Nisan ayında, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı idrak ettik. Dünyadaki tek “Çocuk Bayramı”. Büyük önder Atatürk’ün Türk çocuklarına hediye ettiği bayram. Mayıs ayında ise yine gençleri unutmayan bir bayramımız var. Gençlik ve Spor Bayramı. Bu bayramlar, Atatürk’ün çocuklara ve gençlere verdiği değeri gösteren bayramlardır. Atatürk’ün 84 yıl önce kurduğu Cumhuriyet yönetiminin yaşaması, yarının büyükleri olacak çocuk ve gençlere bağlıdır. Türk Gençliği, Türk Milleti uyanık olmak zorundadır. Ülkemiz ve bölgemiz üzerine büyük oyunlar oynanmaktadır. Milli birliğimiz tehlikededir, bu düşünce komplo teorisi değildir. Düşünen beyinlerin kolaylıkla algılayacağı, somut gerçeklerdir. Kıbrıs’ta yaşanan sürece, geri dönüp şöyle bir bakacak olursak, emperyalist Batı’nın büyük oyunları ortadadır. KKTC’de Cumhurbaşkanı olabilen Sn. Talat, “Ben Türk değil, Kıbrıslı’yım” demişti. Böyle bir fikir, böyle bir düşünce hepimizi şok etmişti. KKTC’yi ortadan kaldırmak ve Rum yönetiminin uydusu yapabilmek için, şer güçlerin mücadelesi halen devam etmektedir. AB Kıbrıs’ı istiyor, AB Ermenistan ve Gürcistan’ı kısa sürede birliğe dahil edecek ve bize kuzey-doğudan komşu olacak. AB ve ABD, Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi kuruluş senedi olan Lozan Barış Anlaşmasını tanımak istemiyor. Sanayi kuruluşlarımız, Bankalarımız ve topraklarımız bir bir satılıyor? Şehitlerimizin kemikleri sızlıyor, ruhları azap çekiyor bu densizliğimiz karşısında. Rum Patrikhanesi “ekümenik” uluslararası statüye kavuşturulmak, Patrikhaneye Papalık gibi bağımsız bir devlet kurdurulmak isteniyor! Yatırım ve üretimde bir artış yok!? Satılan mal-mülk nedeniyle, ülkeye giren sıcak para enflasyonu ve bütçe dengelerini etkiliyor. Büyüme yok, büyüme yapaydır. Ekonomistler bunu sık sık açıklıyorlar. Yukarıda saydığımız emperyalist talepler önümüze konmuştur, AB sevdası uğruna bu tavizleri bizden beklemektedir Batı. İhracatımıza alternatif kanallar bulamaz ve Avrupa’ya mahkûm kalırsak, her türlü tavizi vermek zorunda kalacağız. 2002’de Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Sn. Org. Tuncer Kılıç Paşa, AB ve ABD ile ilişkilerin gözden geçirilebileceğini ve hatta İran ile stratejik işbirliği yapılabileceğini beyan etmiştir. Batı yanlısı yaygın medya telaşa düşmüştü. At gözlüğü ile bakan bir kısım medyaya farklı bakış açıları kazandırılmalıdır. Vurdumduymaz gidişatımız karşısında Milli Birliğimizin erozyonu artarak devam edecektir.