Sevgili Önce Vatan Gazetesinin Değerli Okuyucuları Merhabalar; 

Mayıs ayının ilk günlerine girmiş bulunuyoruz bu yeni ay’ın hepimize sağlık mutluluk ve başarı getirmesini diliyorum. Allahın izniyle Corona Virüs hastalığından kurtulmamıza az kaldı, bu tabi bizlere sunulan verilere göre öyle görünüyor. Bu süreçte Sağlık Bakanımız Sayın Dr. Fahrettin Koca ve tüm sağlık çalışanlarına canı gönülden teşekkür ediyorum şahsım adına. Yinede Cumhurbaşkanımızın, Sağlık Bakanımızın ve Bilim Kurulu üyelerinin dediklerini unutmayalım evde kalmaya devam edelim. Bu süreç bittiğinde yepyeni bir hayat ile kaşılaşacağız ve hiçbir şey eskisi gibi olmayacak bunu unutmayalım. Herkes bundan sonra inanıyorum ki daha fazla titiz ve daha fazla steril yaşayacak. Ben kendi adıma söylemem gerekirse uzunca bir müddet daha dışarda yemek yiyip rahatlıkla kahvemi içemem heralde. Evde bile bir kullandığım bardağı bir daha kullanmadan bulaşık makinesine atarken dışardaki yerlerde ne yaparım bilemiyorum)))))) 

En önemli üzerinde durulması gereken bir konuyu ele alacağım. Diziler ve filmler....

Son dönem 19 mart’tan bu yana evde olduğum için sürekli bir şeyler üretmeye çalışırken diğer bir yandan sürekli dizi ve film izliyorum. İzlediğim sinema filmleri ve dizilerde hep aynı karekterler ve hep aynı oyuncuların bir proje bitiminde hemen ardından yeni bir projede oynadığını görüyorum, olmuyor olmuyor bambaşka bir karekterden bambaşka bir karektere sokulan oyuncuyu yeniden gördüğümüzde o rolde malesef kabul edemiyoruz.Hep aynı yüzler hem aynı suratlar olmuyor olmuyor. Biraz yenilere müsade edin yada oynayanlar bir projeyi bitirip yeni projeye hemen başlamasın biraz yüzünü dinlendirsin tipini değişsin. Görüyoruz son dönemlerde Ay Yapım’ın bile bazı projeleri tutmuyor dizileri 13 bölümü bile tamamlayamadan kalkıyor. Bunun gerekçelerini oturup konuşan bir kurulunuz yokmu illaki vardır. Hep aynı suratlar üç aşağı beş yukarı hep aynı tarza benzer konu. Mesela örnek vereyim mi? Kara Sevda ile Zemheri aynı tarz gibiydi. Zemheriyi izlerken Kara Sevda’yı sanki yeniden izliyor gibi oldum. Unutmayın benzerler aslı’nı yaşatır. Benden naçizhane bir tavsiye. ))  

Soner Kırmızıgül "DARK LAKE" ile uluslararası müzik sektörüne adım atıyor

Müzik sektöründe son yıllarda en çok tüketilen tarzlardan olan Trap ve Trap and Bass, ülkemizdede oldukça yaygın ve geniş bir kitleye hitap ediyor. Bu tarzda daha önce bir çok çalışma yapan Soner, Türkiye'nin alışmış olduğu ezgileri global müzik standartlarına uyarlayarak dikkatleri üzerine topluyor. Zengin ve etkileyici melodik yapısıyla öne çıkan "Dark Lake" 1 Mayıs'ta tüm dijital müzik marketlerdeki yerini aldı. Soner "Dark Lake" in uzun soluklu bir çalışmanın ardından oluştuğunu ve bu süreçte kimliğini koruyarak sürpriz isimlerle beraber başka projeler hazırladığının müjdesini veriyor. Gelecekte yurt içi ve yurt dışı bir çok sanatçı ile projeler yaparak adını geniş kitlelere duyurmayı hedefleyen Soner; "Dünyada her gün yüzlerce yeni müzik çıkıyor. Üretimin fazlalığı, tüketimi artırıyor ve her yeni çıkan bir öncekini unutturuyor. Tüketimin fazla olduğu bu dönemde, kalıcı bir müzik yapmaya çalışmanın umudu beni her seferinde bir başka projeye hazırlıyor." diyor."DARK LAKE" projesine Türkiye'de bir çok başarılı sahneye imza atmış violin sanatçısı Şeyma Abdüsselamoğlu eşlik ediyor. 'Dark Lake' M. Music Co. (MMC Müzik Yapım) etiketiyle başta Spotify ve Apple Music olmak üzere tüm dijital müzik platformlarında yerini aldı.

Saygılarımla…

Sağlıcakla Kalın ama Sevgisiz Kalmayın…