Millete vekillik yapma iddiasında olanların, vekaleti asaletin de önünde saygı ile eğilmeli!

Aday olmaktan korkuyorum!

Ama...
Cesaretinize hayranım!

Hepinizi çok beğeniyorum!

Ama...
Çıtayı çok düşürdünüz!
Üniversiteleri, diploma fabrikası yaptınız!
Reise teslimiyet, lidere sadakatten öte varlığınız var mı?
Sahi hepinizi çok beğeniyorum ve dilekçelerine gizlediğiniz aslı “ lidere teslimim” dili diplomatik olan, dilinize hayranım!

Ama size ufuk açacak bir kaç cümle!

Kimse bir şeyler değildi!
Atatürk:
Kemalist değildi!
Marks:
Marksist değildi!
İmamı Azam’da, Hanefi değildi!
Aynada suretine bakmaktan, kendini göremedin!
Yani işin sosyo-kültürel durumu tam bir facia.

Gelelim şimdi vekilliğin ekonomik boyutuna!
Aday adaylığı için teşkilatların, onbin, yirmibin hatta kimi yerlerde rüya gibi rakamlar aldığından söz ediliyor.

Biliyorum...
Halkın finansman sağlamadığı siyasi yapılardan, yani sizden hizmet beklemesi, kapitalisten adil paylaşım, şeytandan iman beklemek gibi.
Biliyorum...
Sizin ilk işiniz harcadığınızı kazanmak olacak. Biliyorum...
Lider size bu konuda göz yumacak.
Biliyorum...
Maaşla geçinen ticaret yapmayan veya yapamayan.
          .......
Ama bilemediğim tek şey:
Sizin, kariyer ve para savaşınızda bu millete ne oluyorda, sizin için kendini parçalıyor.
En yakınına düşman oluyor, bilemiyorum.
Aslında biliyorum da, milletime yakıştıramıyorum.

Ne demişti, meşhur suikaste kurban giden Kennedy;
Demokrasilerde bir seçmenin cehaleti bütün halkın güvenliği için tehlikedir.

Doğru yolda olana selam olsun!