Lale devri, Avrupa menşeili yenilik çalışmaları için ilk dönem olarak kabul edilir. 12 yıllık dönemde sağlık, eğitim, kültür, ekonomi ve sanata ait birçok alanda ıslahat çalışmalarının yapıldığını görüyoruz. Var olan bu sürece başarı atfetmek kısmen doğrudur. Tek tek incelendiğinde de ıslahatların devrin ihtiyaçlarına cevap vermeyi amaçladığı; hedefi kapsayan içerikleri ile atılan adımların yerli yerince olduğu görülüyor.

Yeni kütüphanelerin yapılması, ilk çeviri merkezinin kurulması zaman içerisinde enstitü halini alması ve matbaanın getirilmesi, kültürel faaliyetlerde bir atılımın arzu edildiği görülür. Yeni mimari anlayışa göre inşa edilen çeşmeler, külliyeler, köşkler değişimin açık görünen yüzüdür. Diğer kurumlarda da yapılan ıslahatlar bu devirde Osmanlı modernleşmesinin sadece Askeri kanattan ibaret olmadığını göstermektedir. Hatta bu dönem askeri alanda yapılan ıslahatların varlığı belirgin dahi değil, yok denecek kadar azdır. 

18.yy askeri Islahatları, Batının askeri kuruluşları örnek alınarak yapılmıştır. (1730- 1754)   I. Mahmut dönemi, (1757- 1775) III. Mustafa dönemi ve (1774-1789) I. Abdülhamit döneminde ilk kez somut olarak batı menşeili Askeri Islahatların yapıldığına şahit oluyoruz.

I. Mahmut döneminde, Topçu ve Humbaracı ocaklarında ıslahatlar yaptı. Üsküdar'da KARA MÜHENDİSHANESİ (Mühendishane-i Berri Hümayun) adlı bir subay okulu açıldı. III. Mustafa devrinin askeri alanda yapılan ıslahatlarına baktığımızda "Baron Dö Tot" Sürat topçuları adlı bir birlik kurdu, topçu ve istihkâm sınıflarını yetiştirdi. Hendeshane adlı okulda denizcilik ve topçuluk eğitimi verildi. (Mühendishane-i Bahri Hümayun)

III. Mustafa'nın ölümüyle yerine I. Abdülhamit geçti. Bu dönemde de yine askeri alandaki Islahatların devam ettiği görülür.  İstanbul'da bir istihkâm okulu açıldı. Maliye'de ve askeri alanda ıslahatlara devam edildi. 

İbni Haldun, devletlerin yükseliş, gerileme ve yıkılış sebeplerini ‘Organizmacı Devlet Kuramı’ ile açıklıyor. İnsan organizması ile devlet arasında bir benzerliğin var olduğunu ileri sürerek, bu benzerlikten hareketle insan organizmasının bağlı olduğu doğal kanuna devletin de bağlı olduğunu kabul etmiştir. Nasıl ki insanlar doğar, büyür ve sonuçta ölürse devlet de aynı şekilde doğar, gelişir ve yıkılır. 

Osmanlıda 18.yy’da gerileme emarelerinin birçoğu görülüyordu. Özellikle ekonomi ve askeriyedeki bozulmalar Osmanlı gerilemesini hızlandırıyordu. 18. yy’in Islahatlarının önemli bir kısmı maliye ve askeriye alanında olmuştur. 

Osmanlı ordu sistemindeki bozulmalar, maliyede yaşanan olumsuzluklarla hemen hemen aynı dönemde büyük ölçüde birbiriyle ilişkili olarak devam etmiştir. Coğrafi keşiflerin neticesi olarak ticaret yollarının değişmesi, Avrupa’ya sömürgelerinden değerli madenlerin getirilmesi, tüm bunların neticesinde gümrük gelirlerinin artışı Osmanlı ekonomisini zor durumda bırakmıştır. Yine toprak yönetimine bağlı olarak eyalet birliklerinde yaşanan sıkıntılar, tüm bunlar ekonomiyi etkilediği gibi askeri teşkilatı da etkilemiştir. 

18. yy’ da yaşanan Islahatların istikametini belirleyen o dönemin sosyolojik gerçeklerinden bir kısmı bunlardır. Bir sosyal hadise için sebepleri ve sonuçları itibariyle birden fazla boyutta incelenerek gerçeğine ulaşılabilecektir. Haftaya Kaldığımız yerden devam etmek üzere…