Atasözleri; “ataların, uzun denemelere, gözlemlere dayanan yargılarını genel kural, bilgece düşünce ya da öğüt olarak veren ve kalıplaşmış bir biçimi olan, kamuca benimsenmiş kısa, özlü söz demektir.” Bana göre ise “Mekânsız okul” dersleridir. Atasözleri günlük hayatta sık sık kullanılan bir ve ders alınması gereken ifade malzemesidir. İşte size iki ibret verici hikâye!

***

“Gülü Seven Dikenine Katlanır”

İnsanın bu dünya da hedefe ulaşabilmesi için bazı engelleri, zahmetleri ve kusurları görmemesi gerektiğini anlatan çok önemli bir sözdür. İnsan bu dünya da elbette ki kutsalları vardır. Bu kutsal değerler; aile, aile fertleri, sevdiği dostu, olabilir. Ayrıca daha genel düşünürsek bu kutsal değerler insanın; vatanı, milleti ve dini inancı olabilir. İşte insanın sevdiği bu kutsal değerler için her şeyi göze alabilmelidir. Bütün bunları korumak ve savunmak için ise elbette büyük tehlikeler ve zahmetler gerekecektir. İşte ders ibret alınması gereken mekânsız okul dersinin ilk anonim hikâyesi:

“Bir rivayete göre anlatıcılar derler ki; bülbül, çiçeklerin kraliçesi olan güle vurulur. Gül önceleri solgun ve ak bir güldür. Goncanın ise seher vakti açtığı düşünülerek o ana tanık olabilmek amacıyla tüm gece o anı bekler, fakat uykuya yenik düşen bülbül o anı kaçırır. Defalarca aynı şey olur ve bir türlü istediği amaca ulaşamayan bülbül gül mevsimi son bulduğu anda ötemez duruma gelir. Tekrardan gül mevsimi gelir ve bülbül de ötmeye devam eder. Gülün ona karşılık olarak açmasını ve muhabbetine ortak olmasını bekler. 

Nazlı gülün dalınan konan bülbül, gülün dikenini fark etmez ve bülbülün göğsünden akan kırmızı kan, gülün toprağına karışan kan yağmur suyu ile gülün fidanına bulaşır ve o günden sonra beyaz gül kırmızı olarak açar. Bu sebepten dolayı olsa gerek ”Gülü seven dikenine katlanır”, ‘‘Gülün kırmızısı bülbülün kanındandır” veya ”Vefakâr bülbülün ölümüne sebep olan gül hicabından kızarır’‘ sözleri kullanılır.”

Kıssadan hisse: Yaptığımız işte başarılı olmak istiyorsak işimizin zorluklarına katlanmamız gerekir. Bu durumu bir benzer atasözü ile özetlersek:  “Zafer biraz da hasar ister, hasarı göze almayan zafere erişemez.”

***

“Ne Ekersen Onu Biçersin”

İnsanın bu dünya da yaptığı her şeyin karşılığını eninde sonunda alınacağını belirten bir atasözüdür. Kötülük yapan kötülükle, iyilik yapan iyilikle ödüllendirilir. Nasıl davranırsan, aynı şekilde geri dönüş alırsın. İbret alınması gereken mekânsız okul dersinin ikinci anonim hikâyesi: 

“Eskiler derler ki; yaşlı bir çift evde tereyağı yapmaktadır, geçimlerini sağlamak için adam karısının yaptığı tereyağlarını her gün bakkala götürüp satmaktadır. Bakkal ise onların tereyağlarını hiç tartmaya gerek duymadan satışa çıkarmaktadır. Bir gün şeytan mı dürttü ne olduysa bakkalın aklına tereyağlarını tartmak gelmiş ve tarttığında tereyağları kaç gram gelse iyi?  900 gram sonucuyla karşılaşan bakkal öfkeden deliye döner ve o adam nasıl olsa yarın gelir, ben ona bunu  ödetirim diye hayaller kurar!  Ertesi gün olduğunda yaşlı amcamız tekrardan elinde tereyağı ile bakkalda görünür, bakkal ise ‘bir daha senle alışveriş yapmayacağım hile yaptın tereyağları 900 gram geldi’ der. Yaşlı adam utanır ve ezilip büzülerek:

‘Bizim terazimiz yok, fakat sizden aldığımız 1 kiloluk şekeri ağırlık olarak kullanıyoruz’ diye yanıtlar. Bakkal utancından kızar ve hemen mahcup bir şekilde özür diler.”

Kıssadan hisse: İnsan hem bu dünyada, hem öteki dünyada yaptıklarının karşılığını elbette görür. Kötülük yapan kötülükle, iyilik yapan iyilikle karşılanır. Ben bunu bu dünya da bu gibi olayların karşılığını alanları çok gördüm… Öbür dünya da da karşılılığı olacağı inancım da kesindir!

Sonuç: Atasözleri zamanla çok defa gerçek anlamları yerine mecazlı bir mana kazanarak sözlü gelenek içinde nesilden nesile aktarılan ve halk hâfızasında yaşayan, halka mal olmuş,- mekansız okul derslerinin-özlü sözlerdir!