Değerli okuyucular,
Memurun, işçinin, emeklinin maaşına gelen cüzi rakamlı zamlar maalesef hiç bir derde çare olmamakla birlikte insanlar çare- sesizce beklemektedirler. Gelen zamlar karşısında günlük olarak eşya fiyatları da yükselmektedir. Memura verilen yüzde 30 zam karşısında bir ayakkabının fiyatı 400 lira iken hemen ertesi gün aynı ayakkabı fiyatı 800 liradan satılmaya başlanması bir kez daha bu verilen yüzde 30 zam miktarının bir memurun neyine yetecektir sorusunu gündeme getirmektedir.
İnsanın yaşama kaynağı olan yiyecek gıdaların yüzde 150 oranında yükselmesi halkı artık isyan ettirme noktasına getirmiş fakat insanlar bu sömürü karşısında isyanlarını içine gömüp yaşayıp girmektedirler. Bir memur emeklisinin aldığı maaş 6 bin lira. Adam bu 6 bin lira ile ev kirasını mı ödeyecek, çocuklarının eğitim masraflarını mı karşılayacak, üstüne bir üst baş mı alacak ve ev masraflarını nasıl karşılayacak? Bunların hepsinin cevabını çok fazla düşünmeye gerek yok ne yapılması gerekiyorsa en kısa zamanda yapılması ve daha fazla milleti mağdur etmemek lazım.
2022 yılında 300.008. 287 kişi yüksek seçim kurulu sınavlarına girdi. Bunların kaçı devlet kurumlarına yerleştirildi acaba? Fizyoterapist mezunu olan gençler 85 puan aldığı halde yıllardır atanmaları olmadı. Olduğu zamanda Türkiye genelinde ancak 50 kişiyi alabiliyorlar. Veteriner hekim olanlar yine aynı 80- 85 puan alanların atanmaları yapılmadı. Bu mesleklere öğretmenleri, mühendisleri, mimarları ve bunlara daha yüzlerce meslek ekleyebiliriz.
Eee şimdi yazık değil mi bu gençlere? Bu gençler yaşamını nasıl sürdürecekler? Yıllarca kendini okul eğitimine veren ve daha sonradan bir yere yerleşmeyen başı boş dolaşan gençler 25 yaşından sonra nerede çıraklık yapacaklar? Ya kamu kuruluşuna alabileceğiniz sayıda öğrencilerin sınava girmesini sağlayacaksınız yada sınava koyduğunuz ve sınav harcını aldığınız milyonlarca kişileri mesleklerine göre kamu kuruluşuna yerleştireceksiniz. Yazık! Bu kadar insan Umut bağlıyor girdiği sınavlara. Sonradan bu gençler cüzi aldığı bir rakam maaşla özel şirketlerde affedersiniz bir köle gibi çalıştırılmaktadırlar. O zaman okumanın ne anlamı kaldı şimdi soruyorum?
Hükümetin gerek bu boş kalan gençler konusunda gerekse yiyecek,giyecek,konut ve kira konusundaki bu şuursuzca yükselen zamların önüne geçilmesi ve derhal bir iyileştirme yapması lazım. Elimizden gelen milletin feryadına ses olmaktır.
Yazımı, Şeyh Edebali' nın oğlu Osman Gazi'ye verdiği öğütle sonlandırmak istiyorum.
"Ey oğul, insanı yaşat ki, devlet yaşasın."
Allah'a emanet olun.
