesi ile “Bir kahve içelim mi?” soru önergesi arasında dünya kadar fark vardır ama anlayana.
Μην υπόσχεσαι όταν είσαι χαρούμενος. Μην απαντάς όταν είσαι θυμωμένος…
και μην αποφασίζεις όταν είσαι λυπημένος.
Mutlu olduğunuzda söz, kızgın olduğunuzda cevap ve üzgün olduğunuzda karar vermeyin..
Mücadele etmek de uyum sağlamak da bizim ellerimizde ama ne zaman nasıl ve kimlere karşı?
İşte en önemli ayırımın hayati önem taşıdığı sınırdır..
Bu sınırları çizebilme yetisi normal algılara sahip her insanın başarabileceğidir.
Mücadele Etmek mi?
Uyum Sağlamak mı?
Karar içinde bulunduğunuz yer zaman ve duruma göre bizim ellerimizde!!..
Yeter ki objektif olabilelim en azından kendi hayatımıza karşı;)
Selam sevgi ve saygılarımla