Sevgili Önce Vatan Gazetesinin Değerli Okuyucuları Merhabalar;
Başarılı kadın yönetmenlerden Vuslat Saraçoğlu Kedisine Şarkı Sözü Yazdı..
Cihan Kurtaran ve Vuslat Saraçoğlu tarafından yorumlanan “Sen Bir Kedisin” müzikal platformlardaki yerini aldı.Şarkının aynı zamanda söz yazarı olan Vuslat Saraçoğlu “Sen Bir Kedisin”in hikayesini şöyle anlatıyor: “Ben yaklaşık iki senedir söz yazıp beste yapıyorum zaten. Acaba içlerinden birini yayınlasam mı diye düşünürken kedim Kokoş, gizem yüklü bakışlarıyla bana bakıyordu. O an dedim ki: “Hep sevgililerimize mi şarkı yazacağız! Kokoş bu şarkıyı bir sürü insandan daha fazla hakediyor.” Sonuç olarak annemden, babamdan ve abilerimden sonra aynı evde en uzun süre yaşadığım canlı kendisi. Onun o anlam yüklü bakışları ne olaylar, eğlenceler, senaryolar, ön hazırlıklar, filmler gördü... Ben sözlerini yazarken müzisyen ve oyuncu arkadaşım Cihan Kurtaran da bestesini yapmaya başladı. Şarkının muhatabı kişi alışılagelenin dışında bir canlı olduğu için asla işi küçümsemeyeceğimizin, arkasında durabileceğimiz herhangi bir bestemizi üretirken nasıl özenirsek düzenlemesinden mix’ine tüm süreci titizlikle yürüteceğimizin sözünü verdik. Ve böylece benim de ilk single’ım çıkmış oldu. Kokoş’a da güzel bir hatıra kaldı. Bundan sonra gönül rahatlığıyla diğer şarkılarımı da paylaşabilirim.
Elif Dağdeviren “Senaryoda Fikir Kadar Sunulma Şekli de Önemlidir”
TÜRSAK Vakfı YouTube kanalında yayına başlayan “Senaryo Sohbetleri” programının ilkinde, TÜRSAK Vakfı Başkanı Yapımcı Elif Dağdeviren canlı yayınlanan ilk bölümde yapımcı-senarist ilişkisine dair ilginç önerilerde bulundu. DenizBank ve Türkiye Sinema Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) iş birliğinde hayata geçirilen 4. DenizBank İlk Senaryo İlk Film Yarışması kapsamında gerçekleştirilen “Senaryo Sohbetleri” programının ilki TÜRSAK Vakfı’nın YouTube kanalında canlı olarak yayınlandı. Yönetmen Bora Talat Oyacı’nın moderatörlüğünü yaptığı; her Salı ve Cumartesi akşamı 21.00’da yayınlanacak programın ilk bölümünün konusu “Yapımcı Gözüyle Senaryo” oldu. Programın ilk konuğu ise TÜRSAK Vakfı Başkanı ve Yapımcı Elif Dağdeviren idi. “Yapımcı Gözüyle Senaryo” konusunun ele alındığı programın ilk bölümünde Elif Dağdeviren programın moderatörlüğünü yapan Bora Talat Oyacı’nın senaryo ve yapımcı ilişkisine dair sorularının yanı sıra takipçilerin program esnasında sosyal medyadan ve YouTube üzerinden sordukları soruları da içtenlikle cevapladı. Yapımcının senaryoya bakış açısına dair önemli açıklamalarda bulunan Dağdeviren, günümüzde senaryo yazan her senaristin yapımcıya ulaşmasının sosyal medyanın da gücü ve etkisi sayesinde daha kolay bir hal aldığını vurguladı ve verdiği keyifli örneklerle de herkesin yayını kolayca takip edebilmesini sağladı.
“Senaryo Çok İddialı Cümlelerle Sunulmamalı”
“Yapımcı önce fikri duymak ister. Gün içinde yapımcıya onlarca senaryo geldiği için bir müddet sonra bu senaryolar okunması imkânsız bir sayıya ulaşıyor. Bu noktada ise senaristi öne çıkaran unsur, fikrinin ne olduğu ve karşısındakine nasıl anlattığı oluyor. Senarist, yapımcıya senaryosunu sunarken Oscar’lık gibi çok iddialı cümleler kurmamalı. Senarist açısından fikir her ne kadar önemliyse sunulma şekli de o denli önemli olmalıdır.” diyen Elif Dağdeviren, senaristlerin en sık düştüğü hatalar hakkında uyarılarda bulundu ve bunları aşmak için gerekli tekniklerini tecrübelerine de dayanarak samimiyetle anlattı.
“Senaryonuzu Objektif Bir Gözle Okuyun”
Yapımcının senaryoya ilgi göstermesi ve filme dönüştürmesi için filmin olası seyirci sayısı, hasılatı, uluslararası şansı ve gösterilebilecek mecraları gibi pek çok faktörü düşündüğünü söyleyen Dağdeviren, senaryo yazmaya çalışanlar için birbirinden değerli önerilerde bulundu: “Senaryonuzu yazmayı bitirdikten sonra empati kurarak yazdıklarınızı başkalarının gözüyle objektif bir şekilde okuyun. Bunun yanı sıra seyirci gözüyle bakmak da senarist için oldukça önemlidir ve senaryosunu oluşturmada kritik bir rol oynar. Üçüncü olarak da yapımcı gözüyle bakmaları gerekir. Senaryo yazanlar açısından günümüz dünyası kendilerini tanıtma ve öne çıkarma anlamında daha çok fırsat sunuyor. Dijital platformlar sayesinde filmler de hızlı bir şekilde tüketilmeye başlandı ve bu anlamda senaristlerin işi de biraz daha kolaylaştı diyebiliriz.”
Saygılarımla…
Sağlıcakla Kalın ama Sevgisiz Kalmayın…
