RÖPORTAJ: Habib BABAR

O hiçbir zaman Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur, ya da merhum Müslüm Gürses gibi olmadı… Yurdun en ücra köşelerinde stadyumları doldurdu, kimselerin ruhu duymadı. ’Henüz 3 yaşında bir kardeşim var/Seni ondan bile kıskanıyorum’, Yazdığın son mektup şuan elimde, okuyup ağlıyorum her kelimesinde, İkimiz bir fidanın güller açan dalıyız/Sen benimle, ben seninle bu hayatı yaşamalıyız’ gibi şarkıların hem bestecisi, hem de yorumcusu… Elbette arabesk müziğin babası Hakkı Bulut’tan söz ediyoruz. 1945 yılında Tunceli’de çiftçi babanın 6 çocuğundan biri olarak dünyaya gelen ünlü sanatçı Hakkı Bulut,12 yıl öğretmenlik ve okul müdürlüğü yaptı… Muhteşem yorumu ve eserleriyle ruhumuza dokunmaya devam eden Bulut ile dününü, bugününü konuştuk. Haydi buyurun keyifli muhabbetimize…


BİZE BİRAZ KENDİNİZDEN SÖZ EDER MİSİNİZ, NEREDE DÜNYAYA GELDİNİZ, SES SANATKARLIĞINDAN ÖNCE NE İŞ YAPIYORDUNUZ?

Ben 1945 yılında Tunceli’nin Malazgirt İlçesi Aktarla Köyü’nde çiftçi bir babanın 6 çocuğundan biri olarak dünyaya geldim. Ama çocukluğum Adana’nın Ceyhan İlçesi’nde geçti. Ben hem eğitimime devam ediyor, hem de müzikle uğraşıyordum. Müzik benim için büyük bir sevdaydı. Eğitimim sona ermiş, öğretmen olmuştum. Tam olarak 12 yıl öğretmenlik ve okul müdürlüğü yaptım. Müzik aşkımı asla bırakmadım. Öğretmenlik ile sanatçılığı bir arada yürütüyordum. Beste yapıyor, şarkılar okuyordum.

PEKİ MÜZİK İLE YAKIN İLİŞKİNİZ NE ZAMAN BAŞLADI?

Müzikle yakın ilişkim 1969 yılında Adana’da yapılan ‘Altın Ses Müsabakasında resmileşti. Yarışmanın hemen ardından plak teklifi geldi.’Leylam’isimli ilk 45’lik plağımı piyasaya çıkardım. Bu plağım ne yazık ki gereken ilgiyi görmedi. Durum böyle olunca öğretmenlik mesleğime geri döndüm. Müzik aşkı yakamı bırakmıyordu. Bir yıl aradan sonra İstanbul’a gittim. Bu kez  iddialıydım. Müzik dünyasının en iyileri kervanındaki yerimi alacaktım. Hiç zaman kaybetmeden ‘İkimiz Bir Fidanız’ isimli şarkımı söyledim. Bu albüm büyük ses getirdi. Kısa sürede şöhreti yakalamıştım.

O DÖNEMDE DİLLERDEN DÜŞMEYEN VE ÇOK TUTULAN ‘İKİMİZ BİR FİDANIZ’İSİMLİ ŞARKINIZI KİMİN İÇİN YAZDINIZ?

(Bu sorumuza gülerek yanıt veriyor…) Adana’da lisede iken bir kız arkadaşım vardı. Aramızda platonik bir aşk vardı. Lise eğitimimiz bittikten sonra o da benim gibi öğretmen oldu. Bir gün bana ‘Bu maaşla hiçbir şey yapamayız. Bu maaş bize yetmez, ayrılmamız lazım’ diyerek çekti gitti. Varlıklı bir ailenin kızıydı. Bu şarkımı ona yazmıştım. Ben şöhret olduktan yıllar sonra Adana’da gezdiğim bir sırada onu gördüm. Beni görünce gözleri doldu, bana sarılıp ağlamaya başladı. Bu kez yine onun için ‘Affet’ isimli şarkıyı yazdım. Çünkü bende evlenmiştim, o da…

SES SANAT KARLIĞINIZIN YANI SIRA SİNEMA FİLMLERİNDE DE BAŞROL OYNADINIZ, SİNEMA SERÜVENİNİZ NASIL BAŞLADI?

Evet… 12 şarkıma,12 sinema filmi yaptım. İlk filmim ‘Dokunmayın Dünyama’isimli şarkıma çekildi. Film hayranlarımın büyük beğenisini topladı. Çok güzel bir gişe elde etti. Durum böyle olunca da teklif üzerine teklif almaya başladım. Yani bu filmden sonra sinema film serüvenimde başladı. 12 sinema filminde başrol oynadım. Ancak müzik çalışmalarımdan dolayı sinemaya fazla ağırlık veremedim. Hiç boş vaktim yoktu. Yurt içi ve yurt dışında konserden konsere gidiyordum. İki mesleği bir arada yürütmek mümkün değildi. Tabii ben tercihimi her zaman olduğu gibi müzikten yana kullandım.

SİNEMADAN PARA KAZANDINIZ MI?

Hayır ben hiçbir zaman büyük paralar kazanmadım. Halende kazanmıyorum. Örneğin bir belediye geliyor bizim bütçemiz kısıtlı diyor tamam kardeşim diyorum. Başka sanatçılar benim 4 kuruşa gittiğime onlar 100 kuruşa gidiyor. Film çekerken bile başkasının 40.000 aldığı filmde ben 2.500 alıyordum onun için ben hiçbir zaman büyük paralar kazanmadım. Sürekli çalıştım ve çalışıyorum.


SİZCE ÜLKEMİZDE SANATA VE SANATÇIYA DEĞER VERİLİYOR MU?

Kesinlikle hayır… Halkımız gerçek değerleri  bir insan öldükten sonra fark ediyor. Ve karanfiller yolluyor. ’Ölmemi Bekliyorlar’ isimli şarkımla tepkimi göstermiştim. Müzik sesi olmayan, beste ve güfte yapamayan, seyircinin karşısına çıktığında giydiği kot pantolonla çıkıp şarkı söyleyene değer veriliyor. Gerçek sanatçılar göz ardı ediliyor. Bir sanatçı sesi ve giyimiyle örnek olmalıdır.


KAÇ KEZ EVLENDİNİZ VE BU EVLİLİKLERDEN KAÇ ÇOCUĞUNUZ VAR?

(Sorumuz karşısında kahkaha patlatıyor…)  Ben hayatımda sadece bir kez evlendim ve bu evlilikten bir erkek,4 kız çocuğum oldu. Çocuklarımdan 2 tanesi bankacı ,1 tanesi öğretmen ,1 tanesinin kendi firması var nakliye firması çok şükür maddi yönden bir sıkıntım yoktur. Şuanda mülklerimin bir kısmı Adana Ceyhan’ da, bir kısmı İstanbul’da.  Çok şükür hayatımızı idam edip gidiyoruz.

BUGÜNE KADAR HİÇ UNUTAMADIĞINIZ BİR ANINIZI BİZİMLE PAYLAŞMAK İSTER MİSİNİZ?

Tabii… Yanılmıyorsam yıl 1973’tü. ‘Ben Buyum’isimli albümüm ortalığı kasıp kavuruyordu. Müzik dünyası benden söz ediyordu. Ben bir yandan da öğretmenlik mesleğime devam ediyordum. O dönem benim öldüğüme dair bir dedikodu çıkarmışlardı. Ben Osmaniye’nin Komarlı Köyünde öğretmenlik yapıyordum ve her gün Ceyhan’a gidip geliyordum. Neyse bir gün Ceyhan’a gitmek için minibüse bindim. Minibüs doluydu oturacak yer yoktu, durum tersledi. öyle olunca ayakta yolculuk yapmak zorunda kalmıştım. Şoför o arada 'Ben Buyum’ isimli şarkımı tekrar tekrar çalmaya başladı. Yolculardan birisi ‘ Yazık çok yazık. Bu çocuğu öldürmüşler’ diye konuşmaya başlayınca ben hemen araya girip ‘Hayır o ölmedi. Şuan o öğretmenlik yapıyor ‘dedim. Şoför bana dönerek, ‘İn lan aşağıya ’diye … Elimdeki bavulu dışarıya fırlatarak beni aşağıya indirdi. Ve bana ‘Sen git pamuk toplayan işçilere anlat bunu, sen git onları kandır’ dedi. Bu olayı hatırladıkça gülüyorum.


SİZE GÖRE MÜZİĞİNİZİN İSMİ NEDİR?

Bana arabesk dediler… Bu saatten sonra bırakalım devam etsinler… Ama benim tarzım hiçbir sanatçının tarzına benzemez. Benden sonra bir Hakkı Bulut daha gelmeyecektir. Beni küçük büyük herkes sever. Çok farklı bir dinleyici kitlem var. Hiç bir sanatçı benim kadar sevilmez bu ülkede. Sadece bu ülkede değil , Azerbaycan, Suriye  ve Libya şarkılarımı bilmeseler bile müziklerini dinlerler. Onu bırakın Shakira bile benim müziklerimi dinliyor.


 ŞÖHRET SİZE NE VERDİ?

Yer yüzünde en çok sevdiğim mutluluğu verdi. Çünkü şöhret olmayı çok istiyordum. Dünya ya tekrar gelsem şöhret olmak isterim ama Hakkı Bulut olarak. Başka biri olarak değil rezaletler yaşayan biri olarak değil. Şundaki gibi saygı gösterilen Hakkı Bulut olarak gelmeyi düşünürüm. Şöhret bana servet getirdi, çok büyük bir dinleyici kitlesinin sevgisini getirdi. Maddi manevi servet getirdi. En önemlisi insan sevgisini getirdi. Bundan daha güzeli yok. Her şeyin  en güzeline kavuştum, Rabbime şükrediyorum.


Bu keyifli röportaj için çok teşekkürler Hakkı bey
Ben teşekkür ederim Habib bey