Bu hafta gündem çok hareketli. Şu an ben bile yetişemiyorum. Yazın gelmesi ile, Temmuz ayı olması ve yasakların kalkması ile beraber gündem hareketlenmeye başladı. Tabi ki ne yapıyoruz aşımızı olmayı ihmal etmiyor, mesafemizi koruyor, maskemizi de takıyor, çok dikkat ediyoruz.

Amerika, Florida,  Miami bölgelerin de aşılanma olduğundan beri iki aşısını da yaptıran herkes rahat. İnsanlar maskesiz dolaşıyorlar. Ama ben hala bu duruma alışamadım. Hala maskemi sıkı sıkı kapatıyorum. 

Şu an birinci aşımı oldum. Siz gelin onu bana sorun nasıl oldum? Üç kere randevu alıp üçüne de gidemedim korkudan. Sonra yaptırmam gerektiğini yoksa hep maske ile dolaşmak zorunda kalabileceğimi düşünerek bir cesaret CVS’ye gittim. Neyse ki pıt diye yaptılar. Kolaymış ama hemşireyi az biraz uğraştırdım sanırım. İstem dışı tabi ki maalesef serumdan, iğneden çok korkarım. Bu arada aşıdan sonra ne oldu derseniz daha eczanedeyken az biraz sersemlik oldu. Eve gelir gelmez oturduğum yerde uyumuşum. İki gün çok halsizdim, sürekli uyudum. Birazda kolumda ağrı oldu, pek hareket ettiremedim. Üç gün kolumu kaldıramadım o kadar. İşte bunlardan, daha fazlasının olmasından korkuyordum. Neyse ki olduk vayy şimdi ikinci aşı nasıl olacak bakalım. Burada herkes maskesiz. Ve corona dan tüm Amerika’da ölüm sayısı çok düşük. Dolayısıyla herkes restoranlar, Avm ler, plajlar her yer her şey normal haline dönmüş. Ne güzel. En kısa zamanda temennim Türkiye için de maskesiz, hastalıksız günler dilerim.

Haydi bakalım hızlıca moda, magazine geçelim.

Ahh Justinnn Ahh!!!

Bu haftada Justin Bieber ve karısı Hailey Yunanistan’a tatil için gitmişler. Bol bol fotoğraf paylaşıyorlar.

Justin’in bu fotoğraflarını görünce aha bizim boyacı İbo dedim. Sizce de öyle değil mi?

Çok şaşırıyorum bazen dünya starı olacaksın ve bu görüntü de olup ve bu fotoğrafları paylaşacaksın. Ama işte öyle değil arkadaşlar bazen içinde bulunduğumuz durumda o an bize o görüntü iyi gelebiliyor. Fakat biraz zaman geçtiğinde tekrar bu fotoğraf ya da anı her ne ise gördüğümüzde ya da karşılaştığımızda yok artık nasıl giyinmişim, saçım çok kötü imiş, bu fotoğrafı nasıl paylaşmışım diyebiliyoruz. Çünkü bazen içinde olduğumuz durumda gözümüz alışmış oluyor ve algılayamıyor yada anlayamıyoruz, iyi gibi gelebiliyor. 

Dışardan bakan o iyiliği görmüyor:) 

Sadece bize öyle gelebiliyor.

Üzerinde ki gömleği sevmedim. Pantolonu rahat olduğu için tercih etmiş sanırım ama o paçalar da neredeyse yarım metre fazla var. Yürürken o paça boyu ile nasıl yürürsün ki?

Ayakkabılar geçen hafta Fransa Cumhurbaşkanı ile buluşmasında da kullandığı ayakkabılar. Sanırım yanına bir tane ayakkabı almış. Ama sen dünya starı Justin Bieber’sın olmaz bir ayakkabı ile dünyayı dolaşamazsın. Hele de o renk iddialı bir mavi renk ise. İşte böyle bizim dilimize düşersin. Ya da o ayakkabı mavi göze batan bir renk değil de siyah olmalıydı. Çok fark etmez, çok rahatsız etmezdi. O zaman böyle konuşmazdım.

Velhasıl olmamış Justin…

İlginç bir Gonca Vuslateri.

Bir gazete için röportaj vermiş. Ve bu fotoğrafı paylaştılar.

Hiç ama hiç sevmedim. Her şey çok alakasız. Saçlarını sevmedim. Takım elbisesini sevmedim. Hele o çizmeler hiç sevmedim. Bu pantolon un üzerine de hiç olmamış. Aslında genel hiç olmamış. Bence mümkünse bu çizmeyi bir daha hiç kullanmasın. Hele ki bu temmuz ayında yazın ortasında bu çizmeler oldu mu hiç?

Bence hiç olmadı. Parmağında bu tarz ve kıyafetlerle uyumlu olmayan klasik bir yüzük. Genel görüntü çok ilginç geldi bana. Aslında bu takım elbise işini ben kadınlar da pek sevmiyorum. Bence bırakalım ceket pantolon u erkekler giysin. Onlara daha çok yakışıyor. Kadınlar da hiç estetik gelmiyor.

Onlar sevmiş olabilir;

Özür dilerim ama ben sevmedim.

Pelin Karahan müthiş!

Ahh çok güzel olmuş saç rengini ve modelini değiştirmiş.

Saçlarını biraz da kestirmiş. Ben çok beğendim. Çok enerjik görünüyor. Ona çok yakışmış.

Bu arada bir dergi için de pozlar vermiş.

Ya bayıldım. Çok güzel olmuş. Gerçekten bravo.

Elbisenin rengi, üzerinde ki aksesuarı, saçı, makyajı çok hoş, çok hoş, çok hoş.

Bayıldım, harika. Bravo…

Tebrikler Pelin Karahan…

Paris’te Moda Haftası…

Birde bu hafta Paris’te Moda Haftası. Tüm büyük markaların 2022 senesinin kıyafet defileleri var.

Bunlardan bazılarını paylaşıcam sizlerle.

Aslında Valentino’yu merakla bekliyorum. Henüz defilesi gerçekleşmedi.

Marc Jacobs çok ilginç olmuş. Aslında biraz benimde tarzım. Severim salaş kıyafetleri, pantalon üstü elbiseleri, uzun etekler, platform ayakkabılar, pul, payet işlerini.

Bana çok eğlenceli geldi. Çok şık. Renkli, rahat, farklı.

Absürt olan, farklı, ilginç modeller de yok değil ama zaten moda ya bu. Herkes herkesin beğendiğini beğenecek diye bir şey yok. Moda, tarz, stil göreceli kavram. Kişiye göre de, kişinin fiziksel özelliklerine göre de değişir.

Ben çok sevdim Marc Jacobs tasarımlarını.

Moschino

Tam yemelik kostümler olmuş. İlginç. Ne kadar zararlı yiyecekler varsa kostümlere aksesuar olmuş. Kalorili, sağlıksız, ve güzel görünümlü hepimizin canının istediği yiyecekler. Kostüm olmuş. Çok mizahi buldum ben. Ayrıca bu kıyafetlerden ya da aksesuarlardan hiç birini de ben kullanmam mesela. Ama siz sevdiyseniz diyecek sözüm yok. Moda işte!

Herkes her şeyi yapar. Önemli olan sizin neyi sevip, neyi sevmediğiniz.

Ben sevmedim.

Jacquemus defilesi

Jacquemus defilesine Kendal Jenner, Bella Hadid, Naomi Campbell’in de kızı olan Adut Akech damga vurdu.

Sosyal medyadan takip ettiğim kadarı ile renkli, çok şık bir defile oldu. Çok renkli, çok şık, çok güzel görünüyordu.

Bella Hadid’in pek sevemedim. Çorap üstü o terlikler çok itici. Sadece renk uyumu ve kendi güzel o kadar, genel üstündeki hiç bir şeyi sevmedim.

Kendal Jenner harika görünüyor. Kostümü, saçı, makyajı, tona ton renkleri müthiş. Çok şık çok sevdim. Bu kostüm için Kendal iyi bir seçim olmuş.

Adut Akech çok şık, çok tarz görünüyor. Kırmızı, pembe renk uyumunu çok severim. Çok iyi olmuş fakat keşke çanta da kırmızı ya da pembe renk olsaydı. Çok daha iyi olurdu. Özellikle etek çok şık, çok beğendim.

Hoş geldiniz Katty Perry, Orlando Blomm.

Katty Perry ve Orlando Blomm Türkiye’de Bodrum’dalarmış. Yunanistan üzerinden tekne ile Bodrum’a giriş yapmışlar. Kaldıkları otelin iskelesinde görüntülenmişler.

Denizde romantik anlar geçirmiş, güneşlenmiş ve kürek sörfü yapmışlar.

Ne güzel ya…

İyi eğlenceler, iyi tatiller diyelim onlara.

Yeniden gelsinler, hep gelsinler, hoş gelsinler…

Bravo Yasemin Özilhan.

Yasemin Moda işinden anlıyor. Kendi fiziğini de, kendini de, kendine nelerin yakışacağını da iyi biliyor. Şu an Bodrum’da ve fotoğraf paylaşımlarına devam ediyor.

Ben bu görüntülerini çok sevdim. Biri çok renkli, rahat, şık gözlüğü ile de çok uyumlu.

Diğeri de müthiş şık, asil, zarif ve çok uyumlu.

Beğendik mi?

Hem de çok…

Kapak kızı Dua Lipa

Dua Lipa Versace’nin sonbahar, kış 2021 kampanyasının yüzü olmuş. Çok ta güzel olmuş. Bu arada fotoğrafları da bizim Türk ünlü fotoğrafçı Mert Alaş çekmiş.

Gerçekten Dua Lipa’yıda, Versace markasını da, tasarımlarını da, Donatella Versace’yi de, Mert Alaş’ıda tebrik etmek lazım. Çekimler, tasarımlar, renkler, enerji, albeni her şey on numara beş yıldız. Her şey çok çok güzel görünüyor.

Funda Arar yüzüne ne yapmış?

Volkan Konak’ın geçen hafta konuğu Funda Arar’dı. Ben izleyemedim. Fakat ertesi gün her yerde Funda Arar’ın yeni halinin fotoğraflarını görür oldum. Her ne yaptırmışsa yüzüne keşke yaptırmasaymış. Sanırım dolgu yaptırmış. Çünkü çok şiş görünüyor. Bende herkes gibi düşünüyorum. Olmamış. Eski hali çok daha iyiydi. Hatta bir yerde Gülse Birsel’in Jet Sosyete dizisindeki karakterine benzetilmiş.

Hiçte haksız değiller.

Hep söylüyorum yüz çok hassas dikkat etmek lazım. Biraz da doğal kalması lazım. Yaptıracaksanız da işin ehli doktorlara gitmek, yanlış işlem yaptırmamak lazım. Çünkü sonra dönüşü yok.

Bu arada programa katıldığı kıyafetini de hiç sevmedim.

Çok özensiz. Tek tek yorumlamak ta istemiyorum.

Maalesef olmamış.

Ece Erken evlenmiş.

Ece Erken yine erken davranmış.

Bir anda biz evlendik diye bir haber patlattı. Şaşırdık. Çok alelacele oldu.

Özensiz, bir gelinlik gibi ama değil gibi de, damadın üzerinde de yeni alınmış ütü bile yapılmamış, katında duran bir keten gömlek. Umarım doğru bir karardır da uzun ömürlü olur.

Diyerek tebrik edelim kendilerini.

Bu arada Seren Serengil’de yanlarındaymış.

Aslında Seren hep herkese kızar başkasının yuvasını yıktı, kadının yuvasını bozdu diye. Ama burada Ece’nin yanında olmuş. Pek anlam veremedim. Ece’de Şafak bey evli iken onunla görüşmeye başlamıştı. Sonrasın da Şafak bey eşi ile mecburen boşandılar. Ve burada bir yuva yıkılmış oldu.

Seren için bu yuva yıkan ilişkiden sonra evliliğin diğerlerinden farkı ne acaba?

Bu arada bir çok erkek görüyorum ki ünlü bayan gördüklerinde evde karısı mı var? Çocuğu mu var? Bakma dan etmeden düşünmeden kapılıp gidiyorlar. Bir çok ünlü bildiğiniz kadınlar parası çok olan birini bulup evlenip ömrü boyunca paralı, rahat bir şekilde yaşamak için birilerini arıyorlar. Sonra olan aileye oluyor. Adam olaylı bir şekilde ayrılıyor eşinden, çocuklarından. Sonra bu çok ünlü bayanlarla evleniyorlar. Sonra ne mi oluyor? Adamın parası varsa hali vakti yerinde ise o iş devam ediyor. Ediyor ama adamlar yine rahat durmuyor. Ya da boşanıp tazminat davaları açıp nafaka muhabbetine para pul işlerine giriliyor. Eğer adam iflas filan ederse, etmişse de hemen itina ile boşanılır ve yeni kapı aranır, bulunur.

Sözüm meclisten dışarı!

Bu haftalık ta benden bu kadar. Hafta ya tekrar görüşmek üzere.

Kalın sevgi, saygı ve sağlıkla…

Hoşça kalın!

Nur TÜRKŞEN