Tarihte 18 Nisanda elbette ki bir çok önemli olay vardır. Ama Türkiye Cumhuriyeti için iki önemli olay gerçekleşmiştir.

1) 18 Nisan 1920 tarihi Osmanlı İmparatorluğunun son yöneticileri için İHANETİN tekrar tescillendiği gündür. Kuva-yi Milliye kuvvetlerine karşı, Birleşik Krallığın (yani İngiltere) Damat Ferit hükümetine izin vermesi ile "Hilafet Ordusu" kuruldu. (Dikkat ederseniz izin vermekten bahsediyorum; Çünkü Padişah ve İstanbul Hükümeti ne yaparsa yapsın izin almak durumunda idiler; Çünkü kendi korumalarını da İngilizlerin izin verdikleri yapıyordu...)

Kuva-yi Milliye kuvvetlerine karşı kurulan, "Hilafet Ordusu" "Kurtuluş Savaşını" engellemeyi hedefleyen İHANET hareketidir. Bu İHANET HAREKETİ, Sevri imzaladıktan ve Milli Kurtuluş Hareketini yürütenlerin idamlarına karar vermekten öte TÜRK MİLLETİNİN kurtuluşunu istemeyen bir İHANET HAREKETİDİR...

Vahdettin ve şürekasını aklamaya çalışanların kulağına tekrar küpe olsun.

Ve asla unutulmamalıdır...

2) 18 Nisan’da diğer bir olayda oldukça güzel. DÜNYA KADINLARINA ÖRNEK OLAN TÜRK KADINLARININ BAŞARISI var tarihte. Büyük Atatürk; Türk kadınlarına verdiği değeri; "Dünya Kadınlar Birliğinin "12. Kongresinin,  18 Nisan 1935'te, İstanbul'da toplanması için yapmış olduğu önderlikle, bir kez daha göstermiştir.

Tarihte bugün TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN ev sahipliğinde Milletlerarası İlk Kadın Kongresi yapılır. Bu kongre, dünyadaki uygar geçinen bütün ülkelerden önce, yurttaş-birey kadın olduğumuzu dünyaya tekrar duyurmuştur.

18 Nisan 1935'te Mustafa Kemal ATATÜRK’ün himayesinde İstanbul'da toplanan Milletlerarası Kadın Kongresine,dünyanın çeşitli ülkelerinden kadınlar katılmıştır. Bu kongrenin Türkiye'de yapılması kararı, kadınların seçme ve seçilme hakkı elde ettiği 1935 genel seçimlerinde 18 kadın milletvekilinin TBMM'ne girmesi üzerine alınmıştır.

Mustafa Kemal ATATÜRK, “Milletlerarası İlk Kadın Kongresi'' delegelerine gönderdiği telgrafla şöyle seslenir:

''Siyasi ve içtimai hakların kadın tarafından kullanılmasının, beşeriyetin saadeti ve prestiji bakımından elzem olduğuna eminim. Türk kadınının dünya kadınlığına elini vererek, dünyanın barış ve güveni için çalışacağına emin olabilirsiniz...''

Ve Uluslararası Kadın Konseyinde çağının önünde olan TÜRK KADINLARI, DÜNYA KADINLARINI kıskandırmıştır.

Varlığımızı Cumhuriyete ama Atatürk Cumhuriyetine borçluyuz;
Unutmayalım;
Unutturmayalım;
Değer bilelim,
Koruyalım.

Av.Tülay Bekar