97 yıl önce Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey, İstanbul’da, savcısı Rum, azalarından biri de Ermeni olan Nemrut Mustafa Paşa divanı tarafından verilen idam cezası uygulanarak şehit edilmişti. 

Tarih 10 Nisan 1919

Bu harp divanını, Damat Ferit Paşa Hükümeti siyasi rakipleri olan Türk Milliyetçilerini yargılatarak İngilizlere yaranmak için kurmuştu. 

Eski Yozgat Mutasarrıfı Kemal Bey’de, Boğazlıyan Kaymakamı iken tehcir olayları bahane edilerek yargılanıyordu. 

Bu önyargılı, işgal kuvvetleri ve işbirlikçilerinin baskısı altındaki Harp Divanı, daha önce yargılanıp beraat etmesine rağmen Kemal Bey’i yeniden yargılamaya başladı. Falih Rıfkı Atay ÇANKAYA’da, bu mahkemenin Patrikhane’nin topladığı ve hazırlayıp mahkemeye getirdiği Ermeni şahitleri dinleyerek idam kararı verdiğini belirtmektedir. 

Bu haksız ve hukuksuz karar Türk Milletini derinden yaralamış, Kaymakam Kemal Bey’in cenazesinde ayağa kalkan Türk Milliyetçileri ve gençleri; Saray’a ve işgal kuvvetlerine karşı büyük tepki göstermişlerdir. 

Mondros Mütarekesinden sonra İtilaf Devletleri; başta İstanbul olmak üzere Trakya ve Boğazları, Çukurova Bölgesi ve çevresini, Musul, Hatay ve Antalya bölgelerini, Eskişehir, Samsun, Konya, Trabzon ve Erzurum gibi yerleri işgal ederek kontrol altına almışlardı. Orduyu terhis etmişler, silah ve cephanelerine el koymuşlardı. 

İtilaf Devletleri Türklere sömürge halkı gibi davranıyor, azınlıkların da Türk halkına karşı hınç ve kin dolu davranışlarına imkan sağlıyorlardı. Ayrıca Rumlar ve Ermeniler, asker ve polis olarak ve diğer alanlarda İngiliz ve Fransızlara hizmet de vermekte idiler. Aslında bütün azınlıklar arasında bilhassa Ermeniler, Balkan Harbinde çok acı bir yenilgiden sonra Birinci Cihan Savaşını müteakip Rusların desteği ile Doğu Anadolu’da kurulacak Ermenistan hayali ile yanıp tutuşmaktaydılar. Ve bu nedenle Türk Ordusunun Sarıkamış felaketinin ardından, Anadolu içlerine doğru Rus taarruzlarını kolaylaştırmak için isyan hazırlığı içinde idiler. Bu nedenle Osmanlı Hükümeti tehcir kararı almıştı.

Bu karar savaş halindeki bir devletin kendi topraklarında düşmanla işbirliği yapan asiler, hainler ve çeteler hakkında aldığı en masum karardır. Ayrıca Osmanlı Hükümeti Ermenilerin tehciri esnasında güvenlikleri, yeni yerlerde yerleşmeleri ve her türlü ihtiyaçları konusunda bir dizi tedbir de almış ve kendisini arkadan hançerleyenleri imha yerine, onları göç ettirmeyi öngörmüştü. 

Kemal Bey’in suçu da devletin bu emrini, her türlü tedbiri olarak yerine getirmekti. 

Daha sonra 1922 yılında Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından bir kanunla Milli Şehit ilan edilen Kemal Bey’i, vefakar ve kadirbilir dostlarımızla büyük bir saygı ile anıyoruz. Ulu Tanrı’dan rahmet diliyorum, mekanı cennet, ruhu şad olsun.